Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz aradı ve Exeter Üniversitesi’nde hiç bulunmadığını, Londra’da Türkiye Cumhuriyeti’nin bursuyla, kazandığı bir sınav sonucunda The City Univercity London’da lisans, Univercity of London’da ise yüksek lisans eğitimi aldığını. 1993 yılında bankacılar için açılan bir sınava girip Glasgow’da 3 ay süreyle bankacılık kursu aldığını söyledi. Yılmaz, hayatının hiçbir döneminde gavurun ekmeğini yiyip gavurun kılıcını çalanlardan olmadığını da bildirdi.
Exeter meselesini 19 Nisan 2007’de yazmıştım. Durmuş Yılmaz, Exeter’de doktora üstü çalışma yapanlardan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi ile birlikte konuyu bir defa daha hatırlattığımdan dolayı, kendisinin adının da geçtiğini yeni duymuş herhalde. Yedi yıl gecikmeli olsa da açıklama yapmış oldu.
Bu arada, basında Exeter meselesine yazılarında veya konuşmalarında yer veren arkadaşlar, kendi araştırmalarıymış gibi hiç kaynak belirtmiyor! Sadece somut verileri değil, benim “Exeter Üniversitesi, aynı zamanda İngiliz istihbaratının Orta Doğu ile ilgili ajanlarına eğitim veren bir okuldur” şeklindeki değerlendirmemi de aynen kullanıyorlar. Helâl olsun, ne diyeyim!
* * *
Gelelim esas meseleye... IŞİD denilen örgüt, gözünü sadece Irak ve Suriye’ye değil, bütün Türk-İslam coğrafyasına diktiğini, bu arada İstanbul’a da egemen olacağını açıkladı. İnternet’te, eski Osmanlı coğrafyasında kuracakları “siyah devlet” in haritasını yayınlıyorlar ve İstanbul’u da ele geçireceklerini söylüyorlar. Konuyla ilgili yorum yapan gazetecilerden Barış Yarkadaş da Halk TV’de, Ayşegül Arslan’ın programında buna dikkat çekti.
Peki işin aslı nedir?
“Büyük Orta Doğu Projesi”nin mimarı Bernard Lewis idi. Ancak projenin esası, İngiltere’nin Birinci Dünya Savaşı’nda planladığı, Mustafa Kemal’in dehasına çarparak rafa kaldırmak zorunda kaldığı “Dörtlü konfederasyon modeli” ne dayanıyordu... Bu modelin ayrıntılarını gazeteci Murat Çulcu tespit etmişti.
Modele göre, Türk-İslam coğrafyasında Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu ve Orta Asya diye dört federasyon oluşturulacak, bunları da “Ilımlı bir halife” şemsiyesinde, dörtlü konfederasyon yönetimi çekip çevirecekti. Model, 1. Dünya Savaşı öncesinde, İngiltere tarafından Asya’yı yönetmek için hazırlanmıştı. ABD, bu modeli, Bernard Lewis üzerinden yeniden kurguladı ve 22 İslam ülkesinin haritasının değiştirileceğini açıkladı.
Şimdi IŞİD’in yayınladığı harita da dörtlü konfederasyon modeli ile örtüşüyor. Bu modeli uygulayabilmeleri için önce bölgeyi küçük parçacıklara bölmeleri, ondan sonra birleştirmeleri gerekiyor.
* * *
Peki, konunun gündemle ne ilgisi var?
Şöyle ki Türkiye’ye sadece Cumhurbaşkanı adayı dayatılmıyor, IŞİD projesi uygulamadayken bir de halife adayı dayatılıyor!
‘Orta Doğu Birleşik Devletleri Senaryosu’nu 6 Ocak 1996 günü Bernard Lewis, İstanbul’da kısmen açıklamış, Talabani de “Hayalim, İstanbul’un başkent olduğu Orta Doğu Birleşik Devletleri” demişti. Onlardan çok önce, 1991 yılında Şimon Peres, İstanbul’da yapılan Sosyalist Enternasyonal Toplantısı’nda Orta Doğu Güvenlik ve İşbirliği Konferansı toplanmasını ve OGİT’in kurulmasını istemişti...
Yani Irak daha başlangıç...
Bu konuda Banu Avar’ın, “Çatı Aday ve Tapınakçılar” başlıklı yazısında da önemli bilgi ve değerlendirmeler var. Avar’a göre, İslam İşbirliği Teşkilatı, ABD’nin Yeni Osmanlıcılık ve Büyük Orta Doğu Projesi için stratejik çalışmaların yapıldığı bir merkezdir. Bu örgütün eski genel sekreterinin Türkiye’de CHP ve MHP üzerinden Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi, muhtemelen bu görev için çok önceden adının belirlenmiş olduğunun göstergesidir ve ABD’nin projesinde de İslam dünyasını halifeyle yönetmek vardır!
