Keşan Müftüsü şaka yapmıyor!

Ne demiş Keşan Müftüsü Süleyman Yeniçeri: “Noel Baba yaşamış mı, yaşamamış mı belli değil. Bir yer söyleniyor ve orada yaşadığı ifade ediliyor. Ama Hristiyan âleminin çıkardığı bir şahsiyettir. Noel Baba baca ve pencereden giriyor. Ama doğru dürüst birisi olsa kapıdan girerdi. Bizde kapıdan giriliyor. Kur’ân-ı Kerîm’de; ’Evlere kapıdan girin’diyor. Neden bacadan giriyor ki?”
“Noel Baba” var veya yok... Antalya Demre’de “Aziz Nicholas” diye birinin yaşadığı ve bu kişinin çok yardım sever olduğu, hediyelerini görünmeden vermek için pencereden veya bacadan attığı söylenir.
Unutulan bir şey var: Bizim geleneğimizde “Noel Baba” yer tutmamıştır.
Hiçbir yabancı bizim yardımlaşmamızı taklit etmezken biz niye yabancının yardımlaşmasını, çocukları sevindirmesini taklit edelim!
Keşan Müftüsü yanlış konuşmuyor, kendi üslubunca bizim olmayan bir geleneğin yaygınlaşmasının iç huzuru bozabileceğinden bahsediyor. Kendin olmaktan çıkar bir başkasına benzersen nesiller çatışır; özüne yabancılaşırsın ve kimliğini yitirirsin.
“Noel Baba” meselesi de bu.
Şimdi düşünün... Noel Baba, camiye girmiş, arka sırada veya babasının, ağabeyinin yanında saf tutmuş çocuklara hediyeler dağıtıyor!
Çocuk soruyor:
“-Kim bu ak sakallı, acayip kılıklı dede?”
“-Aziz Nikolas evlâdım... Kubbenin penceresinden indi... Çocuklara hediye verir.”
“-Niye kubbe penceresinden baba? Düşüp ölmez mi?”
“-Yok çocuğum, o bir aziz!”
“-Aziz ne baba?”

***


İşte burada duracaksın. Sorunun cevabı Keşan Müftüsü’nün sözlerinde mündemiç.
Müftü Süleyman Yeniçeri konuşmasının başında aslında bütün meseleyi özetliyor. Önce hadisi hatırlatıyor:
“Kim kime benzemeye çalışırsa, o onlardandır.”
Sonra devam ediyor:
“Hristiyanlıktan gelen bir etkinliği kutlarsak, onlara benzemeye çalışmış oluruz. Dolayısıyla onlar gibi bir yaşantı ortaya çıkar. Biz, neden onlar gibi yaşayalım ki? Onlar bizim gibi yaşıyorlar mı? Biz Noel’i Hristiyan âleminden ithal etmişiz. Noel, bizim bayramımız değil. Kişi, ‘Hristiyan gibi yaşayayım’ derse, bu tehlikeli olur. Ama ’Millet eğleniyor, ben de eğleneyim’diyorsa, eğlencenin mahiyetine göre değişir. Eğer içkili, şaraplı eğlence yapılıyorsa, günahkâr olur.”
Bir Müslüman olarak Müftünün yaklaşan yılbaşı için nasıl bir konuşma yapmasını beklersiniz?
Müslümanlıkla ilgisi olmayan, başka dinlere özendiren şeylerden kaçının; maksat eğlenmekse eğlenin ama içki içmeyin, diyor. Çünkü içkinin azı da çoğu da Müslümanlıkta haramdır.

***


İslâmla, camiyle alâkası olmayan insanlar Müftüyü alaya alıyorlar ve en çok “Noel Baba doğru dürüst biri olsaydı bacadan girmez, kapıdan girerdi” sözüne takılıyorlar. Bu sözü önceki sözleriyle bağlantısız ele alırsan, elbette tuhaf kaçıyor. Burada hırsızı hatırlatıyor Müftü; hırsızlar pencereden veya bacadan girerler. Bu benzetme Hristiyan değerlerinden halkı uzak tutmak için yapılmıştır.
Çok önce yazdım... Yunanistan’da Larissa’da (Osmanlı zamanındaki Yenişehir) bir kilisede Osmanlı’nın Rum’u kesip kesip nehre atışının resmedildiğini görünce şaşıp kalmıştım.
Müftü, halkı, “aydınlatmak” ve “inandırıcı olmak” için konuşuyor. Camiye gitselerdi Müftüyü alaya alanlar, vaazlarda, hutbelerde nasıl benzetmeler yapıldığını, böyle açıklamanın çok hafif kaldığını görürlerdi...
Aklıma takıldı; Müftünün soyadı “Yeniçeri” ... Bizim Özcan Yeniçeri’yle bir akrabalığı var mıydı? Özcan Yeniçeri MHP Ankara Milletvekili, biliyorsunuz. “13” rakamı meselesinde tavrını koymuş ve Hristiyanların uğursuz saydığını biz niye uğursuz sayalım, demiştir. Kadim dostumuzu aradım... “Müftüyle kan bağımız yok ama kültür akrabalığımız var” dedi.
Herkesi kendi dünyasında değerlendirmek gerekir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Keşan Müftüsünü soruşturmak için müfettişler görevlendirmiş. İnşallah bu haber yalandır.

Yazarın Diğer Yazıları