İhvân'ın Filistin Kolu: HAMAS
İslam dünyasının herhangi bir yerinde özellikle Ortadoğu'da olan biteni anlamaya çalışıyorsanız tabi olarak denkleme Amerika, İngiltere, Rusya, Çin, İran ve sair nedenlerle olaylara müdahil olan diğer ülkeler ile onların desteğindeki veya kontrol ettiği örgütleri katmalıyız. Bunlardan biri ve birkaçı zaman zaman denklemden çıkar veya girer ama Müslüman Kardeşler (İhvân-ı Müslimîn) bu denklemde her zaman vardır değerlendirmelerde olmalıdır.
İhvân'ın Filistin kolu olan HAMAS'ı anlamak için İhvân-ı Müslimîn örgütü hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor. HAMAS, 1987 yılında Birinci İntifada sırasında, Müslüman Kardeşler'in Filistinli üyeleri tarafından kuruldu. 2007'de El Fetih'le yaptıkları çatışmanın ardından Gazze'nin kontrolünü ele geçirdi. 17 yıldır İsrail işgali bahanesiyle seçim yapmadan hükümet etmeye devam ediyor.
İhvân derken sömürge ve manda gibi dönemler yaşamış bir halkın ürettiği yani onların kültüründen izler taşıması doğal bir örgütten bahsediyoruz.
Bugün Mısır’da birçok kişi 2013’te terör örgütü ilan edilen Müslüman Kardeşler ile ilişkili oluğu için cezaevinde tutuluyor. Ortadoğu’nun en eski İslamcı örgütlerinden biri olan ve İhvân olarak da anılan bu örgüt 1928 yılında Mısır’da Hasan El Benna tarafından kuruldu. Bu örgüte Hayrettin Karaman’ın yazılarındaki güncel bilgilerle biraz daha dikkatli bakalım: “Aynı isim, ilke ve hedefleri benimsemiş olan 6 kıtada 72 devlete yayılmış bir örgüt. Bu örgütün ıslahatta uyguladığı aşamalar; önce Müslüman ferdi inşa etmek, sonra sırayla Müslüman aile, Müslüman topluluk, İslami hükümet, devlet ve bütün dünyaya İslam medeniyeti çerçevesinde öğreticilik. Hasan el Benna döneminde Gizli Cihaz adlı bir paramiliter kanat oluşturdu bu silahlı kanat bombalı saldırılar ve suikastlar düzenledi. İhvanın sloganı da şöyledir; ‘Allah gayemiz, Resul önderimiz, Kuran anayasamız, cihat yolumuz, Allah yolunda can vermek en yüce emelimiz!’”
Örgütün, başkandan en alttaki üyeye kadar bütün mensupların görev ve yetkilerini düzenleyen bir nizamnamesi bulunuyor. Buna göre bir başkan (40 yaşını doldurmuş en az 15 yıllık örgüt üyeliği ve göreve uygun bazı nitelikler aranıyor) var ve ona bağlı merkez büro (13 kişiden oluşuyor ve yürütme gücünü temsil ediyor) ve danışma meclisi (30 üyeden oluşuyor yasama gücünü temsil ediyor) başkan altı yıllığına seçiliyor.
Merkezin kararları bütün ülkelerdeki İhvan mensuplarını ve kuruluşlarını da bağlıyor. Üyeler maaş ya da gelirlerinin üç-yedi'sini örgütlerine bağışlıyor.
İhvân 1984 yılında Vafd Partisiyle 1997’de İşçi Partisi ve Liberal Partiyle ittifak yaparak güçlendi. 2000 yılındaki seçimlerde Mısır meclisinde on yedi sandalye kazandı. Beş yıl sonra meclis teki sandalyelerin yüzde yirmisini elde etti. 2011 yılında meclisteki sandalye sayısının neredeyse yarısını kazandı. Müslüman Kardeşler örgütü cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağına söz vermesine rağmen Nisan 2012’de aday gösterdi. Muhammed Mursi seçimde %51 oyla cumhurbaşkanı oldu. 52 milyon kayıtlı seçmen bulunan Mısır’da seçimlerin ilk turuna on üç aday katılmış, seçime katılım oranı ise yüzde kırk beş düzeyinde kalmıştı. İlk turda Mursi 5,7 milyon Şefik 5,5 milyon Sabbahi 4,8 milyon, Futuh 4,1, Musa 2,6 milyon oy aldı, Mursi ve Şefik ikinci tura kaldı. İkinci turda resmi açıklamalara göre katılım %51,8 idi ve Mursi bunun %51’ ini aldı Şefik %48.7’sini. Başka bir deyişle Mursi 52 milyon seçmenin 13 milyonunun oyuyla seçildi. Seçilen Mursi geçici bir anayasal bildirge yayımlayarak yetkilerini artırdı. Mursi ve İhvân’a karşı Kasım 2012’den sonra büyük bir muhalefet oluşmaya başladı ve darbe geldi. İhvân’ın faaliyetleri 2003’te Rusya’da yasaklanmıştı. Suriye ve Mısır 2013, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Amerikan Emirlikleri de 2014’te İhvân’ı “terör örgütü” ilan etti.
Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İhvân’ı “terör örgütü” olarak görmediğini söyledi. Aynı dönemde Katar İhvân üyelerine belli bir platform sağladı.
2007 yılında İhvân’ın yaptığı bir araştırmaya göre dünya genelinde örgüt üyesi sayısı yüz milyonun üzerinde çıkmıştır. Ortadoğu uzmanı Prof. Favaz Gerges’e göre İhvân yalnızca Mısır’da değil, İslam dünyasının neresinde seçimlere girse %25-30 arasında oy alıyor.
Bu oranlar doğruysa şimdi etrafımıza bakarken daha dikkatli olalım.
Kudüs ve Filistin meselesinde tavrımız başkalarının oyununda rol almak olmamalı. Bize ait olmayan Türk milletinin menfaati olmayan hiç bir projede yer almamız kabul edilemez.
Ölçü şu olmalı; Türkiye ümmet motivasyonu ile hiçbir Arap ülkesinden daha hızlı ve atak davranıp risk almamalıdır. Türkiye bu savaşta taraf olamaz, bu işe ancak adil bir arabuluculuk şeklinde bir müdahale söz konusu olabilir ve arabuluculuk kimliğiyle de herhengi bir yükün altına girmemeliyiz.
Bu arada Fatih Altaylı'nın “Bir siyasal İslamcının yerli ve milli demesinden daha komik bir şey olamaz.” sözünün alkışı hak ettiğini de sözlerime eklemeliyim.