Harekâtın sembolü

Halk hareketlerinde anlık durumlar çok etkileyicidir. Türkeş kitabını yazarken liderlik hususunda çok durmuştum. Ayrıntısına orada vâkıf oldum. Gerçi öğrenciliğimizde, halk hareketleri ve ihtilâller üzerine neredeyse okumadık kitap bırakmamıştık.
Bir kare fotoğraf, bir söz kitleleri sihirlemeye yetiyor. Gezi Parkı meselesiyle başlayan halk harekâtının en sihirleyici karesi hangisidir?
Herkes farklı bakacak... Değişik kareleri gösterecek.
Allah sizi inandırsın, bir kareyi gördüm ve “İşte bu!” dedim. Köşeme bugün o kareyi taşıyacaktım ki, bir muhalif gazetenin (Aydınlık) duyurusunu gördüm. “Direniş” duyurusundaki fotoğraf köşeme taşımak istediğim fotoğraftı... O gazeteyi yönetenler de aynı kare üzerinde ittifak etmişler.
Gecenin esrarlı karanlığı... Bir genç yıkılmış polis barikatı üzerinde Türk bayrağını dalgalandırıyor... Müthiş bir görüntü... Uzun uzun gencin duruşuna ve dalgalandırdığı bayrağa baktım.
(“Gecenin karanlığı” dedim ama genç biber gazı bulutu arasında mı Türk bayrağını dalgalandırıyordu!)
Harekâtın sembolü bu fotoğraftır ve amaç bu bayrak etrafında birleşmektir! Gerisi teferruat... Eğer kitleler taşmışsa, bunun sebebi iktidardır ve münhasıran Recep T. Erdoğan’dır. Sebeplerini köşemizde çok sık dile getirdik.
Hükûmet olarak hangi icraatta bulunursan bulun, aslolan insanlarımızı kederde ve sevinçte bir arada tutabilmektir. Onlar ise herkesin kederi, herkesin sevinci kendisine dediler; bir “millet”ten 36 “millet” çıkarmaya kalkıştılar. Ne hayat tarzına dokunma, ne insan hürriyetinin sınırlanması; esasta yatan sebep, “bayrak”tır.


***


Önceki gün evcek çıktık... Önce İstanbul Aydın Üniversitesine uğradık. Türk Dünyası ve Türkiye Misafiri Üniversite Gençliği 13. Bilgi Yarışması vardı. Biraz ona katıldık. Aydın Üniversitesi Avrasya Bir Vakfı ve İstanbul Türk Ocağı birlikte düzenlemişlerdi. Ne güzel... Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın da 19. Türk Dünyası Çocuk Şöleni yeni bitmişti. Türkçe Olimpiyatlarının sıcaklığı ise devam ediyor... Peş peşe Türk Dünyası! Bu, daha geniş işlenmesi gereken bir mevzu...
Buradan Taksim’e geçtik... Öğleden sonraydı. Gezi Parkı tıklım tıklımdı... Bir panayır diyebiliriz. Ne kadar çok kadın ve ne kadar çok “örgüt” var öyle! Başörtülü başörtüsüz; fark etmiyor. Sayamadığım illegal örgütler... Gezi’ye damgalarını onlar vurmuşlar. Bu aşırı sol örgütlerin birçoğu, hazır kalabalık varken, biz de örgütümüzü ilân edelim diyen bir-iki kişinin icadı! Birçoğunun adını yeni öğrendim! Bunları geçelim; bir kıymeti yok. Asıl kitleyi görelim, maksadını anlayalım.
Erdoğan yaydan fırlayan okun artık sadağa girmeyeceğini, hedefe doğru yol aldığını görmüyor. Mukabil planlar peşinde... Mitingler planlıyor. Bunun anlamı: Biz sizi ezeriz!
Çok vahim!

Yazarın Diğer Yazıları