Semih Yalçın MHP Genel Başkan Yardımcısıdır ve basın-yayından mesûldür. Biliyorsunuz, 4 Kasım 2012’den önce teşkilâtlar ondan sorulurdu. Semih Bey, gıllıgışlı işlere girmediği için, yerini 10 yıl parti genel merkezine adım atmayı bırakın, binaya 200 metre yaklaşması dahi yasaklanan “oyun kurucu” birine bırakmak zorunda kaldı. Mekteptaşım Prof. Dr. Semih Yalçın geçen haftaki yazımda ele aldığım bir meseleyi “düzeltmek” için aradı... Danışmanı da kıymetli bir arkadaş: Dr. Veysi Kayıran. İkisiyle de
konuştum.
Partide kimsenin fikir beyan etmesine izin verilmediğini, bunun için genelge yayınlandığını belirtmiştim. Semih Bey, bu genelgenin yanlış anlaşıldığını söyledi. “Uyumsuz” konuşulmaması için dikkatli olunması gerektiğinin hatırlatıldığını söyledi. Ama maddeleri okuyunca insanların konuşmaktan kaçınacağı açık. O yüzden belli bir iki isim dışında kimse çıkıp konuşmaya cesaret edemiyor. İşte insanların elini kolunu bağlayan madde:
“5- İl ve ilçe düzeyinde yapılacak toplantı, konferans, panel gibi siyasi çalışmalarla, televizyon programları ve mülakatlar öncesinde Genel Merkez mutlaka bilgilendirilecek; konuşmacı, misafir, görüş ve fikirlerine başvurulacak kişilerle ilgili gerekli izin ve onay Genel Merkezden alınacaktır.”
MHP içindeki bir insan niye her defasında şurada şunu konuşacağım diye izin alsın ki... Bunun anlamı biz nasıl konuş dersek öyle konuş demektir. Zaten parti programının dışına çıkanlar için disiplin mekanizması işletilir. Bu bilindiği hâlde, genelgeyle insanların eli dili niçin bağlanıyor? Bu, birileri çıkar da genel başkanlığa mı oynar “korku” sundan başka bir şey midir?
***
Bir e-posta geldi. İmzasını koymuş ama isminin baş harflerini alacağım sadece... Mektup Bursa’dan... N. H.:
“Geçen hafta sonu Bursa Ülkü Ocaklarının MHP Iğdır Milletvekili Sayın SİNAN OĞAN’ı bir konferans vermek üzere Bursa’ya getireceğini duyduk. Bursa Ülkü Ocaklarının çok uzun zamandan sonra böylesi bir faaliyete imza atması hepimizi sevindirdi. Ocaklı kardeşlerimiz bu konferansın duyurusunu ellerinden geldiğince yapmaya çalıştılar. Salon tutuldu, hazırlıklar tamamlandı. Veeee... Konferansa birkaç saat kala Ankara’dan bir telefon geldi.
- Siz Sinan Oğan’ı kime sorup davet ettiniz? Siz Oğan’ın YASAKLILAR LİSTESİNDE olduğunu bilmiyor musunuz? Bu konferansı derhal iptal edeceksiniz!
Ocak başkanı ve yöneticileri şaşkınlık içinde:
- Biz yabancı birini davet etmedik ki. Gelen MHP Iğdır Milletvekilimiz. Bizleri Meclis’te temsil eden kişi. İzin almak aklımızın ucundan bile geçmedi. Kaldı ki bu saatten sonra bu konferansı iptal ettik nasıl deriz. Duyuruları yaptık, hatta Sinan Bey şu an Bursa’da, konferans saatini bekliyor, ona karşı çok ayıp olur dedilerse de nafile. Emir demiri keser misali Ankara Nuh diyor peygamber demiyor. Sürekli olarak, ya iptal ya da biz gereğini yapmasını biliriz
deniliyor.
Bunun üzerine âcilen Türkiye Kamu-Sen Bursa il temsilcisi aranıyor. (Arayan Bursa milletvekili ve MYK üyesi bir milletvekili). Kamu-Sen il temsilcisine durum anlatılıp rica ediliyor. Konferansı Türkiye Kamu-Sen Bursa il temsilciliği hazırlamış gibi yeniden mesajlar çekilip duyurular yapılıyor ve Bursa Ülkü Ocaklarının davetlisi olarak Bursa’ya gelen Sinan Oğan bir anda Türkiye Kamu-Sen’in davetlisi olarak konferans veriyor ve gidiyor.
Gelinen son noktaya bakınız. MHP Milletvekili bizzat MHP Genel Merkezi tarafından konuşturulmuyor. Böyle bir olayı rüyanızda görseniz ne derdiniz çok merak ediyorum...”
N. H.
***
Sinan Oğan, bildiğim kadarıyla genel başkanlık yarışına girmedi, “değişimci” emareleri göstermedi. Televizyon kanallarında sık görüldüğü için mi kuşkuya kapıldı “malûm ikili!?! Yoksa “malûm ikili”in aksülamelinden korkarak kendilerine vazife çıkaran kraldan fazla kralcılar mı konferansı engellediler! (Ne kadar ilkel düşünce!)
Ocaklar iç politikanın dışında tutulmalıdır. Çocuklar tertemiz... Bunlar üzerinden politika yapmak Hareket’e verilecek en büyük zarardır. Yukarıdaki e-postada şu söz dikkatinizi çekti mi: “Bursa Ülkü Ocaklarının çok uzun zamandan sonra böylesi bir faaliyete imza atması hepimizi sevindirdi.”
Ben bu sütunlarda Hareket’in atâletinden sık bahsettim. Tembellik her tarafı sarmıştı. Biraz kıpırdanma görülüyor ama insanlar ürkütülüyor.
***
Bursa’da hafta sonu “Millî Değerleri Koru ve Yaşat” şiarıyla miting yapılacak. Yine “Herkes Bursa’ya...” diyorum. Ne kadar kalabalık olunursa o kadar ses verilir ve o ses karşılık bulur. Mitingi Balgat da düzenlese, “Millî değerler” için kükremek gerekir.
***
Bu arada, MHP’de kasetleri ortaya saçılanlar meselesinde Deniz Bölükbaşı’nın MHP’nin başkanlık divanına yeni girenlerden şüphelendiğini yazıyor ve halk adına cevap beklediğimi belirtiyordum. Yeni bilgiler geldi. Ancak haftaya verebileceğim!
