Kullanacağı adamı seçebilmek

Allah kimseyi Ergun Babahan adlı gazetecinin durumuna düşürmesin... Bu kişinin adını bile anmak istemezdim. Ama kimlerin kimler tarafından nasıl kullanıldığını görmek için son örneklerden bir örnektir.
Kendisinin, geniş yelpazede söylersek, “sağ” ile alâkası yoktur ama genel sağ içinde el üstünde tutulmuştur. Fenerbahçe-Galatasaray “vuruşması” sonrası twitter’da adam “Kupa Amerika’ya girsin!” diye yazıyor.
Senin ne haddine “Amerika’ya girsin!” demek...
Güya bir grup, Fenerbahçe’yi ele geçirmek istiyormuş o grubun önderi ABD’deymiş.
Adam Todays’s-Zaman’da haftada iki gün, Star gazetesinde dört gün yazıyor(du). Galiba bir televizyon kanalında program da yapıyor(du). (“İslâmcı dostları”yla beraber!)
(Aslında “zamirini” söyleyen bu kişi baltayı taşa vurduğunu anlamış, özür üzerine özür dilemiş ama kendisine her iki gazeteden de kapıyı göstermişlerdir.)
Bu kişi ne yazıyor dersiniz? İpe sapa gelmez şeyler. Hiç önemli değil. Cehaletini sergilemek için bir yazısını vereceğim. AB’den mesul Bakan Egemen Bağış, İsviçre’de “Ermeni soykırımı olmamıştır” demiş, kıyamet kopmuştu... Bizimki almış eline kalemi zırva üzerine zırva yazmıştı.
Sevgili okuyucular, “bir şey olmayan”ı, “bir şeymiş” gibi göstermiş oluyorum. Özür dilerim! Ama böyle “bir şeymiş” gibi “bir şeyler” yazanlar o kadar çok ki... Bu yazı da örneklerden bir örnek! “İslâmcı” kardeşlerimiz, “kullanacakları” adamın da kalitelisini seçmeliydiler. (Bakın Etyen Mahçupyan hiç “açık” veriyor mu? Onun “büyük oyunu” sonra ortaya çıkacak, o zaman arkasına dönüp nanik yaptığında uyanacaklar ama!..) Yazıya dönelim biz:
“İsviçre, Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın ’Soykırım yoktur’sözüne soruşturma açtı ya, birden herkes düşünce ve fikir özgürlüğü yanlısı kesildi. / Hrant Dink, Orhan Pamuk yargılanırken, mahkeme salonlarında Ergenekoncular’ın saldırılarına uğrarken arazi olanlar şimdi ortada. / Batı’ya özgürlük ve insan hakkı dersi veriyorlar. / Versinler. (...) Ben de 1915’in soykırım olduğunu savunuyorum.(...) Bu kıyıma sahip çıkmak, Naziliğe sahip çıkmakla eşdeğerdir.” ( “1915 Soykırımdır”, Star, 7 Şubat 2012)

***


Elimde “Perinçek-İsviçre Davası ’Ermeni Soykırımı ‘Yalanı AİHM’de” kitabı var.
Doğu Perinçek, İsviçre’de 2007 Martında mahkeme karşısına çıktığında ben de Lozan’daydım. Perinçek’le “benim çizgimde” hareket etmedikçe hiçbir ortak noktamız yoktur!
Lozan’a da “kendi çizgim” için gittim ve Perinçek benim “çizgim”i, çok açık söylüyorum, aslanlar gibi savunmuştur. Şimdi “Ergenekon”dan muhakeme ediliyormuş, suçu şuymuş, buymuş, hiç ilgilenmiyorum. (Zaten “Ergenekon”u hâkimler, savcılar, R. T. Erdoğan çözemedi ki, ben çözeyim! “Ergenekon” olsaydı çözerlerdi, desem mi!)
Perinçek’in savunması, nere, bahsettiğim tip gibilerin boş meydanda at koşturmaları nere!
(Kitaba sonra döneceğim.)

Yazarın Diğer Yazıları