Öcalan-Erdoğan

Abdullah Öcalan ve R. T. Erdoğan Atatürk’ün “Kürt politikası”nı mı esas alıyor? “Nereden çıktı bu soru?” diyeceksiniz. Yazıyı okuyalım:
“Abdullah Öcalan’ın, Atatürk dönemindeki siyasi yapılanmadan etkilendiğini konuşmaları ile gündeme getirerek son sözünü de söylemiş olur: Öcalan: ’Dr. Mehmet Şükrü Sekban’ı ve onun günümüzdeki Sekbancılığını ben temsil ediyorum, onaylıyorum. Sekban’ın düşüncesinde olan Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşamak istiyorlar. Ben de bu görüşteyim. Demokratik Türkiye Cumhuriyeti altında yaşamak istiyorum ve Atatürk’ün kültür milliyetçiliğine inanıyorum.”
Sonra yazı şöyle devam ediyor:
“1908’de Kürt Cemiyeti kuran Dr. M. Ş. Sekban, ’Kürt Sorunu’adlı kitabında Türk-Kürt kardeşliğinin çağdaş mimarlarından olarak tarihe geçmiştir. Söylenenler ve talepler İmralı’nın yol haritasını da ortaya koyar. Öcalan’ın hemşerisi, Kürt siyasetçi Diyarbakırlı Dr. M. Ş. Sekban’ın izlediği yolu benimsediğini vurgular. Sekban, Kürtlük faaliyetinde bulunurken Türk ve Kürt kardeşliğinin ortak paydaları üzerinde birlik olması gerektiğini ifade eder.” (Yalçın Bayer, “Abdullah Öcalan ve Recep T. Erdoğan Atatürk’ün Kürt politikasını mı esas alıyor”, Hürriyet, 19 Ekim 2013).
A. Öcalan başından beri tespit ettiği fikrinden vazgeçmemiştir. O bir aktördür ve rolünü çok iyi oynamaktadır. Hepsi bu ama, gafil/işbirlikçi politikacılarımız değişken sözlerinden hareketle ondan medet umuyorlar.
Öcalan’la yola çıkarsan, Öcalan seni sulu götürüp susuz getirir. Nitekim “barış süreci” dekleri “ihanet günleri” nde, meselenin nereye vardığı görülüyor.
Yukarıdaki sözler, izaha muhtaçtır. Mehmet Şükrü Sekban değil, Şükrü Mehmet Sekban (1881-1960). Öcalan’ın hemşehrisi değil; o Ergani’den. A. Öcalan “Atatürk’ün kültür milliyetçiliğine inanıyorum.” demiş. Nerede, nasıl, hangi şartlarda böyle bir söz söylemiş? Açıklama yok. Onun için, İmralı’yla Kandil arasında ulaklık edenler sanki A. Öcalan’ın yeni sözlerini taşımışlar gibi görülüyor. Ben açıklayayım bu sözlerin nerede, nasıl söylendiğini....
“Ergenekon” denilen davadan 7,5 yıl hapis cezası verilen ve Yargıtay safhasını tutuksuz bekleyen Av. Fuat Turgut, 1999’da İmralı’da, A. Öcalan muhakeme edilirken, şehit yakınlarının avukatı olarak mahkemeye bir geldi pir geldi misali, o günler gazeteleri meşgul eden soruları sormuş ve Öcalan’ı âdeta “Türk milliyetçiliği” çizgisine getiren cevaplar almıştı. Ben de salonda bütün konuşmaları bire bir not etmiştim. Bunları sık yazdığım için biliyorsunuz. Şükrü Mehmet Sekban meselesi de, kültür milliyetçiliği meselesi de, Fuat Turgut’un sorularından çıkmıştır. Ş. M. Sekban, bölücülük çalışmalarından ric’at etmiş ve Kürtlerle Türklerin aynı kökten geldiklerine dair Fransızca “La Question Kurde” (“Kürt Meselesi”) kitabını yazmıştır. Yukarıda geçen bütün konular, sorular, cevaplar, Ş. M. Sekban’ın kitabının tamamı “İmralı’daki Konuk” kitabımızda ayrıntılarıyla verilmiştir. (Paraf Yay., 0212 483 47 96).
Yani, A. Öcalan’ın da, R. T. Erdoğan’ın da fikirlerinin Mustafa Kemal’le uzaktan yakından alâkası yoktur; A. Öcalan günü kurtarmak istemiştir.

Yazarın Diğer Yazıları