İktidar HDP'ye bayılıyor
Ortalığı pislik götürürken gazetecilik adına sadece muhalefeti kalemine dolayanlara kimse şaşırmıyor artık. Varsa yoksa CHP, varsa yoksa İYİ Parti veya Millet İttifakı.
Yandaşlar, HDP üzerinden milliyetçilik, Atatürkçülük sorguluyor.
Hayret ki ne hayret.
Sizde olmayan vasıfları başkasına niye soruyorsunuz? Bırakın onu biz soralım. Çünkü o vasıfları biz benimsiyoruz. Biliyorsunuz ki sizde olmayan dürüstlük, eleştirdiklerinizde fazlasıyla var.
HDP Diyarbakır Milletvekili bir kadının etkisiz hale getirilerek yakalanan bir terörist ile fotoğrafı ortaya çıkmış.
Doğrudur.
HDP''nin sütten çıkmış ak kaşık olduğunu savunan yok ki. PKK ile ters yüz olduğunu söyleyen de yok.
Öyle ise neyin derdindesiniz?
Gelecek seçimin derdindeler. Onu her ne pahasına olursa olsun kazanmak ve yağma düzenini sürdürmek istiyorlar.
Kazanabilmek için her yol mübah.
Bu sebeple, HDP''nin bizzat kendisi Millet İttifakı''nın içinde olmadığını söylese de, Millet İttifakı da "bizim ortağımız değil" dese de fark etmez. Çünkü HDP, muhalefet partisi olarak görev yapıyor.
Vaziyet bu.
İktidar, karşısına konumlanan ve seçimden sonra iktidar koltuğuna oturması beklenen muhalefeti, HDP seçime girmese dahi, terörle ilişkilendirmekten vaz geçecek miydi?
Hayır!
Bu durumda iktidar, olağan demokrasi içinde kalarak, düşmanca değil de rekabete dayalı siyaset mi yapacaktı?
Gene hayır.
Aslında HDP, iktidarın arayıp da bulamadığı bir siyasi aktör.
Niye?
Muhalefeti düşmanlaştırmak ve şeytanlaştırmak için arayıp da bulamayacağı bir siyaset nesnesi. Düşünsenize HDP yok. Öyle ki hiç olmadı. Buyurun bakalım, iktidar ve çevresi ne yapacak, cevaplandırın.
Yani?
İktidar, HDP''ye bayılıyor.
Hatırlasanıza, partilerin kapatılmasını kim zorlaştırdı?
AKP!
Peki, o günlerde PKK yok muydu?
HDP veya türevleri PKK ile aralarına mesafe mi koymuşlardı?
Bir kere daha hayır.
Benin anlamadığım, Millet İttifakı''na; "HDP''ye neden karşı çıkmıyorsunuz. Kılıçdaroğlu neden sert, dışlayıcı tavır almıyor" diye soranların, sıra AKP''ye gelince; "PKK''nın bir numarası, kurucu lideri, elebaşısı olan Abdullah Öcalan''a, keyif sürsün diye, neden son model televizyon gönderdin" şeklinde sormaması.
Başka?
"HDP madem PKK''nın ta kendisi, 20 yıllık iktidarın boyunca niçin kapısına kilit vurmadın" dememesi.
Çok daha vahimi, "PKK''lı, terörist" dediğiniz HDP''liler, partinizden Meclis Başkanı seçilen AKP''li Şentop''un yönetim kadrosunda değil mi? Meclis''i onun başkanlığında yönetmiyorlar mı?
Evet öyle.
Şimdi, Millet İttifakı''na, Atatürkçülere, Milliyetçilere iki durup bir ısıtıp HDP ilişkisi soran yandaşlardan cevap bekliyorum.
Bitmedi.
Daha dün, belediye seçimlerinde PKK''nın ve Kandil''in kurucusu APO''ya (yani terörist başına) Türkiye Cumhuriyetinin seçim meydanlarında bildiri okutmak, ondan seçim yardımı istemek, onu seçim ortağı görmek -varsa- kanınıza dokunmadı mı?
HDP''yi yüzde 3''lerden yüzde 10''lara çıkaran AKP''nin "hendek" siyasetiydi. Güya "Dağlardan alıp düz ovaya" indirmişlerdi. Aynı şekilde HDP''yi siyasal sistemin önemli ögesi, ister istemez ihtiyaç duyulan siyasi aktörü haline getiren gene AKP ve ortaklarının Türkiye''nin başına bela ettikleri Partili Cumhurbaşkanlığı sistemidir. Çünkü bu sistemde iktidar olmanın ve seçim kazanmanın ön koşulu, yüzde 51 olmuştur. İster muhalefet, isterse iktidar ve yandaşları olsun yüzde 51''i bulamayan koltuğu kayıp ediyor. Hâl böyle olunca yüzde 10''a yakın oya sahip olan HDP, ister istemez Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin önemli belirleyicisi haline geliyor.
Demek ki neymiş?
Bütün mesele, HDP''nin karşı tarafta, muhalefette olmasıymış. Yoksa "Millîyiz, yerliyiz, onlar PKK ile iş birliği yapıyor" gibi suçlamalar gerçeği yansıtmıyor. Bu siyasal sistemden kurtulmadıkça da ittifaklar sorunlu olacak. HDP ister kapatılsın, isterse açık kalsın, siyasi varlığı ile seçimleri etkileyecektir. Ancak Parlamenter sistem gelirse, herkes kendi yoluna gidecek, milletin gönlünü alan iktidar olacaktır.