Mustafa Çalık: Üslûb-ı beyan aynıyla insan
Mustafa Çalık, Türk fikir hayatında ayrı bir yere sahipti. Bir iki defa yüz yüze geldik. Birkaç defa telefonlaştık. Temasımız o kadardı. Kitaplarını göndermişti.
Mustafa Çalık “fikrî kimliği”ne dair, onu yakından tanıyan Taha Akyol’un “Mustafa Çalık ve Milliyetçilik” (Karar, 8 Aralık 2023) yazısı dikkate değer.
Yazar-şair Yağmur Tunalı, Facebookunda, yakından tanıdığı Mustafa Çalık’ı, veciz tasvir etmiştir:
“Çalık gitti. / Ardında bir isim bırakarak gitti. / Sanırım, şimdi onu tanıyanlar, onu kafalarında tartacakladır. / Çünkü o, bunu düşündürecek insandı. / Kırıp döktüğü anlarda da kendisi olan adama kırgınlık kalıcı değildir. / Eminim, hayatının doğrusu yanlışından epey fazladır. / Böyle sıradışı insanlar için bunu diyebilmek önemlidir. (…) O sağlamlığı tam hissedemediğimiz, göremediğimiz zamanlarda da o Türklüğün delisiydi. / Sevgili Çalık'ın, deli fişek, delikanlı ruhu şâd olsun!”
Allah rahmet eylesin.
***
Recep Tayyip Erdoğan Yunanistan’a gitti. İyi de etti. Bir gün gelir Ermenistan’a da gider. Barışık olmalıyız. Yunan olsun, Ermeni olsun, iç içeyiz, Anadolu’da Rumeli’de, Kafkaslar’da aynı kültürün içinde yoğrulduk. Ne Ermeni bize, ne biz Ermeni’ye, aynı şekilde ne Yunan bize, ne biz Yunan’a düşman olabiliriz. “Düşman” bizim dışımızda, bizi birbirimize vurdurmak isteyenlerdir. Maalesef hepimiz kanıyoruz... Birbirimize eğri bakmaya başlıyor ve sonra kanlı hesaplaşmalar peş peşe geliyor.
Mustafa Çalık’ın hem telif, hem hazırlama birçok kitabı var. Geçmişten beri bu köşede kitaplarına, özellikle Türkiye süreli yayınlarda ayrı yeri olan “Türkiye Günlüğü”ne temas ettik.
Karabağ’da Türkler, kendi topraklarını geri aldıktan sora kışkırtıcı güçler neye sarılır, nasıl yine Türk üzerine kandırılmış insanları salar, zaman gösterecek.
Biz geçmiş yalanları bilirsek, tedbirimizi de ona göre alırız.
Mustafa Çalık sık tartışılan bir meseleye el attı “Taşnakçı” iddialar üzerinde durdu. “‘Ermeni Soykırım' İddiaları -Yanlış hesap Talât'tan dönünce” kitabını yayınladı. (Cedit Yayınları, 2006, 266 s.)
Kitapta yer alan makaleler yazarlarının her biri kendi sahalarında söz sahibidir:
Justin McCarthy: Kim Başlattı?
Gündüz Aktan: Devletler Hukukuna Göre Ermeni Meselesi
Guenter Lewy: Ermeni Soykırımı Davasının Yeniden Değerlendirilmesi
Nuri Bilgin: Ermeni Soykırım İddiaları ve Tarihin İnşası
Yusuf Halaçoğlu: Ermeni Soykırım iddiaları Hakkında Bir Değerlendirme
Kemal Çiçek: Türk-Ermeni İlişkileri ve Tehcir
Yusuf Sarınay: Ermeni Tehciri ve Yargılamalar (1915-1916)
Ömer Turan: Amerikan Misyonerlerinden E. Smith ve H. G. O. Dwigh'e Göre 1830-1831 Yıllarında Ermeniler
Hikmet Özdemir: Dünya Savaşı'nda Salgınlar ve Ölümler
***
Kitapta Mustafa Çalık’ın uzun önsözü dikkate değer. Son satırları:
“Elinizdeki kitapta yer alan makale, inceleme ve araştırmaları ayrıca tanıtmayı gereksiz buluyorum. Okuyunca göreceksiniz ki, hepsi de kitap haline gelmesi elzem çalışmalar; ama, bu kitapta bir araya getirilmelerinin sebebi, sırf objektif ve kalıcı vasıflarından ötürü değil.
Yüz seneden fazla hıyanet ve vahşetleriyle uğraştıklarımızın, hâdiselerin üzerinden onlarca yıl geçtikten sonra, 70'lerde suikastlarıyla uğraştık ve şimdi de iftiralarıyla uğraşıyoruz.
İftiranın karşısına, hakikatin sakin, soğuk ve fakat, sert yüzünü koymalı ve katiyen alttan almadan konuşmalıyız.
Bu eserde yer verilen yazılar, peş peşe okunduğunda, sadece 'soykırım' gibi düzmece bir iddianın ne kadar 'mesnetsiz' olduğu değil, Ermeni isyanlarının, Ermenilerden çok kimlere lâzım olduğu ve hangi siyasî projelerin 'ek'inde yer aldığı da berraklığa kavuşacaktır.
Son birkaç asırlık tarihimize ciddî nazarlarla bakan ve hakikate saygısını yitirmemiş hiç kimse, maruz kaldığımız onca haksız ve hayâsız saldırının arkasında, 'bizim' dediğimiz toprağın ve üzerindeki hükümranlığın 'bize' çok görülmesinden başka hiç bir inandırıcı sebep bulamaz.
'Haçlı Seferleri' ile başlayan Türkleri Türkiya'dan çıkarma' programı, en son 1922'nin 30 Ağustos günü Dumlupınar'da iptal edilmiştir.
İçimizdeki bazı hainlerin de desteği ile yürütülen 'soykırım' kampanyalarını ise yeni bir 'program'ın ilk adımı olarak görüyoruz.
Şimdilik teşhir etmekle yetineceğiz.
İcab-ı hâlinde bunu da 'iptal' için, Talât Paşa'nın ünlü ifadesiyle 'bir dakika fevt' etmeyeceğimizi, herhâlde herkes biliyordur.”
Mustafa Çalık üslûb-ı beyan aynıyla insandı.
Onda “Türkiye” idi.