Leyla’yı ‘umut’ görenler ve tuzağa düşenler
Leyla Zana kendisinde keramet vehmeden biri... Bunu da basın-yayın organlarımıza borçludur... Bu sıra biraz gölgede kaldığını hissetmiş olmalı... Veya PKK’nın yeni taktiği... Ya bir gazetenin genel yayın müdürünü aradı ya da o Leyla Zana’yı. Leyla: “Bu işi çözerse Erdoğan çözer” deyince, “İşte manşet!” sevinciyle el ovuşturdular.
Leyla Zana, 1980 öncesinin TİP’lisi, sonrasının bağımsız Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana ile evli. Mehdi Zana’nın İsveç’te yaşadığına dair haberler çıktı. Orada daha önce sekiz yıl kalmış ve emekli aylığı bağlanmıştı. Yine cezası var ki, Türkiye’ye gelemiyor. Ülke bütünlüğünü isteyenlerin tanımına göre Mehdi Zana, PKK’nın bile ilerisinde “bölücü”dür! Aşırı bir “Türk düşmanlığı”nı röportajlarında görürsünüz. 16 yıl hapis yatmanın, İsveç’te mecburî ikametin hıncını bütün Türklere yüklemiştir. (Mehdi Zana, 12 Eylül 1980 darbesinden 10 gün kadar sonra, İstanbul’da, Avrupa’ya kaçamadan türkücü Rahmi Saltuk’un evinde yakalanmıştı.)
***
Önemli olan Leyla değil onun eri Mehdi Zana’dır. Leyla konu mankenidir sadece... Mehdi Zana’nın, damarlarında öyle bölücülük kanı akar ki, İslâmiyet bile onun için “Kürtçülük” düşmanlığının adıdır. Şu söz onundur: “Kürtler bence İslâmiyeti kabulettiklerinde kaybettiler.”
Mehdi Zana, PKK’nın da ilerisindedir. Kendisiyle röportaj yapanlar ne zaman PKK ile ilişkilerini sorsalar, kaçamak cevaplar vermiştir. Onun bu “açığını” Leyla Zana örtmek istemiştir; zaten başka çaresi de yoktu: Bir “bölücü” olarak siyasî varlık göstermek istiyorsa, PKK ile bütünleşmesi gerekiyordu.
PKK gibi düşünen ama PKK dışında, sağda solda konuşan Ümit Fırat, Leyla’yı şöyle tarif etmiştir:
“Zana’nın lideri Öcalan’dır. Zana, o siyasi anlayıştan, o ekolden gelen ve PKK’dan ötürü yargılanan biridir. 10 sene 3 ay hapis yattı. O dünyadan geldi, o dünyaya ait... Esas olarak Zana’nın gönlündeki siyasi lideri Barzani değil, Öcalan’dır.” (Röp.: Mine Şenocaklı, Vatan, 28 Ocak 2008).
12 Haziran 2011 seçimlerinde PKK kontenjanından “bağımsız” milletvekili seçilen Leyla Zana, şimdi Öcalan’a sırt dönmüş mü oluyor? Dikkat ederseniz, Önceki gün Başbakan Recep T. Erdoğan’la görüşmesinde Öcalan’a ev hapsi istemiştir.
Kandil’de Karayılan’ın dizi dibine oturup, “Emirlerinizi not etmek istiyorum.” diyen gazetecilerin yazdıklarını günlerce manşetlerine ve köşelerine taşıyan ve her seferinde yanılan basın-yayın organlarımız, şişirme bir siyasetçinin Erdoğan’la görüşmesine bel bağladı şimdi...
O da boş çıkacak... PKK her şeye hâkimdir ve Leyla’ya, “Oyalama rolün burada bitmiştir” diyeceklerdir.
Buyurun! PKK yöneticilerinden Duran Kalkan’ın Leyla’nın R. T. Erdoğan’la görüşmesinden sonraki açıklaması: “Her şeyi silâh çözer!”
Duran’ın dediği doğru. R. T. Erdoğan’ın verdiği bütün tavizlar silâhın namlusundan çıkmıştır!