Darbelerle hesaplaşma

Vefakâr İbrahim Metin Bey’in yeni kitabı önümde: “İhtilâlciler Hesaplaşıyor-Belgelerle 27 Mayıs-Ondörtler ve Dündar Taşer”.
İbrahim Metin, kitabın sunuş yazısında: “Durup dururken bir takım insanlar niçin sonu ipe kadar gidecek bir harekâta cesaret etmektedirler?” diye soruyor.
Ne zamandır düşünüyordum: Neden darbe
yaparlar?
Elimde nasıl olsa silâhım var, geçerken Meclis’e bir uğrasam, demek mümkün mü?
TBMM’de, Darbeleri Araştırma Komisyonu kurulmuş. Milletvekilleri, darbelerle ilişkili kişileri dinliyor.
Acaba İbrahim Metin Bey’in yukarıdaki sorusunun cevabını da arıyorlar mı?
Darbeler yalnız ihtirasla, macerayla, ikbal beklentisiyle açıklanamaz.
1970’li yıllarda öğrenciydim. 12 Eylül 1980 Darbesine nasıl gelindiğini adım adım yaşadım. Bunca yıl geçtikten sonra geriye dönüp bakınca bazı şeyler daha net görünüyor:
12 Mart 1971’de muhtıra verildi. Bunun iki sebebi var: 9 Mart Marksist darbe teşebbüsü ve üniversite olaylarının giderek yayılması... Üniversite olaylarının gederek yayılması zaten 9 Mart Marksist Darbesine zemindi. Burada ikili oynayan orgeneraller meselesine girmeyeceğim.
Daha önce de yazmıştım; 1974’te sıkıyönetim kalktı. Bülent Ecevit’in CHP’si ve Necmettin Erbakan’ın MSP’si koalisyon kurdular; ilk icraat hapiste yatan silâhlı Marksist örgüt mensuplarını salıvermek oldu. Sayıları çok fazlaydı. Nurculardan ve Ülkücülerden yatanlar çok azdı. Ülkücülerden bildiğim dört kişiydi. Erbakan, Nurcuları dikkati alarak affı istediklerini söylüyordu. Milliyetçi yazarlar çok yazdılar; aman af çıkarmayın, diye. (Rahmetli Ahmet Kabaklı, rahmetli Ergun Göze...)
Bizi 12 Eylül 1980’e götüren felâketin başlangıcı “1974 Ecevit-Erbakan Affı”dır. Üniversitelerde kavgalar bu aftan sonra başlamıştır ve önü alınamamıştır. Hapishanelerden boşalan Marksistlerin hepsi mekteplere döndüler. Hemen örgütlendiler ve mevzi aldılar. Meselâ biz, aftan önce, DTCF’de, kantinde faaliyetimiz en fazla kitap ve dergi satmaktı. (İbrahim Metin Bey o zaman Töre-Devlet Yayınları’nın başındaydı ve bir defasında Türkmen Dırdır arkadaşımla gidip İbrahim Metin Bey’den kitaplar ve dergiler alıp fakülteye getirmiştik.)
Komünist olduklarını açık açık söyleyen gruplar aftan çıkanların öncülüğünde fakülteyi ele geçirmek istediler. 15 gün süren sinir harbinden sonra büyük bir kavga patlak verdi; Allah’tan bizim fakültede Marksistler dışarı atıldılar, ama diğer fakülteler bizim kadar şanslı değildi; bazılarında Marksistler hâkimiyet kurdular. Olaylar öyle bir sökün ettik ki, darbe için her türlü şart hazır oldu. Öyle hazır oldu ki, halk ilk defa darbe ister hâle geldi.
Darbeler araştırılırken önce İbrahim Metin Bey’in “Durup dururken birtakım insanlar niçin sonu ipe kadar gidecek bir harekâta cesaret etmektedirler” sorusunun cevabı bulunmalıdır.
İbrahim Metin’in kitabı çok çok önemli ve birçok mesele ilk defa açıklanıyor. Daha bahsedeceğim.

Yazarın Diğer Yazıları