Ne yapabilirim ki benden bu kadar
Biliyorum hiç kimse kimseye durup dururken laf söylemez…
Canını sıkacak eylemlerde bulunmaz.
Ama gelin görün ki bıçak kemiğe dayanınca yürek kabarıyor, dil söylüyor arkadaş.
*
Dil söyleyince de kimi zaman hakaret sayılarak hakkında dava açılıyor…
Olmadı tehdide… hatta şiddete bile maruz kalabiliyor.
Bu zamanda insanlar gölgesinden korkar oldular.
*
Sahi söylüyorum.
Ben de -hep yapıldığı ve herkesin yaptığı gibi- durumu Yaradan’a sevk ederek:
“Allah hepimizin yardımcısı olsun!..”
“Hepimizi ıslah etsin!..”
“Hepimize akıl fikir ve -belki de en önemlisi insanların çektiklerini anlayabilecek- vicdan versin.” diyebiliyorum ancak.
*
Oysa biliyorum, memlekette konuşan çok, duyan yok…
Ağlayan çok, gözyaşı dindiren yok…
Çaresiz çok, çare olan yok.
*
Bir taraf kendi zırhlı alanı içinde mutlu mesutken, milletin önemli bir kısmı perperişan. Çocuğunun okul ihtiyacını karşılayamıyor.
Üstelik sırf bu yüzden nice cevherler heba olup gidiyor
*
Demem o ki Karadeniz’in bi tane hırçın çocuğu var, o da ha bire yırtınıp duruyor!
Söylediklerine bakarsanız doğru.
Üstelik de yıllardır her yerde ve her ortamda sorumluluğunu yüklendiği vatandaşıyla ilgili veryansın ediyor ya, onu dahi duyacak olanlar duymuyor, derde derman olacak olanlar derman olmuyor.
*
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sayın Cemal Enginyurt’tan söz ediyorum.
Geçtiğimiz pazartesi günü (11 Aralık 2023) internet gazetelerinden birinde yine oldukça haklı bir konuya parmak basmış.
Ne demiş?
“Milli Piyango biletlerine bile yüzde 100 zam yapılırken, emekli maaşı 33 bin lira olmalıdır diyeni duymayana yazıklar olsun!..” demiş.
*
Yanlış mı söylemiş?
Bugün emeklilerin içinde bulunduğu durumun içler acısı olduğunu sağır sultan bile duyarken, bir türlü BEŞ TEPE’ye duyurulamadı.
Belki de Sayın Enginyurt:
“Artık bu insanları duyun be kardeşim!.. Onlara bir çözüm olun” diyor.
Hatta emsal bile gösteriyor.
“Tüpçünün oğluna Devlet desteği tam gaz... emekliye gelince az az. Adaletiniz batsın!..” diye de devam ediyor.
*
Ancak kimler neler söylemediler ki… insan duyuramayınca duyuramıyor işte!..
Gazeteler duyuramıyor…
Televizyonlar duyuramıyor…
Bu duymama ya da duyuramama sorunu kimde bilemedim.
Biliyorum beni de duymayacaklar.
*
Ne yapabilirim ki benden bu kadar işte!..