Gelin doğruyu söylemeli
Hazret-i Yusuf’un kıssasını bilirsiniz.
“Yusuf” , Kur’an-ı Kerîm’in 12. suresidir ve 111 âyettir. Konumuzla ilgili âyetleri vereceğim. Sonra sebebini açıklayacağım.
Kardeşleri Yusuf’a tuzak kurarlar. Babalarına da bir kanlı gömlek getirirler. Yusuf kuyunun dibine atılmıştır. Bir kervan geçer; su almak için kuyuya gelindiğinde Yusuf’u görürler ve çıkartıp Mısır’da “onu değersiz bir pahaya, sayılı birkaç dirheme” satarlar. (12/20).
Satın alan adam iyi biridir. Karısına “köle” ye iyi bakılmasını tembih eder. Ama kadın ne yapar?!
“Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat almak istedi, kapıları iyice kapattı ve ’Haydi gel!’ dedi. O da ‘(Hâşâ), Allah’a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel davrandı. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz!’ dedi. / And olsun ki, kadın ona meyletti. Eğer Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi o da kadına meyletmişti. İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik). Şüphesiz o ihlâslı kullarımızdandı. / İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında onun kocasına rastladılar. Kadın dedi ki: Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya elem verici bir işkenceden başka ne olabilir! / Yusuf: ‘Asıl kendisi benim nefsimden murat almak istedi’dedi. Kadının akrabasından biri şöyle şahitlik etti: ‘Eğer gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir, bu ise yalancılardandır.’/ ‘Eğer gömleği arkadan yırtılmışsa, kadın yalan söylemiştir. Bu ise doğru söyleyenlerdendir.’/ (Kocası, Yusuf’un gömleğinin) arkadan yırtılmış olduğunu görünce, (kadına): Kaale innehu min keydikunne inne keydekunne azîm (‘Şüphesiz, dedi; bu, sizin tuzağınızdır. Sizin tuzağınız gerçekten büyüktür.’)” (Yusuf, 12/23-28).
Sonra o kadın, şehirdeki dedikoducu kadınları davet etti ve Yusuf’u karşılarına çıkarttı... Yusuf’un güzelliğinden, hepsi kendilerine ikram edilen elmaları soyarken ellerindeki meyve bıçağıyla parmaklarını kestiler. O kadar kapılmışlardı.
“Kadın dedi ki: İşte hakkında beni kınadığınız şahıs budur. Ben onun nefsinden murat almak istedim. Fakat o, (bundan) şiddetle sakındı. And olsun, eğer o kendisine emredeceğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve elbette sürünenlerden olacaktır! / (Yusuf:) Rabbim! Bana zindan, bunların benden istediklerinden daha iyidir! Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum! dedi.” (Yusuf, 12/32-33).
Kadının da erkeğin de şer tarafı vardır.
R. T. Erdoğan’ın diline doladığı İstanbul Kabataş’ta, acayip görünüşlü 100 dolayında adamın akıl almaz işkencesine uğradığı söylenen “başörtülü gelin” meselesi açıklığa kavuşmamıştır ve açıklığa kavuşturacak olan da hâdisenin içindeki o hanımdır.
Hanımefendi vebal altındadır. Herkesin karşısında her şeyi açık anlatmalıdır: Ne olmuştu? Yoksa “... sizin tuzağınız gerçekten büyüktür.” denilecektir.