Diyanet kime yaranmak istiyor?!

Bu kadar dengecilik de fazla... Adamın dinle imanla alâkası yok... Ben komünistim!” diye basbas bağırır, bütün hizmeti bu yoldadır. Sen tut adamı “topluma yön veren kültür mimarları”ndan göster.
Yapmayın Allah aşkına!
Mezarından kalksa, Diyanet’in yaptığını görse, ağzına geleni söyler!
Bir kere Diyanet’in çatısı altına almak ve müminlere yol gösterici diye yere göğe sığdırmamak hangi akla hizmet!
Kimi kandıracak, kimi tavlayacaksınız! Nâzım Hikmet Ran tapınıcılarını hidayete mi erdireceksiniz!
Hidayete erselerdi şimdiye kadar ererlerdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Nâzım Hikmet Ran’ın “Davet” şiirini kardeşliğin örnek şiiri olarak göstermiş.
Romanya’da galiba, bir camide mevlid dinlediğini biliriz. Onun sebebi de başka. Yoksa adamın ideolojisi “Allah” mefhumuna muhalif. Eğer adama saygı için bunu yapıyorsan, en büyük saygısızlığı etmiş olursun.
Diyanet’in dağıttığı “Kardeşlik Yazıları” kitabında N. Hikmet Ran yanında 77 isim sıralanmış. Hepsi tanıdık:
Şair ve yazarlar Mehmet Akif, Necip Fazıl, Cemil Meriç, Ali Fuat Başgil, Nurettin Topçu, Ömer Nasuhi Bilmen, Âşık Veysel, Fazıl Hüsnü Dağlarca. Bosna-Hersek’in kurucu Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç, tarikat ve cemaat liderleri Said Nursi, Mehmet Zahit Kotku, Ken’an Rifai, Mahmut Sami Ramazanoğlu, Muhammed Raşid Erol, Muzaffer Özak, Tahir Büyükkörükçü...
Burada bazı şeyleri tartışmak istemiyorum. Bu isimleri öne çıkarmak Diyanet’in değil, herhangi bir kültür kuruluşunun işiydi.
Kitabın ön sözü de şaşırtıcı:
“Bu toplumun kardeşlik mayasına kim alın terini akıttıysa Allah onlardan razı olsun ve bu geleneğin devamı ilelebet sürüp gitsin...”
Ne diyeyim ben şimdi!

***

Aslında “Davet” sevdiğim ve okuduğum bir şiirdir.
Şiire itirazımız olamaz. Ama adamın ideolojisi, “Diyanet” le uyuşmaz. Bakın ne demiş: “Ben 1923’ten beri Türkiye Komünist Partisi üyesiyim; övündüğüm tek şey budur.”

***

Camilerde cuma namazında imam: “Şair-i kebîr, üstün insan Nâzım Hikmet (radiyallehu anh= Allah ondan razı olsun) şu şiirinde buyurmuştur ki...” deyip Diyanet’in kitabından “Davet”i okursa hiç şaşırmayın ve hazırlıklı olun:
“Dört nala gelip Uzak Asya’dan/ Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan / Bu memleket bizim! / Bilekler kan içinde, dişler kenetli / Ayaklar çıplak / Ve ipek bir halıya benzeyen toprak / Bu cehennem, bu cennet bizim! / Kapansın el kapıları bir daha açılmasın / Yok edin insanın insana kulluğunu / Bu davet bizim! / Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine / Bu hasret bizim! (...)”
İmam, belki hızını alamaz konu dışına çıkar şu şiirini de içinde “hafız” geçtiği için okuyuverir:
“Fakat asıl/ Şaheserime başlamak için / Fakat asıl/ Hafızı Kapital olmayı bekliyorum.”

***

Diyanet İşleri Başkanlığı çok önemli bir makam. Müessese olarak ağırlıklı ve kişilikli olmalıdır!

Yazarın Diğer Yazıları