Öcalan-Erdoğan uyumu!
Kandil’in emirnâmelerini “rapor” hâline getirenlerin dedikleri bir bir hayata geçiriliyor. Burada defalarca yazdık: Sol liberallerin izine basmayın ey “İslâmcı” kardeşlerimiz! Ama onlar komplekslerini yenemediler, sol liberallerle kucak kucağa oturdular! Şimdi ise “gerçeği” erken söyledikleri için provokatörlükle suçluyorlar. Meselâ Ahmet Taşgetiren, her fırsatta Milliyetçi Hareket’i “barış süreci”ni baltalamakla itham ediyordu. (Bugün gazetesi/ MHP-Taşgetiren) BDP/PKK ise “cici” bir parti! Darbe “ciciler”den geldi Ahmet Bey’e... Önce “barış ombudsmanı” Öcalan’dan, sonra emirnâme kopyacısı Cengiz Çandar’dan. (Hani bir kesimin “dönek” dediği sol liberal.)
Ben, Öcalan’a da, C. Çandar’a da teşekkür ediyorum. Fikirlerini hiç kıvırmadan ortaya koymuşlardır. Bu sayede halkımız inşallah uyanır.
İmralı’da Öcalan emir eri milletvekillerine ne demişti: “Anlamlı bir uzlaşmaya gidilseydi (Ecevit döneminde) ne Ergenekon ne AKP olmazdı. Biz AKP’yi çıkartan gücüz... MİT’i düşürseydiler. Türkiye’de tüm kaleler düşmüş olacaktı. Hakan Fidan tutuklansa, sonra sıra Başbakan’a gelecekti. Benim bu süreci canlandırmam, darbeyi engelleme sorumluluğu... Darbeyi önleyebileceğimi fark ettim ve süreci başlattım... Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Şunu bilin ki bu hamlem komployu boşa çıkaracaktır. Ben komployu aşıyorum.”
Ahmet Taşgetiren, adamın iç yüzünü yazdığı için Akit gazetesine bile dediğini bırakmadığı “sevgili” C. Çandar’ın, Öcalan’ın mesajını “doğru” yorumlamasını kabullenemiyor ve “Provokasyon olabilir” diyor. Cengiz’in söyledikleri:
“Erdoğan’la Öcalan arasında bir perspektif uyuşması var. MİT Müsteşarı Fidan’la Öcalan arasında, muhtemelen Başbakan’ın bilgisi dahilinde, gelecek tasavvuruyla ilgili ulaşılmış bir anlaşma seviyesi var. Çok az kişi bunu biliyor.
Bunlarda Öcalan’la anlaşıldığı seziliyor. O da o yüzden, ‘Gün gelecek biz Türkiye’de iktidar ortağı olacağız’ diyor. ‘Türkiye’yi Kürtler ve Türkler beraber yöneteceğiz’diyor.
Bazı konularda mutabakat olmasa, Öcalan’ın ‘Takip edin, dediğime uyun’ diyen mektupları, Kandil’e, Avrupa’ya gitmezdi... Sonuçta adını ne koyarsanız koyun, Türkiye ademimerkeziyetçi bir ülke olacak. Federasyon, özerklik ya da Osmanlı dönemindeki gibi bir yapılanma.”
Karineler Cengiz’i doğruluyor! Erdoğan, kendisini iktidara taşıdığını söyleyen Öcalan’a toz konduruyor mu? Ak Parti için bu vahim sözlere bir itirazın yükseldiğini gördünüz mü?
Ahmet Bey! Siz, bildiğim kadarıyla millî hassasiyet taşıyan insansınız, kendinizi kandırmayın. Okuyucularınıza “nedamet” borcunuz var!
(Not: Çok sevindirici bir haber: Millî aydınlar harekete geçtiler. Sonra yazacağım. Şimdi imza toplanıyor.)