Devletin yeni istikâmeti!

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımız 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşananlar hakkında da liderleri bilgilendirmiştir" dedi.

Nitekim bu bilgilendirmeden sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hükümete yakın bir gazete olan Yenişafak'ta yayınlanan haberdeki, "Darbe girişimini ISAF Komutanı bir ABD'li general hazırladı ve yönetti" bilgisine atıfta bulunarak "Hainlerin ardında CIA ve Pentagon duruyorsa, karşımızda çok ciddi bir sorun var demektir ve ABD bunun altından kalkamayacaktır. Bu demektir ki ABD ve küresel güç merkezleri Türkiye'yi iç savaşa sürüklemeyi planlamaktadır" dedi.

Bahçeli, bir gazete haberi üzerine bu yorumu yapmaz! Bu konuda da bilgilendirildiği anlaşılıyor...

***

Bahçeli'nin "Dinlerarası diyalog uydurmasının projelendirilip senelerdir servis ve propagandasının yapılması da boşuna değildir. FETÖ'cü teröristler, üçüncü bin yılda Asya'nın Hıristiyanlaştırılmasına hizmetle görevlendirilmiş, Kürdistan'ın doğumunu hızlandırmak için tembihlenmiş insan ve inancın yüz karalarıdır. Bu bir kuşatma harekâtıdır ve kaleyi içten çökertme hazırlığıdır" sözleri de ilginçtir.

Biz 10-15 yıl önce bunları yazdığımızda, herkes "komplo teorisi" diyordu. Oysa biz teori ortaya atmıyor; somut verilere dayalı bilgi veriyorduk. Bu büyük komplonun varlığına kimse inanmak istemiyordu... Öyle ki Fethullah Gülen'in "yaşayan evliya" olduğunu söyleyip bizi kınayanlar vardı.

Şimdi Bahçeli, "12 Eylül'de 'Bizim çocuklar kazandı' diyorlardı, çok şükür 15 Temmuz'da onların gayrimeşru çocukları kaybetti" dediğine göre umarım milliyetçi camiada artık bu konuda bir tereddüt kalmaz..

***

Liderler zirvesinde başka neler konuşulduğunu Başbakan Binali Yıldırım açıkladı ve "Küçük ölçekli bir anayasa değişikliği mutabakatla yapılabilir. Ancak tamamen yeni anayasanın, yine bütün partilerin katılımayla hazırlanması konusunda da bir görüş birliği olduğunu gördük" dedi.

Peki milletin, "Yeni Anayasa" diye bir talebi var mı? Yok! Hani hâkimiyet milletindi? Böyle bir çelişki olur mu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Anayasa konusu, zirvede gündeme geldi. Anayasa'da yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda yapılacak değişikliğe katkı vereceğiz" dedi; "Yeni Anayasa" demedi...

Zirveye davet edilmeyen HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise "Yeni anayasa yapılmasını destekliyoruz, içinde olmak istiyoruz. Bunun ilkelerini, koşullarını hep birlikte konuşalım" dedi. Nasıl olacak? Yeni Anayasa'yı Dolmabahçe mutabakatı metni gibi Abdullah Öcalan mı yazacak? Zaten darbenin arkasındaki ABD'nin dayatması bu değil miydi?

***

Kılıçdaroğlu, "Taksim'de FETÖ veya Fethullah Gülen'den hiç bahsetmedi" eleştirilerinden sonra "FETÖ terör örgütünün devletin içinde bu kadar yuvalanması hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir tablodur. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Ama bütün siyasi partilerin demokrasi, hukukun üstünlüğü, liyakat esası konusunda ortak bir görüş oluşturmaları çok önemlidir" demesi ise önemli bir adımdır. Çünkü devlet bu duruma, cemaatçilik ve partizanlık yüzünden düştü!

***

Bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin nasıl bir yol izleyeceğini gösteren iki gösterge daha var:

*Birincisi Tayyip Erdoğan'ın, Vladimir Putin ile 9 Ağustos'ta görüşecek olması.. Bu çerçevede Rus uçağının düşürülmesinde ve Uludere'de kaçakçıların terörist diye vurulmasında FETÖ"cü yapının, dolayısıyla ABD'nin rolü de araştırılıyor..

*İkinci gösterge ise iç politika ile ilgili.. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Yeni istihdam konusunda en önemli kriter, tüm Türkiye'deki yurdum insanının eşit ölçüde değerlendirileceği kriter, millilik.. Siyasi görüş olarak değil, bu vatan toprağını içselleştirmiş bireylerden hareketle bir istihdam stratejisi geliştirmek lâzım" dedi ki zaten bütün mesele böyle bir kriter uygulanmamasından kaynaklanıyor!

Yazarın Diğer Yazıları