DEM’ciler İmralı’ya gitseler ne getirecekler?
DEM milletvekillerinin İmralı’ya gönderilecek, gönderiliyor, izin çıktı, çıkıyor haberleri belli basın yayan organlarının ilk haberi. Ekranlarda sürekli alt yazı geçiliyor.
Devlet Bahçeli hangi kapıyı işaret etse, birileri öyle bir medet umuyorlar ki, akıl alacak gibi değil.
Abdullah Öcalan’a DEM milletvekillerini göndermek, fikir alıp gelin demek, “barış” mı getirecek?
“Barış” kelimesi de arızalı. Tarafların rızası gerek. Abdullah Öcalan, hesabını biliyor ve ona göre tavrını koyuyor. Başından beri gözledim. (Buna geleceğim.)
DEM’ciler Kandil’in piyonları. Kandil’dekilere karşı DEM’cilerden bir söz duydunuz mu? Teröre karşı bir açıklamaları var mı? PKK’nın şehit ettiği askerlerimiz için, sivil insanlarımız için içten baş sağlığı dilediler mi? Cenaze törenlerine katıldılar mı? “Kahrolsun PKK’lılar”, “Kahrolsun yıkıcılar, bölücüler!” dediler mi? Şehitlerimizin cenazelerine katılmaları bir tarafa, PKK’lılara baş sağılığı dileğinde, tabutlarına dayanakta yarış içindeler değiller mi?!
Çözüm=Çözülme döneminde aynı şekilde HDP milletvekilleri İmralı’ya götürüldüler. Hepsi “Başkanım başkanım...” diye diye Abdullah Öcalan’ın yere göğe koyamıyorlardı. İçlerinde “Edirne’deki” diye anılan, mahpus Selahattin Demirtaş da vardı, şimdi TBMM başkan vekilliği verilen Sırrı Süreyya Önder de, İdris Baluken de Pervin Buldan da... Buluşmalarında “başkanım” diyerek kaç defa kılındıklarını bile sayıp yazdım.
DEM’e kapı aralayanlar, gitsinler görüşsünler diyenler, görüşmelerden medet umanlar mutlaka şu iki kitabı masalarının üzerinde bulundurmalılar.
Birincisi bizim “İmralı’daki Konuk” kitabımız. İkincisi PKK’nın İmralı görüşmelerindeki konuşmaları topladığı “Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa (İmralı Notları)”.
Önce İmralı’daki Konuk’un ön sözünden şu satırları okuyacağız. Sonra PKK’nın yayınladığı, PKK’nın İmralı Notları kitabının ön sözünden bir bölümü.
İmralı’daki Konuk’tan:
“Meseleye bir bütün hâlinde bakmazsak, teşhisi yanlış koyar ve işin içinden çıkamayız. Baştan, PKK’nın hangi şartlarda ortaya çıktığını, ne istediğini, ne verilip verilmeyeceğini iyi anlayabilseydik bu kadar tahribat olmayacaktı.
Abdullah Öcalan ne söylediğini biliyor... Bana öyle geliyor ki, bazı çevreler Öcalan’ın ne demek istediğini anlamakta güçlük çekiyorlar. Onun için Öcalan bu çevrelerle dilediği gibi oynuyor.
Kitabımızın bütünlüğü içinde baktığınızda, Öcalan’ın nasıl bir oyun içinde olduğu gözlenecektir.
Kitabımıza neden “İmralı’daki Konuk” adını verdiğimiz bazılarını düşündürecektir. Devletin Öcalan’a gösterdiği itibar çok tenkit edildi. Bu hâlde en uygun isim de “İmralı’daki Konuk” olacaktı. Çünkü, “çocuk katili”, 30 bin kişiyi öldürttü.” dedikleri insan, itibarlı bir misafir gibi ağırlanmıştır.”
PKK’nın “İmralı Notları” kitabının ön sözünden:
“Tutuklu bulunduğu süre boyunca görüş ve düşünceleriyle, ezber bozan çıkışlarıyla Türkiye ve Ortadoğu gündeminin en üst sıralarında yer alan Kurt Halk Önderi, 2013 Newrozu’nda başlattığı ve uzun bir süre büyük bir ısrar ile devam ettirdiği demokratik çözüm süreciyle yine tüm dünyanın gündemine damgasını vurmuştu. Fakat barış ve demokrasi zihniyetini hiçbir zaman taşımamış olan, otoriter, tekçi, diktatoryal bir sistem kurmak isteyen AKP hükümeti ve onun lideri R. T Erdoğan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ve Kürt özgürlük hareketinin barış çabalarına gerekli karşılığı vermemiş, aksine ‘barış görüşmelerini’ bir oyalama süreci olarak ele alarak kendi çıkarları için kullanmaya çalışmışlardır. Bir yandan Kürdistan’ın tüm stratejik noktalarına kalekol, askeri amaçlı yol ve baraj yapımlarını sürdürürken, anti demokratik tekçi ve baskıcı rejimi daha da kurumsallaştırmış, diğer yandan hiçbir yasal düzenleme yapmadan Özgürlük Hareketine silah bırakmayı dayatmıştır.”
***
Aradan 25 yıl geçti, A. Öcalan hâlâ el üstünde tutuluyor. TBMM’ye bile davet ediliyor. Baktılar olmuyor, denenmiş bir daha deneniyor, PKK uzantısı milletvekilleri İmralı’ya götürüp almaları isteniyor.
Bu yazılanlardan sonra Yine DEM’lileri İmralı’ya gönderecek, PKK’ya itibar gösterecek misiniz?