Ermenistan askerinin açtığı ateşle bir Türk hayatını yitirdi. Türk, koyununun peşinden sınırı geçmiş... Derdi belli. Koyununu getirecek. Asker ihtar etmemiş, görür görmez basmış tetiğe... Koyun ne olmuş sonra? Onu da mı vurmuşlar yoksa?!
Türk köylünün vurulması elbette savaş çıkartacak değil... Ama “orantısız güç” kullanıldı diye de geçiştirilemez. Erivan’dan meselenin soruşturulması istenmelidir. İllâ Ermenistan suçludur, demiyorum. Askerin keyfî tavrı olduğu açık. Benim merak ettiğim ateş eden veya askere ateş etmesi için emir veren komutanın hâlet-i ruhiyesi... Hangi saikla, silâhsız olduğu belli insana ateş ediliyor? Ermenistan’da sık sık dile getirilen kinin ana damarı “soykırım” saplantısı olmasın?
“Hepimiz Ermeni’yiz” grubu, herhâlde, Erivan’a: “Siz ne yapıyorsunuz! Bizi zorda bırakıyorsunuz. Burada ‘soykırım’ı savunmak için neler yaptığımızı bilmiyor musunuz?” diye soracaktır!
Konuyu değiştiriyorum. Bağlantıyı siz kurarsınız!
Mehmet Perinçek “Ergenekon”dan tutuklu... Genç bir ilim adamı. Çok çalışkan. Yazmıştım, suçunun ne olduğunu Allah sizi inandırsın anlamış değilim.
Pazartesi günü inşallah, boşu boşuna yatırmışız, serbestsin denir ve kürsüsüne döner.
Mehmet Perinçek, Ermeni meselesine vâkıf, Rus Devlet Arşivinden belgeleri ortaya çıkartan en öndeki isimlerden.
Ne zamandır önümde duran “Rus Devlet Arşivinden 150 Belgede Ermeni Meselesi” kitabından bahsetmek istiyordum.
M. Perinçek’in yayınlarına bakın: Atatürk’ün Sovyetlerle Görüşmeleri/Sovyet Arşiv Belgeleriyle, Boryan’ın Gözüyle Türk Ermeni Çatışması, Avrasyacılık/Türkiye’deki Teori ve Pratiği, Türk-Rus Diplomasisinden Gizli Sayfalar ve Sovyet Devlet Kaynaklarında Kürt İsyanları...
İlim adamlarımızı çok çabuk harcıyoruz. Mehmet’in bütün suçu, babasının oğlu olması sanırım. Babasını biliyorsunuz. Dünya görüşlerimiz çok farklı ama eserlerini gördünüz; hangisini yabana atabiliriz! Her bir eser Türkiye için yeni bir ufuk demek değil mi? İnsanlarımızı kolay harcıyoruz.. “Ergenekon” dediler, “Balyoz” dediler, “28 Şubat” dediler, suçlu suçsuz ayırt edilmeden dünya kadar insanı içeri tıktılar.
Benim nazarımda “darbe” tiksindiricidir. Ama, beğenmediklerinizi “darbe”yle, “örgüt”le bağlantılı göremezsiniz. İleride şartların değişmeyeceğini, keyfî hareketlerin soruşturulmayacağını garanti edebilir misiniz?!
2015’e ne kaldı ki... Erivan bütün hazırlığını sürdürüyor; iç destekçiler “soykırım” adıyla kitaplar yayınlıyorlar. Yakında Avrupa’da, Amerika’da “Vurun Türklere!” kampanyası başlatılınca ne yapacaksınız?
M. Perinçek Ermeni araştırmalarının bir başka yönünü, ihtisas isteyen, dil isteyen bir yönünü ele alıyordu. Çocuğu iki senedir içeride tutuyorsunuz... Dışarıdan muhakeme edilseydi, kaçar mıydı?! Kim bilir Taşnakçıların iddialarına karşı kaç eser çıkartacaktı.
