Mücrim gibi!
Balgat ve Saray, milyonların bedduasını alıyor. İflâh olmazlar.
Bütün Türkiye soluğunu tutmuş MHP'nin olağanüstü kongresi yapılacak mı, yapılacak mı, onu bekliyor.
Saray'ın darbeleri peş peşe geliyor. Önce Ak Parti içinde darbe, şimdi MHP içinde...
Önceki akşam Türkiye'de görülmemiş bir hukuk rezaleti yaşandı. Tüzük açık... Beşte bir imza ile olağanüstü kongreye gidersin, diyor. Bütün partilerde bu tür maddeler var. Kimsenin aklına gelmez ki, bu madde işletilemez. MHP'de nedense bu maddeyi asla işletemezsin, deniyor. Neden? Balgat'ta oturan tembellerin rahatı bozulacak, diktatörlükleri bitecek.
Daha önce bahsettiğim gibi, diktatörlükler kolay yıkılamıyor. Protestolara geçilmeli ve yer yerinden oynatılmalıdır. Bu yola baş koymuşlar her şeyi göze almışlar demektir. Milliyetçi Hareket'te "korku" söz konusu olamaz. Halkın taleplerine cevap vermek için yola çıkanlar, bütün dünyaya, hukuk çizgisi aşılmadan, diktatörlükler nasıl yıkılır, göstermelidirler.
Adalet Bakanlığı'nın bir genel müdür yardımcısı, kongreye vazıyet ediyor, "Kongreyi yapamazsınız!" diyor.
Balgat komitacılarından biri Gemerek'e telefon açıyor: "Birader, âcil bir karara ihtiyacımız var, muhalifler öne geçti!" Oradaki: "Abi sözü mü olur, istediğin iki satır yazı olsun, hemen çıkartırım!"
Tosya'nın önceki kararı geçersiz sayılmıştı. Ona da bir telefon, o da iki satır yazı yazıyor.
İyi o zaman! Ben de hâkim yeğenime telefon edeyim, "Senin ildeki bir delegeyi gönderiyorum, derdini dinle, iki satır yazı yaz kızım!" diyeyim... Olur mu öyle şey!
Bizim Bekir (Adalet Bakanı Bekir Bozdağ. İkimiz de Yozgatlıyız ya, onun için "Bizim Bakir"!), muhtemelen, Saray'daki danışmanlar ordusundan birinin sekreterinden gelen telefon üzerine (Saray'dan gelen talep onun için emirdir!) hemen bürokratını devreye sokuyor, icra müdürlüğünden bir yazı aldırarak valiliğe gönderiyor. Valilik "emrin" Saray'dan geldiğini bildiği için, tehditvari, "Asla kongre yapamazsınız!" diyor. Millet kongre salonun önünde toplansa, anlaşılan, topla tüfekle saldıracaklar!
Vahim!... Vahim!... Çok vahim!
Saray, bahçesini Balgat'a doğru genişletiyor. MHP binasını da içine alacak!
Balgat komitacıları ve başı! Bir daha, bir daha yazıklar olsun size! Siz Milliyetçi Hareket'ten çoktan kopmuş, Saray'ın yedeği olmuşsunuz. Ne zamandır söylüyorum, gidin Saray'a, yeni hükûmet de kurulacak şimdi, muhtemelen Binali başbakan, sizi kabineye alsın, baştakine başbakan yardımcılığı, diğerlerine de, eh işte gönüllerinden ne koparsa, birer masa versin. Belki 17/25 Aralık'tan da payınıza bir şeyler düşer!
Çekin gidin! Ne hâliniz varsa görün! Artık siz "Ülkücü" değilsiniz! "Milliyetçi Hareket"le alâkanız, 13 Mayıs itibarıyla, tamamen kopmuştur. Sizler "Saray'ın adamları" telakki edileceksiniz.
Bu kadar sancı elbette doğumun yakın olduğunu gösteriyor. Şöyle veya böyle nur topu gibi bir çocuk dünyaya gelecek!
Balgat'takilerin, o binadan, birer mücrim gibi, yüzlerini kollarıyla kapatarak, soru soran gazetecilere arada tekme savurup çıkışlarını görür gibiyim!