AKP kurucularından ve eski AKP milletvekili Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Erdoğan’ın Davos’taki “One Minute” çıkışının, Başbakan’ın danışmanları tarafından kurgulandığını söyledi. Yalçıntaş, “Davos’ta Türkiye’yi temsil eden lider, aynı masada oturduğu kişiye, yanlış olmayan ama ağır laflar söylüyor. Heyecanla toplantıyı terk ederken, bunun tepkilerini de düşünmek lazım. Bunu danışmanları kurguladı. Bu gibi şeyler film sahnelerinde olur” dedi.
Yalçıntaş, hükümetin 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında istifa etmesi, yeni kabine kurulması ve üç bakanın adalete teslim edilmesi gerektiğini söyledi.
Biz bugüne kadar, sağlam verilere dayanarak, Davos’taki olay için “one minute tiyatrosu” diyorduk ama bazı insanlar alık alık yüzümüze bakıyordu sadece... Belki beyinleri vardı da gerçeği söyleyecek yürekleri yoktu...

***

Davos’teki “one minute” krizinden bir ay önce İsrail’in Jerusalem Post gazetesinde Herb Keinon, “Üst düzey yetkililer, Erdoğan’ın ülkede yükselen laik muhalefet karşısında meşruiyetini sağlamlaştırmak için yüksek profilli bir uluslararası diplomatik başarıya ihtiyaç duyduğunu söyledi” diye yazmıştı. Bu bilgiyi gazeteci Herb Keinon’a veren, İsrail Başbakanı Ehud Olmert idi. Hem de Tayyip Erdoğan ile görüştükten hemen sonra!
Aynı günlerde BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon da Erdoğan’a, “Orta Doğu’da liderliğinize ihtiyaç var” diye sesleniyordu!
Yine Avrupa Musevi Kongresi Başkanı Besnainou, Türkiye’de Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ile görüştükten sonra “Erdoğan’ın, İslâm dünyasının sözcüsü olması gerekiyor” demişti.
Yine Stratfor yazışmalarında, Tayyip Erdoğan’ın, “one minute tiyatrosu” ve Marmara gemisi baskını sırasında Kissinger’e “Bir noktada İsrail’le köprüleri atıp, İslam dünyasına yaklaşacağını” söylediği belirtiliyor ve Kissinger’ın “Erdoğan, İslam dünyasının lideri olma niyetinde” dediği anlaşılıyordu.
Ehud Olmert, bakanlarını, “Türkiye aleyhine konuşmayın” diye uyarmıştı!
Türkiye Başbakanı, İsrail Cumhurbaşkanı’na alenen “katil” dediği halde susuyorlardı!

***

Fakat Şimon Peres’in bu tezgâhtan haberi yoktu. Kulaklıktan, “Sesin duyulmuyor” diye adamı yüksek sesle konuşmaya zorladılar. Can Dündar’ın tespitlerine göre, Erdoğan’ın “siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz” sözlerini kendisine tercüme bile etmediler. “Sesin çok çıkıyor” bölümünü ise “Sesiniz çok güçlü” diye tercüme ettiler!
Biz o zaman “Kurgunun yönetmeni Ehud Olmert! Sahneye koyan Cüneyd Zapsu! Başrolde Tayyip Erdoğan var, Peres dahil diğerleri figüran!” demiştik.

***

Peki bugün durum farklı mı? İşte Brezilyalı karikatürist Carlos Latuff, Tayyip Erdoğan’ın kendi halkı karşısında İsrail’e saydırdığını ama arka planda, İsrail’e akaryakıt sattığını çizdi bile... Artık bütün dünya oynanan oyunun farkında ama Türkiye’de çıkarları için aptalı oynayanlar anlamak istemiyor...
İsrail Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlarına Türkiye’ye seyahat etmeme uyarısında bulunmuş veya Türkiye’deki temsil düzeyini en aza indirmiş, bunlar gerçeği yansıtmıyor.
Tıpkı, AKP iktidarının açılım edebiyatının gerçeği yansıtmadığı gibi...
İşte Anka’nın haberine göre Erbil’deki Bas Haber Ajansı, Mesud Barzani’nin Türkiye ziyaretini değerlendirdiği haber analizinde Ankara’daki görüşmeler sırasında bağımsızlık meselesinin de ele alındığını belirtirken “Türk tarafının son tahlilde bağımsızlık durumuna da hazırlıklı olacağını ilettiği ortaya çıktı” diyor.
Türkiye’de ise halkı, “Artık cenaze gelmiyor” diye avutuyorlar; değil mi? Ama Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tespitlerine göre bu coğrafyada günde bin Müslüman’ın yine Müslümanlar tarafından öldürülmesine “lojistik destek” veriyorlar!