E-ticarette Fatma Teyze’nin elmalı kurabiyesi de stopaja takılıyor!
2025 yılı geldiğinde e-ticaret dünyasında yeni bir dönem başlayacak. Yeni düzenleme, Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri No 329 ve 7524 sayılı kanunla e-ticaret pazar yerlerini de içine alan geniş çaplı bir vergi uygulamasını hayatımıza sokuyor.
"E-ticaretin harikalar diyarı" olarak bildiğimiz Trendyol, Hepsiburada, Amazon, Getir gibi platformlardan yapılan satışlara stopaj kesintisi geliyor.
Öyle böyle bir kesinti değil: Gerçek kişiler için %25, tüzel kişiler için %15 oranında!
Diyelim ki Fatma Teyze evde elmalı kurabiye yapıyor ve 500 TL’ye kurabiyesini sattı. E-ticaret platformu bu satıştan hem kendi komisyonunu kesecek hem de devlete iletilmek üzere %25 stopajı kesecek. Fatma Teyze’nin 500 TL’sinin 125 TL’si daha yola çıkmadan devlete gidiyor!
Şirketler için %15 ama ciro üzerinden yapılan bu kesinti her durumda önemli bir yük.
Vergi kaçırmayı önlemek mi
haksız rekabet mi?
Yetkililerin amacı çok açık, faturasız satış yapanların vergi kaçırmasını önlemek. Bir ürün mağazadan satıldığında böyle bir stopaj yok ama e-ticaret üzerinden satılırsa yeni (vergi) kesinti devreye giriyor. Bu da başka bir tartışmayı beraberinde getiriyor: Haksız rekabet.
E-ticaret platformlarında satış yapan firmalar zaten vergi ödüyor, platformlara komisyon veriyor, reklam masraflarına katlanıyorlar. Şimdi stopaj yükü de eklendiğinde işler iyice karmaşıklaşıyor.
Firmalar “Pazaryerlerinde satış yapmak yerine kendi sitelerimizi açarız” demeye başlayabilirler. Ama bunun da bir bedeli var: web sitesi kurulum masrafları, altyapı maliyetleri, reklam giderleri ve tabii ki müşteriye güven vermek için harcanacak emek.
Pazaryerlerinin sağladığı güven ortamı bir anda ortadan kalkarsa, tüketicilerin dolandırılma riski de artacak.
Peki tüketicileri neler bekliyor?
Bir ürün alırken "Acaba bu satıcı güvenilir mi?" diye düşünmek istemeyen milyonlarca insan, pazaryerlerini tercih ediyorlar. Yeni vergi düzenlemesi, pazar yerlerini daraltıp satıcıları kendi sitelerine yönlendirirse, tüketicilerin işi zorlaşacak. Güven sorunu artacak, iade süreçleri karışacak. Öyle ya, pazaryeri standartlarının sağladığı kolaylıklar her zaman bireysel satış sitelerinde bulunmuyor.
Bir de işin maliyet tarafı var. Satıcılar, artan maliyetlerini fiyatlarına yansıtmak zorunda kalırsa, bu durum direkt olarak tüketiciyi de etkileyecek.
Fatma Teyze’nin elmalı
kurabiyesinden devlete pay.
Ev ekonomisini desteklemek için küçük çaplı satış yapanlar da bu düzenlemeden etkilenecekler.
Örneğin, Fatma Teyze el emeğiyle hazırladığı elmalı kurabiyesini ya da organik sabunu satarken %25 gibi ciddi bir stopaj kesintisiyle karşılaşacak. Bu oran; el emeğiyle geçinmeye çalışan biri için oldukça yüksek.
“Kâr mı ettim, zarar mı ettim?” demeden, önce stopajı devlete ödemeniz gerekiyor.
Yeni vergi düzeni kimin işine yarayacak?
E-ticaret devleri yeni düzenlemede “vergi sorumlusu” ilan edildiler.
Yani, pazaryerleri artık sadece komisyonlarını değil, satıcıların vergilerini de düzenli olarak devlete iletecekler. Böylece devlet, kayıt dışı ticareti önleme konusunda önemli bir adım atmış olacak. Diğer taraftan, bu yük pazaryeri ekosistemini zorlarsa uzun vadede hem satıcı hem de alıcı için zorlu bir süreç başlayabilir.
Vergi adaleti mi, yeni bir engel mi?
Vergi düzenlemeleri elbette adil bir ticaret ortamı yaratmak için gereklidir. Ancak %25 gibi yüksek bir stopaj oranı, özellikle küçük işletmeler ve bireysel satıcılar için oldukça caydırıcı.
Firmalar pazaryerlerinden uzaklaşıp kendi başlarının çaresine bakmaya çalışacak, müşteriler de güvenli alışveriş deneyimlerinden mahrum kalacaklar.
2025, e-ticaret için pek çok yeniliği ve zorluğu beraberinde getirecek.
Yasa yürürlüğe girerse 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren uygulanmaya başlayacak. Bakalım, bu düzenleme ekonomiyi mi canlandıracak yoksa sektörü zor bir sürece mi sokacak?
Fatma Teyze ve onun gibi küçük ölçekli satıcıların sesi duyulur mu, tam bir muamma!
Bir sonraki aşama mühendislik ve mimarlık hizmetlerini de kapsayacak.
Vergi kaçıran da vergiden kaçınan da suçludur!..