Gıda, grafen ve ABD kuşatması!
ABD, Yunanistan''ın hükümranlığı altında bulunan Girit adasını, uçak gemileri için bir merkez üs haline getirdi. 6. Filo bünyesindeki Harry Truman ve David Eisenhoover uçak gemileri, Suriye''ye yönelik hava operasyonlardan sonra Girit''te demirlemişti. Kathimerini gazetesi ise Atina''nın kuzeyindeki Larissa hava üssü ile Türkiye sınırına yakın Dedeağaç Limanı''nda çok sayıda Amerikan uçağı, helikopter ve savaş gemisini barındırmak için altyapı genişletme çalışmalarına dair haberler yayınladı.
Yunanistan''a yapılan bu yığınağın, Rusya''yı güneyden kuşatmak için olduğunu ileri sürenler var ama öyle olsa daha kuzeyde Romanya''ya yığınak yapılması gerekirdi. Tabii ABD Ukrayna''ya ve Karadeniz''e yerleşmek de istiyor ama Rusya''nın buna izin vermeyeceği belli oldu. ABD Rusya''nın Kırım''a ve Dombas sınırına 40''ar bin kişilik askeri yığınak yapmasına karşı "ağır bedel ödetiriz" gibi tehditler savuruyor.
Bence Türkiye''nin yoksullaştırılması ile Yunanistan''a ve Suriye''nin kuzeydoğusuna Amerikan askeri yığınağı yapılması süreçlerinin eş zamanlı olması tesadüf değil! Türkiye''nin ekonomik krizle birlikte gıda krizine sürüklenmesi, savaş yeteneğini etkilemez mi?
***
Dünya Sağlık Örgütü''nün politikalarına, genetik terapi sıvılarında bakırdan 200 kat iletken olan grafen kullanılmasına da değinmek gerekir. Bilimsel gelişmelerden haberdar olmayanlar veya aklı yetmeyenler, elektromanyetik dalgaların, lazer ışınları gibi silah olarak kullanılması konusunu anlayamıyor!
Libya''nın linç edilen lideri Kaddafi''nin çadırı 1986''da bombalanmıştı. Olay sırasında Kaddafi''nin evlatlık kızı ölmüştü... Bu bombalamanın nasıl yapıldığı yıllar sonra ortaya çıkmıştı. Kaddafi ile röportaj yapmak için gönderilen bir ajan-gazeteci, görüşmeye ara verildiği sırada dışarı çıkarılınca, bir sigara yakmış ve kendisine önceden verilen bir tozu, cebinden çıkarıp çadırın etrafına serpmişti... Kaddafi''nin yeri uzaydan bu tozların algılanmasıyla tespit edilmişti. Kaddafi, çadırın yerini sık sık değiştirdiği için yer tespiti böyle yapılmıştı. Savaş uçakları, çadırın etrafına serpilen tozları algılayan sistem sayesinde oraya bomba atmıştı... Ne zaman? Tam 35 yıl önce... Aradan geçen zaman içinde bu teknolojiler çok geliştirildi... Şimdi herkesin ama özellikle ordu mensuplarının kanında, herkesin adına tanımlanmış, numarası bile farklı olan grafen zerrecikleri varsa gerisini aklı olanlar düşünsün!
"Peki her şey uzaydan halledilecekse neden askeri yığınak yapıyorlar?" sorusu akla gelebilir. Bir defa kimin tozlandığı, kimin tozlanmadığı belli değil! Bu sistem test edilmiş mi, uygulanabilir mi o da belli değil. Savaşta son sözü her zaman kara kuvvetleri söyler...
***
Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü uzmanı ve Moskova''da faaliyet gösteren Çağdaş Türkiye Araştırmaları Merkezi''nin başkanı olan Amur Gadjiev, ABD''in Yunanistan''daki yığınağı hakkındaki analizinde Rus askeri uzmanların görüşlerini yansıttı.
Sputnik''te yayınlanan yazıya göre Rus askeri uzman Oleg Ponomarenko, ABD''nin Yunanistan''da kurduğu askeri altyapının, son yıllarda önemli ölçüde büyüyen ve ABD''nin bölgesel planlarıyla doğrudan çelişen Türk emellerine yönelik artan güvensizliği yansıttığını belirtti.
Ponomarenko, "ABD, Türkiye''nin kendini geliştirdiği ve güçlendirdiği, aynı zamanda hırslarını da genişlettiği oldukça uzun bir dönemi hesaba katıyor. Sonuçta imkânlar arttıkça istekler de artıyor. Gelecekte Ankara ile Washington arasındaki temasların kopmasını öngören bir senaryo göz ardı edilemez. Bu bağlamda Yunanistan''ın, Türkiye kadar bağımsız davranma ihtimali sıfıra yakın. Diğer yandan, çıkarlarının peşinden koşan Türkiye''nin ileride nüfuzunu daha da genişletmesi kuvvetle muhtemel, zira bu objektif bir süreçtir." dedi.
Türkiye''nin yakın zamanda, bağımsız davranmaktan çok zorunluluktan Rus askeri teknolojisi kullanacağına dönük kuvvetli emareler de yok değil!