Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT
Evren Devrim ZELYUT

Dolarda büyük dalga daha vurmadı

Dolar/TL kurunda sular durulacak gibi görülmüyor. Nedeni çok basit: Kurun denge bulması için ülkeye döviz girmesi gerekli. Yurt dışına sattığınız mallar (ihracat) satın aldığınız mallardan (ithalat) fazla olmalı. Diğer önemli bir nokta ise, ihraç pazarlarınızda sıkıntı yaşamamanız gerekir. Bu pazarlara yaptığınız satışlarda kesintiler olursa döviz geliriniz tehlikeye girer. Bu da yurt içinde dövizin azalması nedeni ile kurlarda yükselişleri doğurur.

Merkez Bankası tam da bu bahsettiğimiz konu ile alakalı bir veri yayınladı. Ağustos 2020'ye ilişkin 'Ödemeler Dengesi İstatistikleri' açıklandı. Rapora göre; "Bir önceki yılın Ağustos ayında 3.314 milyon ABD doları fazla veren cari işlemler hesabında bu ayda 4.631 milyon ABD doları açık gerçekleşti. Bunun sonucunda on iki aylık cari işlemler açığı 23.203 milyon ABD doları oldu."

Piyasanın cari açık beklentisi aylık 4,4 milyar dolardı. Ancak gelen rakamın bunun üstünde 4,6 milyar dolar olması, kurlar açısından pek de iyi bir gelişme değil. İhracatın arttığı söylense de ithalatın ondan daha fazla artıyor olması kurdaki riskleri tetikliyor. Bu nedenledir ki raporda da belirtildiği üzere "Resmi rezervlerde bu ayda 7.602 milyon ABD doları net azalış gözlenmiştir."

Dış ticaret ile ülkeye para girişini geçtik, net bir çıkış var. Bunu telafi etmek için yabancı yatırımcıların satın alacağı Türk tahvilleri ve hisse senetlerinde durum nedir? 'Portföy Yatırımı' denilen bu kaleme baktığımızda ise, Merkez'in raporunda geçen "Portföy yatırımları 1.973 milyon ABD doları tutarında net çıkış kaydetmiştir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 1.007 milyon ABD doları ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 502 milyon ABD doları net satış yaptığı görülmektedir." ifadesi, ülkeye bırakın döviz girişini, uzun bir süredir Türkiye'ye yitirilen güven nedeni ile çıkışın devam ettiğini göstermektedir.

Özetle dış ticarette ve portföy yatırımlarında Türkiye'den çıkan döviz, kurlarda yukarı hareketin derinleşmesini sağlayacak bir gerekçe oluşturmuştur.

Ne yazık ki hikaye bununla da bitmiyor. İhracat kaynaklı sorunlarımızın olduğu bilinen gerçekler. Bunların en büyüğü ise, dışarıya sattığımız mallarda, bol döviz getirecek 'yüksek teknoloji içeren ürünlerin' toplam ihracat içindeki payının %3,5 gibi oldukça az bir seviyede olmasıdır.

Bunu artırmak için 'eğitim reformu' ile kalifiye personel yetiştirmemiz şart. Ancak ortada reformun 'R'si bile yok… İhracatta kısa vadede döviz gelirimizi düşürecek başka bir konu da 'dış siyasetteki yanlışlar' nedeni ile pazarların kaybedilmesidir.

Türk ihracatçılar Körfez ülkeleri ardından Kuzey Afrika pazarında da büyük sıkıntılar yaşamaya başladılar. Yaşanan bu gerginliklerin faturası ihracat düşüşleri ile döviz kuruna etki edecek. Hızla kaybedilen Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır pazarlarına şimdi Fas da eklendi. Gelen haberlere göre Fas, Türk mallarına uyguladığı gümrük vergilerini beş yıllık bir süre için yüzde 90'a varan oranda artırma kararı aldı. Bu sadece hazır giyimi değil tüm sektörlerimizin ihracatını oldukça zora sokacak.

Yanlış dış politika ve ekonomi yönetiminin sonuçlarını bugüne kadar dolar/TL tabelasında küçük dalgalar şeklinde gördük. Büyük dalga ise üzerimize doğru daha yeni geliyor. Umarız ki vurduğu zaman yaratacağı tahribat fazla olmaz.

Yazarın Diğer Yazıları