MHP'de taze kan oyunu bozar!
Ak Parti'nin "olağanüstü kongre"sinin naklen yayın da olsa takip edemedim. Daha mühim işimiz vardı. Bildiğiniz gibi Amasya'daydım ve Meral Akşenir'in ucu ucuna bir güne sığdırılan programını takip ediyordum.
Tırnak içinde verdim Ak Parti'nin olağanüstü kongresini... Vaziyet olağanüstü de onun için!
Ak Parti sıra dışı kongreye gidiyor, kimsenin bir itirazı yok. Mahkemeler müdahale etmiyor. Bu kongreyi ancak Reis durdurabilir. Reis fiilî başkan! Anlayın artık!
İşte onun için MHP'nin kongresi bir türlü yapılamıyor. Her şey kanuna uygun yürüyordu. Parti tüzüğü de, partiler kanunu da, Anayasa'nın partilerle ilgili maddeleri de gayet açık. Üst kurul delegesinin beşte biri olağanüstü kongre isterse, Genel Merkez kongreye gitmek mecburiyetindedir. Gitmezse, mahkeme kesinlikle olağanüstü kongreye kararı verir. (Olağan bir durumda tabiî!). Ama her zaman yazıyoruz, burası Türkiye ve burada artık fiilî bir başkan var. Onun sözü beklenmeden bile tavrından bile mana çıkarılır ve "MHP olağanüstü kongre yapabilemez!" deniverir!
Daha adlî makamlarda, tam temizlik yapamadıkları, tamamen "emir kulu" yerleştiremedikleri için,"Ankara'da hâkimler var!" dedirten icraat görüyoruz. Yine bir yerde takılıyor karar.
Nasıl olsa Ak Parti'nin kongresi bitti. "Kara Kutu" artık başbakan. Yargıtay muhtemelen bu hafta içi MHP kongresi kararını açıklar!
Türk adaleti adına utanılacak bir durum: Kongre kararını belirlemeyi öne alıyorsun, hem de, "Kusura bakmayın, Saray'ı kızdırmak istemiyoruz, Ak Parti kongresi MHP kongresinin tartışmaları gölgesinde kalmaması için kararı sonraya bırakıyoruz..." diyor. Yargıtay'ın dış kapı camına asılan yazıda asıl söylenmek istenen budur.
Adalet şimdiden böyle tökezletilir, hele mahallî ilgisiz mahkemeler hadlerini aşarsa, sonrası çok vahim... Türkiye'nin yarısı "zanlı"dır artık ve başlarına ne geleceği kestirilemez!
Ergenekon, Balyoz, Casusluk... gibi davalarda pespayelikleri gördük... İnsanların yıllarca zindanlarda yatırıldığını gördük... Kimilerinin hapishanede hayatını yitirdiğini, kimilerinin intihara sürüklendiğini, acı üzerine acılar yaşandığını gördük... "Paraleller" arası uyumsuzluk çıkmasaydı, kim bilir nasıl bir uçuruma sürüklenecektik. O zamanlar yetki iki grup arasındaydı, şimdi ise yetki bir grubun elinde kalıyor. Dediği dedik olacak! Ak Parti'nin olağanüstü kongresinin bize gösterdiği manzara budur. "Kara Kutu" Başbakan; Saray'ın hâkimiyeti tam. Başkanlık önündeki mânialar temizlendi. Hemen, derhal, şimdi erken seçim ve 367'nin üzerinde milletvekili! Anayasa, istenildiği gibi kesilip biçilecek. Hatta Anayasa'ya ne gerek var! Kaldır gitsin! "Başkan" her şeyi bilir; anayasa da o, kanun da o!
Bir sıkıntı var: MHP. Sıkıntı Balgat mukîmleri değil; MHP içinde "taze kan" isteyenler! Ya olağanüstü kongre olur, ya galip çıkaralarsa...
Dün yazdık... Meral Akşener'in konuşma yapmasına iki saat kala müthiş bir fırtına koptu. Herhâlde miting iptal edilir, dedik. Fırtına dindi ama yağmur yağıyor. Alana gittik, halk doldurmuş. Beklenmedik bir durum. Halkın heyecanı, talebi duracak gibi değil; bütün yurt böyle.
Saray'ın oyununu bozacak olan MHP'de "taze kan"dır!
Balgat'takiler, Saray'a teslimiyetlerinin ne manaya geldiğini idrâkten çok uzaklar, çoook!