Kürtçe eğitim neden tercih edilmiyor?
Şu haberi “Kardistan24” sitesinden aldım:
“Türkiye Milli Eğitim Bakanlığının istatistikleri Kürt dilinin büyük tehlike altında olduğunu, okullarda verilen seçmeli dil derslerinde Kürtçeyi seçenlerin sayısında yüzde 71 düşüş yaşandığını gösteriyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit'in 2024 bütçe görüşmelerinde sorduğu anadiliyle ilgili soruları yanıtladı.
Bakan Tekin’in yaptığı açıklamaya göre 2023-2024 eğitim yılında 23 bin öğrenci Kürtçe dersine başvurdu. Bu öğrencilerin 20 bin 379'u Kurmanci, 2 bin 607'si ise Zazaki derslerini seçti.
Ancak 2015 yılında 80 bin öğrencinin Kürtçe dersini seçmesi, derse olan talebin 8 yılda yüzde 71 oranında düştüğünü gösteriyor. (...)
Ancak Kürtçe eğitimiyle ilgili yapılan son araştırmalar Bakan Tekin’in açıkladığı istatistiklerle çelişiyor.
SAMER tarafından Türkiye’deki 15 Kürt ilinde ekim ayı sonu ve kasım ayı başında gerçekleştirilen araştırmaya katılanların yüzde 86,7'si çocuklarının Kürtçe eğitim görmesini istedi.
Bakan Tekin, Sayyiğit'in, ‘Anadilde eğitim için neler yaptınız?’ sorusunu, ‘Anayasamızın 42. Maddesinde 'Türkçe’den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez’ denilmektedir. Bu kapsamda da eğitim ve öğretim faaliyetleri Türkçe olarak devam etmektedir.’ sözleriyle yanıtladı.”
Bu haberde “SAMER” dikkatinizi çekmiştir. Ben de bilmiyordum. Baktım. Resmî kuruluş. SAMER (Siyer-i Nebi Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi), Kahraman Maraş Sütçü İmam Üniversitesi bünyesindeymiş.
Haberin bu SAMER’le ilgili yok. Başka bir kuruluş: Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi. Diyarbakır’da faaliyet gösteriyormuş.
Bir tarihte Diyarbakır’da da röportajlar yapmıştım. Karşıma benzer kuruluşlar çıkmıştı. Destek dışarıdandı. Bilmiyorum, bunlar dışarıdan maddî, fikrî destek alıyorlar mı?
Kürdistan24’ün haberinde “Türkiye’deki 5 Kürt ilinde” ifadesine yer veriliyor.
“Türkiye’deki 5 Kürt ilinde” sözünden siz ne anlarsınız? Bu ifadede bir kasıt yok mu?
Kürt illeri hangileriymiş merak ettim. Şöyle sıralanıyor: “Diyarbakır, Mardin, Urfa, Van, Batman, Siirt, Şırnak, Hakkari, Ağrı, Muş, Bingöl, Bitlis, Kars, Dersim ve Iğdır”
Bunlar ya geri zekâlı, ya art niyetli... Geri zekâlı olmadıklarına göre?!
Ülke bir bütün. Etnisitenin ağırlıklı olduğu iller var, olmadığı iller var. Sadece bu değil, etnik kimlik değiştirenlerden de sık bahsediliyor. Şu etnisite, bu etnisite ne fark ediyor? Dünyada etnisite sayısı binlerce... Çoğu iç içe girmiş. Bu çalışmaları bir bir sıralamayacağım. Sadece kasıtlı belli kesimin “Kürt” (elbette “solcu” olması da gerekiyor!) diye yere göğe koyamadığı Yaşar Kemal “Doğduğum bu Türkmen köyünde bizi Kürt diye hiç ayrı saymıyorlardı. Biz de kendimizi onlardan hiç ayırmıyorduk. Bütün köylüyle akraba gibiydik. Daha da köylümle benim yakın akrabalığım sürüyor.” diyor. (Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor- Alain Bosquet)
Yaşar Kemal’in arada etnikçi çıkıntısı oldu. Nobel ödülü alma derdindeydi. Orhan Pamuk Türkler aleyhine daha ileri laflar edince, hâliyle ödülü ona kaptırdı!
“Kürtleşen Kürtler”den bahseden röportajı da var.
Şu notu da ekleyim: Yaşar Kemal’i en içten anlatan, Aydemir Balkan’dır. “Tanıdığım Eşsiz İnsanlar-Atatürk, Nâzım Hikmet, Yaşar Kemal ve Diğerleri” okunmalı. (“Diğerleri”nden biri Alparslan Türkeş’tir. Sitayişle anlatır.)
Kürtçe-Türkçe meselesine geleceğim.