İlginin azalmasının sebebi sansür yasası mı?
Marmaris bir yıl aradan sonra yine cayır cayır yanıyor. Ormanlar, binlerce canlının yaşam alanı, yok oluyor. Uzmanlar bu yangınların tekrarlanacağı hususunda da her sene çıkacak bu yangınlara hazırlıklı olunması ve gereken tedbirlerin alınması hususunda da hemfikir.
Ancak geçen seneki yangınlarda başka bir konuda içerik paylaşana tepki gösterecek kadar yangınlara odaklanmış olan sosyal medya, bu seneki yangına karşı daha bir durgun, daha bir suskun.
Yangınlara, felaketlere mi alıştık, yoksa kötü haberden mi yıldık, nedir bu ilginin azalma sebebi, diye sorguluyor insan. Hiç yok demiyorum, ancak geçen seneki kadar yangın temalı paylaşım yapıldığı söylenemez.
Sansür yasasının şüyu
Geçen sene, yangınlar sırasında "#HelpTurkey hashtagıyla yapılan Türkiye''ye yardım çağrısı, yangını söndürmeye gönüllü kimselerce yapılan ihtiyaç listeleri, yangın görselleri, sanatçıların tepkileri derken, tüm bu paylaşımlar hükümet tarafından yetersizliklerinin ilanı olarak yorumlanınca sosyal medya daha tehlikeli görülür olmuş, dezenformasyon iddiaları da sosyal medya içeriklerine dayalı soruşturmalar da artmıştı.
Yeni yasa düzenlemesiyle getirilen yeni suç tipiyle birlikte, iktidarın sosyal medyada arzuladığı sessizliği yasa vuku bulmadan şüyuuyla dahi sağladığını söylemek nispeten mümkün.
Daha önce yasayı değerlendirdiğim yazıda, söz konusu dezenformasyon yasasının bilgi kirliliğinin yayılmasıyla değil, bilginin yayılmasıyla mücadele ettiğini yazmıştım. Nitekim iktidar, doğru bilgilendirmeyi değil, istediği gibi bilgilendirmeyi amaçlıyor. Vatandaşın her şeyi bilmesi değil, "bazı" şeyleri bilmesi veya bilmemesi iktidarın işine yarayan…
Dezenformasyon mücadelesi
Nitekim yangının başlamasından kısa bir süre sonra Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada "meydana gelen yangın olayı ile ilgili paylaşımların incelendiği, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla içerik üreten hesaplar hakkında çalışma yapıldığı, suç unsuru içerikli paylaşımda bulunan hesapların yöneticisi, kullanıcısı tespit edilerek işleme başlandığı" belirtildi.
Bu da aslen sosyal medyada yer alan bilgi kirliliği ile mücadele için yeni bir yasaya ihtiyaç olmadığını da ortaya koymuş oldu. Nitekim söz konusu yasa henüz çıkmamış olsa da halihazırda bu türden paylaşımlar mevcut yasaların kapsamına dahil edilerek sorgulanabilmekte.
Daha açık bir yasaya ihtiyaç duyulması, cezalandırmadan ziyade insanların kendilerini sansürlemesi için korku yaratma amacından da kaynaklanıyor. Bu açıdan, söz konusu yasa çıkarsa sebep olacağı ilk şey "otosansürün artması" olacak ve insanlarda -en azından sosyal medya alanında- sosyal bir duyarsızlık oluşacak. Tıpkı iktidarın istediği gibi…