'Ermeni ihanetinin Paris’teki belgesi'

Cemal Aydın’ın “Taşa Kazınan İhanet” kitabından bahsetmiştim dün.
Taşa kazınan ihanet ne?
Biz taşa kazınan ihanetleri “soykırım” anıtı bilirdik. Meğer bir başka anıt daha varmış...
Paris’te, ünlülerin yattığı Pére Laçaise mezarlığının girişine çok eskiden dikilmiş taşın bir tarafında şunlar yazıyor:
“Fransız Ordusunda 1914-1915/1939-1945 Fransa İçin Ölen Ermenilerin Hatırasına”.
1939-1945 arası İkinci Dünya Savaşı. Hitler Fransa’yı işgal etmişti. Demek ki, Fransa’da yaşayan Ermenilerin içinde Fransa’yı kendi toprağı sayıp savaşanlar olmuş. Bu tabiî bir şey.
1914-1915’te ne olmuştu? Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcı. Ermeniler hangi cephede Fransızlarla omuz omuzaydı dersiniz?
Şimdi okuyalım. Dikili taşın öbür yanı:
“Suriye, Lübnan, Kilikya (Karaman ve İçel ile Konya’nın güney ve Antalya’nın doğusunu kaplayan bölge), Musa Dağı, Haçin (Saimbeyli), Adana, Ararat (Ağrı Dağı) Savaşı, Maraş, Ayıntab (Gaziantep), Kafkasya, Serdarabat, Selânik, Manastır, Çanakkale.”
(Öncelikle şunu açıklamalıyım. “Ermeniler” diye genelleştirerek yazıp söylüyoruz ama bu vasıflandırma bütün Ermeniler için söz konusu olamaz. Sağduyu sahibi, oyuna gelmeyen pek çok Ermeni, Türklerle iç içeydi. Onları tenzih ediyorum.)
Fransızlar Türkleri arkadan vuran Ermeniler için taş bile dikmişler. Hem de herkesin ziyaret ettiği bir mezarlığın önüne.
Cemal Aydın, bu taşı ilk gördüğünde, bakımsızlıktan karardığını ve yazıların dikkatli bakışla ancak okunabildiğini, sonraki gidişinde pırıl pırıl temizlendiğini belirtiyor.

***


Fransa’da Ermeni diasporası çok güçlü.
(Sahi neden diaspora var? Bütün Ermeniler öldürüldüyse, Avrupa’nın hemen her ülkesinde, ABD ve dünyanın dört bir yanında güçlü Ermeni lobileri nasıl olabiliyor? Cemal Aydın da kitabında bunu soruyor!) Tehcir çok ağır, çok acı. İnsanların yerinden yurdundan edilmesi, yolda kazaya belâya uğraması, bazı yerlerde kasten katledilmesi hiçbir zaman affedilemez. Hepimiz bunu sorup araştırıp gerçekleri ortaya çıkarmakla mükellefiz.
Ama...
Tarihin geriye dönmesi mümkün değildir. Ermeni’nin tehcirinden daha ağır şartlarda Kafkaslardan, Balkanlardan Türkler sürülmüştür... Sürülenler öldürüle öldürüle bitirilemeyenlerdir.
Tarihçilik bunun için vardır.
İlim ne Türk’ün, ne Ermeni’nin, ne şunun bunundur; ilim bütün insanlığındır. Fransızların, İsviçrelilerin yaptığı gibi ilmin önü kesilmemelidir. İlmin önünü kesmek affedilemez insanlık suçudur.
Taşa kazınan ihanetleri, Ermenici kesilenler kadar araştırıp sorabiliyor muyuz? Peşin hükümsüz her şey ortaya çıkarılırsa, ilim bir mana kazanır!

Yazarın Diğer Yazıları