Gassal soruşturması ve ''mele''lere maaş!

Ülke ekonomik krizi ve "keriz silkeleme operasyonu"nu konuşurken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörist kadrolaşma konusunda ihbarların soruşturulması sebebiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi''ne teftiş kararı aldıklarını açıkladı. Konu ile ilgili bir iddianame hazırlandığından da bahseden Soylu, verileri kastederek, "Bunlar iddianamede sıralanıyor" gibi bir ifade de kullandı.

Terör soruşturması için teftişe ihtiyaç yoktur. Çalışanlarla ilgili bütün veriler zaten Adalet ve İçişleri Bakanlığı''nın elinde vardır.

Soylu''nun konuşmasından önce sabah 09.00''da TRT muhabiri Hamza Çiftçi''nin Twitter hesabından şu bilgiler paylaşıldı:

"PKK propagandası yapan Din Adamları Yardımlaşma Derneği üyeleri hakkında iddianame hazırlandı. Derneğin İBB''ye eleman yerleştirdiği tespit edildi. Bu elemanların maaşlarının bir kısmını derneğe verdiği ayrıca İBB''nin market kartlarını PKK''lıların ailelerine dağıttığı öğrenildi. DİAYDER; İstanbul Büyükşehir Belediyesi el değiştirdikten sonra buraya sızdı. Dernek üyeleri derneğin referansıyla İBB''ye gassal olarak sokuldu. Bu gassallar da dolaylı yoldan PKK''yı destekliyordu. Çünkü maaşlarının 4''te 1''ini derneğe aktarıyordu."

Çiftçi, mesajlarıyla birlikte konuyla ilgili haberinin TRT1''deki canlı yayın görüntülerini de paylaştı.

Soylu, iddianame derken herhalde bu haberde geçen iddianameden bahsediyor.

***

Bir suç sebebiyle iddianame düzenlenmişse, Soylu''nun bahsettiği gibi altı yedi aydır süren bir soruşturma da var demektir. Yani emniyetin elinde bu konuda yeteri kadar bilgi vardır.

Peki ama madem bu kişilerin İBB''de çalışması sakıncalıdır, bunların derhal görevlerinden alınması ve göaz altına alınması hatta tutuklanması gerekmez mi?

Soylu, bir soru üzerine "tutuklamalar var diyorum, siz çalışanların adli sicilinden bahsediyorsunuz" diye cevap verdi; çalışanlar İBB''de işe alınırken, valiliğe başvurularak güvenlik soruşturması talep edilmediğini de ekledi.

***

İddiaların doğru olup olmadığı yargı safhasında ortaya çıkacak. İddianamede neler bulunduğu ise Milliyet''in üç gün önceki haberinde yayınlanmıştı. Habere göre 2013 yılında terörist başı Abdullah Öcalan''ın kendisini ziyarete gelen BDP heyeti aracılığıyla mesaj vererek Diyarbakır''da Demokratik İslam Kongresi çağrısı yaptığı ve "Çare elbette resmi diyanet İslam''ı değildir" diyerek alternatif bir dini yapılanma çağrısında bulunduğuna yer verildi. KCK Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesinin diyanet harici alternatif bir dini yapılanmaya gidilmesi yönündeki açıklamalarının DİAYDER tarafından karşılık bulduğu, özellikle de dernek içerisinde faaliyet gösteren ve mele olarak adlandırılan gayri resmi din adamları aracılığıyla örgüt tarafından yapılan açıklamalar hayata geçirilmeye başlandığı anlatıldı. Dernek adı altında sivil toplum kuruluşu olarak yasal görünümlü faaliyetlerine devam eden bazı DİAYDER yönetici ve üyelerinin, "din motifli yaklaşımlarla örgüt sempatizanı kitlenin örgüte bağlılıklarını arttırmak ve örgütün kent merkezlerinde ihtiyaç duyduğu sempatizan kitle oluşturmaya çalıştıkları, sonrasında ise örgütün din karşıtı ideolojisinin kitleye empoze ettikleri"nin anlaşıldığı da iddianamede yer buldu.

***

İddianameden, PKK''ya bağlı DİAYDER''in 2013 yılında kurulduğu anlaşılıyor. İBB''ye adam yerleştirmişlerse, bunun yeni bir girişim olmadığı da belli. Herkesin işe giriş tarihi belli olduğuna göre İBB, bu iddianamede suçlanan çalışanı varsa, bunların işe giriş tarihlerini isimlerini de belirterek kamuoyuna açıklamalıdır.

Ayrıca Süleyman Soylu da çözüm sürecinde maaşa bağlanan ve mele denilen gayrı resmi din adamları hakkında ne gibi bir tutum izlendiğini açıklamalıdır.

Öyle ya, İBB''ye gassal yetiştiren DİAYDER ise onların alt yapısını oluşturan meleleri maaşa bağlayan kim?

Gassal, ölü yıkayıcısı demek... DİAYDER sadece ölü yıkayıcısı mı yetiştirmiş? Bütün bunların açıklığa kavuşturulması gerekiyor...

Yazarın Diğer Yazıları