Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT
Evren Devrim ZELYUT

Milletin anasını ağlattınız yeter artık!

2001 Krizi Türkiye''yi vurduğunda çektiğimiz acılar sadece bir yıl sürmüştü. O günlerde vatandaş bir daha böyle krizler olmasın diye adalet ve kalkınma vaatleri ile gelen AKP''ye büyük bir destek vermişti. Bu destek neden verilmişti bir kez daha hatırlatalım:
1- Devletin kaynakları iktidarla bağlantılı insanlara akıyordu. Vatandaş fakirleşmişti.
2- Enflasyon ve işsizlik yıllardır can yakıyordu.
3- Ülkenin uzun vadeli geleceği için önemli olan AB üyelik süreci etkin değildi.
Dönüp bugüne baktığımızda AKP''nin ekonomiyi doksanlı yıllardan daha beter bir duruma soktuğunu görüyoruz.
AKP, 2002 yılında iktidarı teslim aldığında; enflasyon %29,7 idi, şimdi çarşıdaki rakam %35-40 arasında. İşsizlik 2002 yılında %9,8''di, günümüzde atıl iş gücü %29 civarında. Büyüme 2002 yılında %6,4''dü, 2020 yılında %1,8 oldu. Brüt dış borcumuz 2002 yılında 129 milyar dolarla Millî Hasıla''nın %54''üne karşılık gelirdi. Bu rakam 2020 yılında 450 milyar dolara çıkarak Millî Hasıla''nın %64''üne denk gelmiştir.
İki binlerin başında baskıcı devleti, yolsuzluğu eleştiren AKP ile ilgili basında şimdi ne görüyoruz: Aynı anda 3-4 yerden maaş alanlar, ballı ihaleleri kapan aynı isimler, ithalat ve aracı lobilerine teslim olmuş ekonomi yönetimi, kendi bakanlığına mal satan bakanlar…
Rezervleri eriten, bir de -60 milyar dolara indiren ithalatçı yapıyı, ekonomik büyüme için vatandaşı borca sokup harcama yaptıran çarpık zihniyeti, tarımı ihmal ederek koca ülkeyi tanzim satış çadırları önünde kuyruğa sokan işleri bir kenara koyduk. Ama AKP''nin salgında yaptıkları asla unutulmayacaktır.
Ülkeyi borca sokup sahte bir cennet yaratıp vatandaşın gözünü boyamayı başaranların takkesi salgında düşmüş, kel gözükmüştür. Bakın madde madde ne olduğunu anlatalım:
1- Salgın başladıktan ilk şok atlatıldıktan sonra halkına değer veren her yönetim parasını peşin peşin ödeyip aşı anlaşmaları yapmaya başladı. Bilin bakalım o sırada bizim yöneticiler nelerle uğraşıyordu? Ayasofya''yı açmak, Karadeniz''de hepimizi zengin edecek(!) gaz bulmak, Marmara''yı ortadan kesip sağında solunda arsa kapatan yandaşlara ve dev müteahhit firmalarına rant yaratmak için Kanal İstanbul Projesini hazırlamak…
2- Salgın döneminde de kötüye giden her konuda olduğu gibi rakamlar değiştirildi. Enflasyonda, işsizlikte küçük rakamlar yazılması yaşamdaki sıkıntıları unutturabildi mi? Vefat eden vatandaşların sayısını da düşük tutarak salgını önleyemediler. Gerçekle yüzleşmek zorunda kaldılar…
3- Kapanmayı 2020''de lobilerin tesiri ile erken bitirdiler. Halka örnek olması gereken AKP, yaptığı kongrelerle sağlık tedbirlerini başta kendisi ihlal etti. Bunu gören vatandaş gevşedi, vakalar arttı.
4- Aşı tedariki konusunda geç kalan AKP, salgında kontrolü kaybetmeye başladı. Dönüp ekonomiyi tekrar kapatma kararı aldı. Aşı konusunda sorumluluğunu yerine getirmeyen iktidar partisi, salgınla mücadelede faturayı yine halka yükledi, insanları tekrar eve hapsetti.
5- Kapanma kararlarında esnafa ve emekçilere en az destek veren ülkelerden biri Türkiye oldu. Hibe yerine bol bol borç verildi. Vatandaş iflas noktasına geldi. Ama salgın döneminde bile garanti paralar, ballı birden fazla yerden gelen maaşlar yandaşlara akmaya devam etti. AKP, yaratılan gelirden en zor anında vatandaşa çok ama çok az pay verdi.
Ama en önemlisi aşı ile önlenmesi mümkün bir hastalık sonunda anaları ağlattı, ağlatıyor. İşin ilginç yanı ne biliyor musunuz? Yanlış politikaları ile iktidarları boyunca 321 milyar dolar borç alan, 70 milyar dolarlık devlet varlığını özelleştirme diye satan AKP, halkın canını korumak adına, aşı için bir tahvil çıkarıp 3-5 milyar dolar borç alıp, 2021/2022 yılları için aşı tedarikini garanti altına alacak bir anlaşmayı hâlâ yapmıyor…
Diyecek başka sözüm yok!

Yazarın Diğer Yazıları