Kimyaları bozulan 63’lükler!
A. Öcalan/R. T. Erdoğan işbirliğiyle PKK’yı meşrulaştırmak için sokağa salınan 63’lükler, insanlarımızın aksülameli karşısında çılgına dönüyorlar! Öyle pervasızlık ediyorlar ki, şaşar kalırsınız. Bu “kara” insanların adlarını ve sözlerini buraya taşımak bile bana çok ağır geliyor ama tarihe de not düşmemiz gerek. Yapıp ettiklerini yazmazsak, ileride, savcılar nasıl delil toplayacaklar?!
Millî Mücadele’de 150’liklerin akıbeti ne ise 63’lüklerin akıbeti de o olacak, diyeceğim ama 150’likler sadece sürgün yediler, 63’lükler hapisten çıkabilecekler mi?!
“Düşman”ın denize döküldüğü İzmir Kordon Boyu’nda, işbirlikçilere karşı yüz binler haykırdı: “Vur de vuralım, öl de ölelim!”
Herkes milliyetçi olabilir; içgüdüdür; ancak, Milliyetçi Hareket’te “milliyetçilik” aksiyonerdir ve okumakla, idrâk etmekle mümkündür.
Milliyetçi Hareket’in mitinglerinde kalabalıkları başka partilerin mitinglerinden ayıran hususiyetleri bu şuurdur. Oraya toplananlar kişiye değil; fikre inanarak gelirler. Milliyetçi Hareket’te, Ak Parti’deki, PKK/BDP’deki gibi, Hatta CHP’deki gibi bir “fetişizm” yoktur; yalnız, bir disiplin içinde yürütülen siyasetten bahsedebiliriz.
Ak Parti’den R. T. Erdoğan’ı, PKK / BDP’den A. Öcalan’ı, CHP’den, -isim vermeye gerek yok- bazı tabuları çekip alın, “kitle” bulamazsınız; kalabalık ancak “fetiş”le kaim!
Ucuz politikacılar ve art niyetliler şuurlu kitlenin “Vur de vuralım, öl de ölelim!” sloganını, sanki parti başkanının bir emri bekleniyor, işaret verse ortalığı yakıp yıkacaklar gibi dillerine doluyorlar.
MHP’nin Türk bayraklı mitingleri, işbirlikçileri, 63’lükleri kara kara düşündürüyor. Ak Parti yönetimi, mitingleri bir tehdit olarak görecek kadar içi kararmış, nevri dönmüş.
63’lüklerden biri işi Ülkücülere “yaratık” diyerek hakarete vardırdı:
“’Vur de vuralım, öl de ölelim’ diyenlerin, ‘kandan kına’ yaktıkları devir...
Bahçeli Cumartesi günü İzmir’de, ‘Vur de vuralım öl de ölelim’ diyen vurucu timleri önünde, bu sözlere atıfla çılgın gibi bağırıyordu:
’63 aklı karışık bu sesten ürkmelidir(...)
Başbakan Erdoğan bu sese dikkat etmelidir (...)” (Ali Bayramoğlu, “Kandan kına ve gürültü...”, Yeni Şafak, 23 Nisan 2913)
Bir yazıyı kompoze etmekten âciz Ali, kandan beslenmiş PKK’yı meşrulaştırmak için yıllar yılıdır Neo-İslâmcılarla işbirliği içindedir: 1978 Maraş olaylarını saptırıyor, sloganın bir kararlılığı ifade ettiğini bildiği hâlde, Milliyetçi Hareketçilere en ağır iftiraları atıyor.
Ali, aynı zamanda “Hepimiz Ermeni’yiz” grubunun baş tellâlı, Taşnakçı zihniyetin teorisyeni... (Bunları yazdım diye “koş Ali koş” mahkemeye! Beni daha önce mahkemeye vermişti de!)
PKK’yı meşrulaştırmaları için sokağa salınan 63’lüklerin, halkın tepkisi karşısında kimyaları bozulmuş.
Daha çoook bozulacak!