Erdoğan MHP'ye sarıldı!
AKP yönetimi, Sincan’da ve Kazlıçeşme’de üç hilâlli bayrakları, Bozkurtlu dövizleri açtırdılar. Kim bunlar? Maksatları ne? Daha önce de R. T. Erdoğan yurt dışından Ankara’ya uğradığında da açılmış, Ülkü Ocakları Başkanı çok sert açıklama yapmıştı. Ancak oyunu bozması gereken de genel merkezdir. Bir an önce tezgâh dağıtılmalıdır. Kimin, nasıl, bunlara cesaret verdiği ortaya çıkarılmalıdır.
R. T. Erdoğan’a “Cephe başkanı” demiştim. Son iki konuşması cephe başkanı olduğunun teyidi...
“Dünyanın her tarafında Türk bayrağı gururla dalgalanıyor, gıptayla izleniyor” dedi. Dikkat ettiniz mi “Türk bayrağı” sözünü kullandı. Yetmedi, İstanbul Kazlıçeşme’de “Türk bayrağını evlerinizin balkonlarına asın” dedi. Bu tavır, protestolara karşı yeni bir tavır belirlemedir. Kimsenin itiraz edemeyeceği bayrak... Bu anlık değil, önceden verilmiş bir karar. Allah’a çok şükür, protestolar, Ak Parti yönetimine bayrağın ne manaya geldiğini öğretti! Önceden bayrak lâfı edilmez, çok yerde de kaldırılması istenirdi. O tayfa “Türk bayrağı” dememek için lâfı dolandırırdı.
Demek ki, ülkenin adı “Türkiye”, içinde yaşayanların ortak adı da “Türk.” Ancak R. T. Erdoğan, milleti dilimleme alışkanlığını sürdürdü... Sincan mitinginde yine Türk’ü, Kürt’ü, Boşnak’ı, Arnavut’u... deyip saymaya başladı, önce ayırıyor, sonra beraberiz, diyor. Herkes ne ise odur, yalnız bütünün bir adı var ve onun tek adı “Türk”tür. Recep Tayyip Bey ısrarla “Türk”ü parçalıyor; “Türk bayrağı”nı kabul ediyorsun, “Türk milleti”ni de kabul edeceksin.
İnsan şüphe ediyor... Yine “takiye” mi? Ortalık durulsun, diye mi? (“Takiye” Şiîlikte esastır ve bir izahı vardır. Bu hususta ilmî çalışmaları burada sıralayamam, notlarımda var. Şiîlik ve Sünnîlik iç içe... Kavramların birinden diğerine geçişi zor değildir.)
Mitinglerinde MHP bayraklarını taşıyanlar Ülkücüler olamaz; birilerinin kurnazlığıdır. Bu belli de, eğer bu bayrağı mitinglerinde gösterme, hatta “it” dedikleri Bozkurtlu yazıların asılması akıl ediliyorsa, bir anlamda “Türk milleti” kabul ediliyordur. Milliyetçi Hareketçilerin hiçbir surette “Türk milleti”ni parçalamayacağını bilmiyor mu?
R. T. Erdoğan çok tehlikeli konuşuyor. Pazar günkü İstanbul mitingini kısmen dinledim. Yine aynı sözler... “Camide alkol kullandılar, ayakkabıyla girdiler.” dedi. Yine başörtüsünü istismar etti. Başbakan, kendisinden öncekilerin hatasını tersinden işliyor. “Din”, basit hesapların aracı hâline getirilmiştir.
Ne oldu şimdi... Eli bıçaklı adamlar türedi; protestoculara saldırıyorlar. Kendisi illegal örgütlerden şikâyetçi ama inadına başka bir illegaliteyi teşvik ediyor; hem de “din” adına. Sakın ha Recep Tayyip Bey!
“İnnâ nahnu nezzelne’z-zikre ve innâ lehu le-hâfizûn” (“Şüphesiz o Zikr’i (Kur’ân’ı) biz indirdik! Onun koruyucusu da elbette biziz.”) (Hicr, 15/9).