Kış vatandaş için zor geçecek!
Bayram sonrası açıklanan veriler yüzleri güldürmüyor. Belli ki vatandaş kış aylarını oldukça zorlu bir şekilde geçirecek.
Hükümetin süzgeçinden geçirilerek açıklanan TUİK Temmuz ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yani enflasyon rakamlarına göre fiyatlar bir önceki yılın aynı ayına göre %11,76 arttı. Haziran ayında bu artış %12,62 idi.
Bu noktada şunu söyleyebilirsiniz: Geçen aya göre düşmüş bir enflasyon nasıl kötü olabilir? Hemen söyleyelim: Yaz aylarını yaşadığımız için gıda ürünlerinde normal bir bolluk ile karşı karşıyayız. Buna bağlı olarak resmi rakamlarda gıda fiyatlarının aylık %1,28 gerilediğini gördük. Giyimdeki gerileme ise %3,48 olmuş. Bu iki kaleme bağlı olarak enflasyon resmi rakamlarda düşmüş görünüyor. Ancak 'Virüs' nedeni talep bu kadar düşmüşken, yaz bolluğu ortadayken enflasyonun hala %11 üzerinde olması resmi rakam bile olsa başarı değildir.
Enflasyondan mevsim etkileri gibi geçici unsurları çıkarıp baktığımızda 'Çekirdek Enflasyon' rakamlarına ulaşıyoruz. Bu rakamlar da hala çift hanelerde, %10'ların üzerinde geziyor.
Enflasyon konusunda hükümet ve TUİK kağıt üzerinde istediğini yapsın ortada başka bir gerçek daha var: Yılbaşında 156 milyar TL olan dolaşımdaki para miktarı bayram öncesinde 240 milyar TL'ye yükseldi. Artış oranı %53 oldu. Peki para miktarı bu kadar artarken mal ve hizmet üretimi buna ayak uydurdu mu? Yani mal miktarı da %53 arttı mı? Cevap: Hayır…
Bir ekonomide para miktarı artarken mal miktarı da artmazsa o işin sonunda fiyatlar yukarı gitmeye başlar. Yaz bolluğunun geçmesi, enflasyonu düşürecek tarım ve imalatta reformların yapılmamış olması, artan para miktarı nedeni ile kış aylarında enflasyon yükselecek. Bu yükseliş ise pahalılık olarak vatandaşın cebini, sofrasını vuracak.
İmalatta işler karışık
Önemli diğer bir veri ise imalat sanayinden geldi. İstanbul Sanayi Odası, PMI rakamlarını açıkladı. PMI rakamı 50 eşik değeri üzerinde ise üretimde iyimser durumu, altında ise kötümserliği gösteriyor.
Haziranda 53,9 değerini alan PMI rakamı Temmuzda 56,9 olarak gerçekleşti. Ancak bunu bir zafer gibi ilan edenlere karşı raporu düzenleyen kurumdan Andrew Harker'ın şu cümleleri oldukça önemli: "Yaşanan büyüme, geçtiğimiz daralma dönemindeki üretim kaybının bir kısmının geri alınmasına yardım edecektir. Ancak tam anlamıyla iyileşmenin sağlanabilmesi için bu büyümenin daha uzun bir süre devam ettirilmesi gerekecektir.
Genel anlamda pozitif olan tabloya rağmen, sektörlerin tamamı büyüme bölgesine geçemedi. Bazı sektörler geride kalırken diğerlerinin ilerleme kaydettiğini gösteren bu eğilimler, "iki hızlı" toparlanma riskini artırması açısından kaygı uyandırıyor."
Söylenenlerin özeti şu: Evet bir toparlanma var ama bunun V tipi çıkış olması için en az 3-5 ay daha böyle iyi verilerin gelmesi gerek. Ayrıca yaşanan iyileşmenin de bütün sektörleri kapsaması şart. Bazı sektörlerin öne çıkarak diğerlerinin geride kalması sağlıklı bir durum değil.
Sözün özü, ekonomide uzun ve zorlu bir yol bizleri bekliyor.