Huawei ve NSA: Siber Casusluk Oyununun Perde Arkası
Son günlerde ortaya çıkan bir rapor, uluslararası casusluk dünyasını şoke etti.
Çin merkezli MSS istihbarat servisinin açıklamasına göre, ABD'nin önde gelen istihbarat kuruluşlarından biri olan NSA (Ulusal Güvenlik Ajansı), son on yıldan fazladır Çin'i ve birçok diğer ülkeyi Huawei üzerinden siber casuslukla izliyor.
İşte bu sıra dışı casusluk operasyonunun perde arkası.
NSA'nın Siber Casusluk Operasyonları
Rapor, NSA'nın Özel Erişim Operasyonları Ofisi (TAO) tarafından yürütülen SecondDate adlı siber silahı kullanarak Huawei'nin sunucularına sızdığını iddia ediyor. Bu operasyon, 2009 yılında başladı ve o zamandan beri devam ediyor.
Peki, bu operasyonun amacı nedir?
İddialara göre NSA, bu siber silahı kullanarak Çin'den gelen verileri topluyor ve izliyor. Sadece Çin ile sınırlı kalmamış 45 ülkeyi izlemişler…
Siber Silahlar ve Gizli Operasyonlar
Çin istihbaratının raporuna göre, NSA'nın siber casusluk operasyonları sadece Huawei ile sınırlı değil. Ayrıca NSA, geliştirdiği siber silahları dünya çapındaki ağlarda gizlice kullanıyor. Bu, veri çalma, arka kapı yerleştirme ve sızma operasyonlarını içeriyor.
Yani, NSA'nın siber casusluk yetenekleri oldukça kapsamlı ve güçlü.
Hunt Forward Operasyonları ve Siber Saldırılar
Raporda yer alan bir diğer önemli iddia ise ABD'nin Siber Komutanlık ekibinin yürüttüğü "Hunt Forward" operasyonlarına odaklanıyor. Bu operasyonlar, ABD'nin çeşitli ülkelerde siber saldırılar gerçekleştirdiğini ve bu ülkeleri "sizi siber saldırılara karşı koruyoruz" bahanesiyle kandırdığını iddia ediyor.
Yani ABD, kendisini bir nevi siber kalkan olarak sunarak aslında saldırılarını gizlice gerçekleştriyor.
Huawei'nin Rolü ve Uluslararası Sonuçlar
Tüm bu iddialar göz önüne alındığında, Huawei'nin rolü büyük bir tartışma konusu haline geliyor. Çin merkezli bu teknoloji devi, dünya genelinde kullanılan telekomünikasyon ekipmanlarının büyük bir sağlayıcısıdır. Baz istasyonu üretiminde tekel haline gelen Ericsson’a karşı yarı fiyatına ürün satıp tahtını elinden aldı.
Huawei baz istasyonları ülkemizde de kullanılıyor. Çin istihbaratının 10 yıldan fazladır izliyorlar ifadesi ile firmanın ülkemize giriş tarihleri örtüşüyor. Huawei ürettiği birçok üründe ABD’nin ürettiği çipleri kullanıyor. ABD ürettiği çiplere arka kapı (backdoor) eklemiş olabilir.
Millî donanım olmadan, millî yazılım hiçbir anlam ifade etmez. Uzaya uydu da gönderseniz, radar da üretseniz mikroişlemci yani çip kullanmak zorundasınız.
ABD çip üretiminde dünya devi. Her isteyene de satmıyor.
Çip sipariş ettiğinizde savunma sanayiinde kullanmanıza izin vermiyor. Üniversitede araştırma yapmak için satın alabiliyorsunuz.
NSA'nın Huawei üzerinden gerçekleştirdiği casusluk operasyonları, uluslararası arenada büyük bir güven sorununu gündeme getiriyor.
Gizlilik ve Güvenlik Dengesi
Siber casusluk operasyonları, her ne kadar istihbarat toplama ve ulusal güvenliği sağlama amacıyla yürütülse de, gizlilik ve güvenlik arasında bir denge sorunu yaratıyor. Bu tür operasyonlar, bireylerin ve kurumların özel verilerine erişim sağlayarak mahremiyetlerini tehlikeye atabilir. Ayrıca uluslararası ilişkileri gerilime sürükleyebilir ve güveni zedeleyebilir.
Bu son rapor, siber casusluğun ne kadar karmaşık ve derinlemesine bir konu olduğunu bir kez daha gösteriyor. İddiaların doğruluğu veya yanlışlığı hâlâ net değil. Ancak bu tür operasyonlar gizlilik ve güvenlik konularında tartışmaları alevlendiriyor. Uluslararası toplum, siber casusluğun ne kadar yaygın ve karmaşık olduğunu anlamak için daha fazla şeffaflık ve iş birliği gerektiriyor. Aksi takdirde, bu tür olaylar dünya genelinde güveni zedelemeye devam edebilir.
Siber dünyada gizlilik ve güvenlik arasında bir denge kurmak, modern çağın en karmaşık cambazlık numarasıdır.