Dolarda IIF 9,50 tahmini tutacak mı?

Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Türkiye hakkında bir rapor yayınladı. Rapordaki temel varsayım bizim önceki yazılarımızda da arz ettiğimiz üzere yeni kredi genişlemesine dair güçlü sinyallerin olduğu, bunun da üretimle beraber dışa bağlı Türk ekonomisinde ithalatı artırarak cari açığın yükselmesi ile kurları yukarı çekeceği idi.

IIF, Mayıs''ın ikinci yarısından itibaren TL cinsi kredilerde ciddi bir artış başladığını belirtiyor, ve bu son genişlemenin şimdiden 2019''un ilk çeyreğinde yerel seçim öncesi dönemdeki kredi genişlemesini aştığını ve 2020''deki çok büyük genişlemenin neredeyse yarısına ulaştığının altını çiziyor.

Sonuç olarak küresel sermaye piyasalarında Türkiye''ye dönük algısının kötüleşmesi nedeniyle dolar/TL için adil değer tahminini 2 Mayıs 2021''de 7,50''den 9,50''ye yükselttiklerini belirtiyor.

IIF''in dediği kredi büyümesi yıllar itibari ile ne olmuş diye Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) verilerine baktığımızda bakın aşağıdaki grafiğe ulaşıyoruz.

Grafikte de çok net gördüğümüz gibi 2016 yılının mayıs ayında 1,5 trilyon TL olan kredilerin 2021 mayıs ayında 3,8 trilyon TL''ye çıktığını görüyoruz.

Peki neden? Dışa bağlı üretim sistemi yapılan siyasi ve iktisadi hatalar nedeni ile her durduğunda hükümet piyasalara kredi bastı. Ekonomik sancıları tedavi etmek, yani üretimi dışa bağlı halden kurtarmak yerine insanları borçlandırarak sahte bir para bolluğu yaratıldı. Ama bu bollukların sonunda hep aynı hikâyeyi gördük, çarklar döndükçe ithalat arttı ve kur yükseldi. Kur yükseldikçe üretim maliyeti arttı. Enflasyon oluştu, vatandaş malları alamadı, durgunluk oluştu.

AKP kredi basarak ekonomiyi son kez yüzdürecek ve kendisini 2023 seçimlerine atmaya çalışacak. Ancak IIF''in dediği 9,50 kur seviyesi yapacakları son finansal hokus pokusun bedeli olacak.