Milliyetçi Türkiye
Seçim sonuçları ortada, her ne kadar sosyal medyada inatçı, ısrarcı, iddialı, aşırı söylemlerine devam edenler hâlâ var olsa da bunlar artık siyasetin konusu değildir.
Daha önce bu köşede defalarca yazdığım gibi her seçim iktidar için bir güven oylaması, bütün partiler için kadro, fikir ve projeleri için bir halk oylaması anlamı taşıyor. Daha doğrusu taşıması gerekiyor. Ancak bu seçimde de seçmenin daha sağlıklı karar verebilmesi için doğru rekabet ortamı yaratılmadığını gördük. Bir seçimde olması gerektiği gibi liderler ve adaylar karşılıklı tartışmadılar, gündem sığ idi. Fikirler tartışılmadı kimlikler üzerinden gidildi, siyaset mühendisliği ve taktiksel adaylarla seçmen güdüldü. Şunu da unutmamak lazım ki nihayetinde bu seçim bir yerel seçimdi.
İktidar ittifakının kaybettiği ana muhalefet partisinin birinci olduğu bu seçimi olgunlukla gerçekleştiren, sonuçları olgunlukla karşılayan toplumumuz ve siyaset kurumu seçimin asıl kazananı oldu.
Seçim sonuçlarını öncelikle siyasi partiler iyi okumalı ve hazmetmelidir. Partilerin bunu yapması için genel başkanları, divan, MYK veya GİK gibi yapıları bunlar da yetmezse genel kurulları vardır. Sonucu değerlendirir kararlar alır; tespit edilen ihtiyaçlara göre yeniden yapılanır ve yollarına devam edebilirlerse ederler.
Bu seçimde de sık sık "milliyetçi seçmen"den bahsedildi. Seçim sonuçları yorumlarında milliyetçilerin dağınıklığı meselesine ilaveten bu sefer milliyetçi oyların azaldığına vurgu yapılır oldu. Bu tespit doğru mudur? Milliyetçi olduğunu söyleyen partilerdeki oy düşüşü bunu mu gösterir? Milliyetçiler açısından seçim sonuçları nasıl değerlendirilecek? Kim değerlendirecek?
Neredeyse tek ortak noktaları zaman zaman sağ kolunu ileri uzatarak işaret ve serçe parmaklarını kaldırıp orta ve yüzük parmaklarınızı baş parmağınızla birleştirerek bozkurt işareti yapmak olan ve kendilerine milliyetçi diyen kesim açısından seçim sonuçları ne ifade ediyor.
Bu konuda konuşmadan önce; Millet nedir? Milliyetçilik nedir? Ben milliyetçi miyim? Milliyetçi nasıl olur? gibi temel sorulara doğru cevap vermek gerekiyor. Devamında mesela “İskilipli Atıf'ın mezarını ziyaret edip ona rahmet okur musun?”, “Müslüman olan PKK'lı ile konuşur musun?” ya da “Müslüman olmayana Türk demez misin?”, “Plana sadık mısın?”, “Kurtarıcı olarak Tayyip Erdoğan'ı mı görüyorsun?” şeklinde aktüel sorulara cevap vererek milliyetçilik çemberinin içinde miyiz dışında mı iyice anlamak lazım.
Bu konuda konuşmak için adı milliyetçilikle anılan parti ve kuruluşlarda bulunmuş olmanız o fikrin temsilcisi olmanıza yetmez ayrıca fikirlerinizin davranışlarınıza yansıması gerekir, sosyal medya şaklabanlığı ve ağır çekim videolar yayınlamak da sizi söz sahibi yapmaz. Eskiden beri hâl ve davranış kalıplarını mizah dergilerinin ve dizilerin karikatürize ettiği şekilde öğrenmiş ve benimsemiş bir kitleyle muhatabız. Dolayısı ile bu karikatürize tipleri de dâhil edersek tek tip bir milliyetçilikten bahsetmemiz zaten mümkün değil.
Buna rağmen kimseyi dışlamadan devam edersek.
Tanıdığım birçok milliyetçi sandığa gitmedi. Partilerine oy vermediler, özgürleştiklerini ve tebaa olmaktan çıkıp bireyselleştiklerini söylediler. Bunlar yeni nesil milliyetçiliğin ilk adımlarıdır diye düşünüyorum.
Seçim sonucu ortaya çıkan tabloya bakarak birileri yine Türk milliyetçilerini toparlama iddiasında olacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminde milliyetçilerin de bir adayı olsun gerekçesiyle bir kapkaç yaşayan milliyetçiler şimdi bu dağınıklığa son vereceğiz gerekçesiyle yeni bir kapkaça uğrama riski taşımakla beraber artık Türk milliyetçilerinin kiminle yol yürüneceğine karar verebilmesi için yeteri kadar tecrübesi oluşmuştur diye ummak lazım.
Bu seçimde de bir milliyetçi parti parlamadığına, öne çıkamadığına göre milliyetçiler bundan sonra ne yapmalı sorusuna "milliyetçi lig" kurarak karar vermek mümkün mü? Milliyetçiler bu olgunluğa ulaştı mı? Konuşulmalıdır diye düşünüyorum.
Önümüzde kısa vadede seçim pek olası gözükmüyor ama iktidar ittifakı çok beklemeden halk desteğini kaybetmiş olmasına rağmen parlamento aritmetiğine güvenerek yeni anayasa için startı verdi. Şimdi milliyetçiler için çok önemli olan cumhuriyetin kurucu değerleri üzerinden bir siyasi mücadele dönemi net olarak başlıyor. Zira Türk milliyetçisi için öncelikli olan sahip olduklarını yani cumhuriyetin kazanımlarını muhafaza etmektir. Mücadele etmeden hiçbir şey olmayacak, bu yeni dönemde yapılacaklar Milliyetçi Türkiye'nin yeni kadrolarını ortaya çıkaracaktır.