Milleti Avrupa'nın ırgatı yapmak!
Dolar 14 liraya doğru giderken, Merkez Bankası''nın müdahalesiyle 13''ün altına düştü ama Tayyip Erdoğan''ın konuşmasıyla birlikte yeniden yükseldi...
Erdoğan ne diyor? "Yüksek faizden ne kadar rahatsız olduğumu tüm cümle alem bilir. Hiçbir zaman faizci olmadım. Bugün de değilim, yarın da olmayacağım" diyor. "Stokçuluk bizim dinimizde haramdır, bunu yapamazsınız. Stokçuluk bir nevi hırsızlıktır. Yapanlar varsa bunun bedelini ödeyeceklerdir" diyor.
Faiz ve stokçuluk dinde haramsa ve devlet din kurallarına göre yönetiliyorsa, bu kabullere göre faizi sıfıra indirmek, stokçuluğu da yok etmek gerekmez mi? Vatandaş, elindeki parayı mala yatırmaya çalışıyor, çünkü aynı malı her konuşmadan sonra doların yükselmesiyle aynı fiyata alamayacağını biliyor.
***
Bunlar bir tarafa asıl olarak enflasyon ve devalüasyon hırsızlıktır. Zira enflasyon ve devalüasyon, yani millî paranın değerini yabancı paralar karşısında düşürmek, ülke halkının parasını çalmaktır. Denk bütçe yaparsanız, israf ve yolsuzlukları önlerken işsizliği de azaltıcı politikalarla ve yatırım ve üretimle paranızın değerini korursunuz. Dünyanın 1929 buhranını yaşadığı yıllarda Türk parasının değerinin korunması gibi... Ama siz o yıllarda ve sonrasında kurulan bütün stratejik kuruluşlarınızı, bankalarınızın ve borsanızın büyük kısmını, yabancılara satmışsanız, ülke halkını yabancılara çalışır duruma getirmişseniz, enflasyonu önleyemezsiniz.
Söylendiği gibi ülkenizi Avrupa''nın yeni iş gücü merkezi haline getirmek için iş gücünü ucuzlatmak amacıyla paranın değerini düşürüyorsanız, bunun da hiçbir kıymeti yok. Zira halkınızı yabancıların ırgatı haline getiriyorsunuz demektir. Yok, Kanal İstanbul''a zemin hazırlamak için veya sıcak para temin etmek için bu yola başvuruyorsanız bunu halka açıklamak zorundasınız.
Erdoğan, "Kur dediğin bugün artar, yarın düşer. Enflasyon dediğin bugün artar, yarın düşer. Ama istihdam kalıcıdır" dediğine göre bu konuda bir beklentisi var.
Yine "Yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyüme stratejisi ile yolumuza devam edeceğiz. Bu yeni politika öyle bir anda ortaya çıkmış değildir." diyor ama istihdam artırıcı bir eser yok ortada. Meselâ şeker fabrikalarının özelleştirme adı altında kapatılması istihdamı artırmak için miydi?
Tabii havaalanları, yollar, geçitler var ama bunların faturasını da halk ödüyor. Üstelik gerçek değerlerinin on katı fatura çıkarılmış durumda ve dolar arttıkça faturalar aynı oranda artıyor.
***
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise parti grubunda yaptığı konuşmada "Dünyada parası değer kaybederken, milleti zenginleşen hiçbir ülke yoktur.
Dolar 13 lirayı aşmış, 14''e dayanmış. Ticaret durmuş. Sırtını saraya dayayanlar dışında, milletimizin her bir ferdi, kan ağlıyor.
Sayın Erdoğan; hani ''teslim olmayız'' dediğin, o güçler var ya; bugün, Ordu''da, Giresun''da, çiftçimizin fındık bahçelerini satın alıyor, Türkiye''nin her yerinde, ucuza arsa kapatıyor. 3 kuruşa fabrika satın alıyor.
Bugün, Türk insanının alın teri, işte o güçler tarafından sömürülüyor. Artık yeter! Türkiye, sömürge valisi aklıyla yönetilemez. Türkiye, bu cahillikle, hak ettiği yere yükselemez. Bu millet, bu iş bilmezliğe, daha fazla mahkûm edilemez.
Türk Milleti, kimsenin ırgatı değildir!" dedi.
***
Anlaşılıyor ki konunun özü bu! Yani Türk Milleti''ni Avrupa''nın ırgatı yapmak!
Kendi milletini başka milletlerin ırgatı yapmayı millî ve dini bir politika gibi sunmak hangi kitapta yazıyor? Devlet harçlarına yüzde 36 zam yapıyorsunuz sonra da "zam" eleştirisi yapanlara hakaret ediyorsunuz... Ne demişti damat bakan? "Allah sonumuzu hayır etsin."