Helâlleşme mi yeni devlet mi?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşlara seslenerek, "Gitmekte olan bir iktidar var" dedi ve "Geçmişin arabalarıyla hiçbir yere gidemeyeceğimizi artık biliyoruz. Geçmişte partimizin de hataları oldu; helâlleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım." dedi.
***
Öncelikle bir hatırlatmada bulunmam gerekiyor. Bazılarının zannettiği gibi biz burada kimsenin görüşlerini yansıtmıyoruz. Öyle olsa açıkça yazardık. Sadece kendi bakış açımızla yorum yapıyoruz.
Konuya geçelim... Bir defa kendi partisinin geçmişteki hatalarını zikrederek yola çıkanlar, seçimleri kaybetmeyi göze almış demektir. Tayyip Erdoğan, hiç kendi partisinin veya mensup olduğu siyasi hareketin hatasından bahsetti mi? Böyle bir yoldan iktidar çıkmayacağını biliyor çünkü!
***
"Helâlleşme"yi yorumlayan muhalif CHP''liler var ama onların görüşleri, objektif bir akılla değerlendirilmiyor; "Parti iktidara yürürken çatlak ses çıkarmak" olarak görülüyor!
Bu sebeple CHP İstanbul milletvekili Cihangir İslam''ın "helâlleşme" yorumu üzerinde duracağım. Halk TV''deki "Kadraj" programında İpek Özbey''in, "Bazıları, helâlleşme çağrısını, ideolojik kalıplardan ve referanslardan sıyrılarak yeni bir toplumsal sözleşme ile AKP sonrası Türkiye''yi yeniden kurmaya liderlik etmek iddiası olarak görüyor. Siz bu iddiaya katılır mısınız?" sorusuna Cihangir İslam, "Adalet yürüyüşü devam ediyor. Burada bir hareketimizin yanlış olduğunu kabul etmek, varsa borcu tazmin etmek var. Bugünkü siyasi durum, sadece Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı''nın iktidar yarışı olarak kabul edilemez. Cumhur İttifakı, bütün kimliklere kendileri gibi olmayı dayatıyor. Millet İttifakı ise insanı esas alarak bugün vatandaş olmasa bile bu topraklarda yaşayan bütün kimliklere, ülkenin revizyona ihtiyacı olduğunu görerek yaklaşıyor. Yeni bir toplumsal sözleşme ile kimliklerimiz üzerindeki baskıyı kaldırıp, her kimliği meşru ve eşit kabul ederek, bunların bir araya gelmesiyle yeni bir yapı kurulmasını esas alıyor" diye cevap verdi.
Cihangir İslam, bu görüşleri parti adına söylemediğini belirtti ama programın sonraki konuğu eski ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas da onun görüşlerini ayrıntıya girmeden destekledi.
***
Bir defa, Cumhur İttifakı''nın "kimlik dayattığı" iddiası doğru değildir. Tam tersi, AKP''nin Türk kimliğini yıpratma çabası söz konusudur. MHP için de kimse "Türklüğü dayatıyor" diyemez. Çünkü Türklük, Türkiye''nin doğal temelidir, bir "dayatma" değildir.
Millet İttifakı''nın, geçmişte bu topraklarda yaşamış insanları yeni toplumun kurucu unsurlarından biri olarak gördüğü iddiasının da hiçbir dayanağı yoktur.
Tehcir edilen Ermenilerle mübadelede gönderilen Rumların torunlarını Türkiye''ye davet eden ve "geleceği birlikte inşa etmeye" çağıran Ahmet Davutoğlu; "Ülkenize dönebilirsiniz" diyen Ömer Çelik, "Ermenice hizmet vereceğiz" diyen de Selahattin Demirtaş idi.
Tazminattan bahsedenler ise Ermeni diasporası ve Ermenistan''dır.
***
"Her kimliği eşit kabul ederek yeni bir toplumsal sözleşme yapmak, bunların bir araya gelmesiyle yeni bir yapı kurmak" ise Abdullah Öcalan''ın yazdığı 10 maddelik Dolmabahçe mutabakatının ana fikridir.
10 maddelik belgede, PKK''nın "meşru"laştırılması, "eşit vatandaşlık" ve "ortak vatan"ın kabulüyle egemenliğin paylaşılması isteniyordu. Kısacası mevcut rejimi yıkarak etnik kökenler sözleşmesine dayalı yeni bir devlet kurmak!
AKP, 7 Haziran 2015 seçimini bu politika yüzünden kaybetti, ancak MHP serumu ve 15 Temmuz ile ömrü uzatıldı! MHP çekilirse, kanı çekilmiş gibi olur, ayakta bile duramaz.
***
Cihangir İslam, helâlleşme üzerindeki kendi yorumunu, CHP''ye hatta Millet İttifakı''na mal etti! Oysa bu görüşler, kapatma davası devam eden HDP''nin ana politikasıdır!
Doğrusu neyse, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı''nın tarafları, bir an önce açıklama yapmalıdır.