CIA Başkanı'nın İran Körfezi itirafı!

Afganistan, Irak, Libya, Suriye derken karıştırılacak ve birbirine düşürülecek ülke olarak, sıra İran'da!

İran ciddi devlet geleneğine sahip bir ülkedir. Nitekim hem Katar operasyonunu hem de İran Meclis binasına ve dini liderleri Humeyni'nin mezarına, buradaki anma törenine katılanlara yönelik terör saldırısını doğru algıladılar. Dışişleri Bakanlarını hemen Türkiye'ye gönderdiler. Biliyorlar ki, İran'a yönelik asıl operasyon Türkiye üzerinden yapılmak isteniyor. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın daha yakın zamanda "Pers şovenizmi"nden söz etmesi bu yönde önemli bir işarettir.

Şimdi İran, kendi kozlarını ortaya koyarak Türkiye'yi ikna etmeye çalışıyor.

***

İran, uzun süredir küresel sisteme meydan okuyordu! Katar'a 50 bin Amerikan askeri yığılmasının ardında İran'ı kontrol düşüncesi de vardır. Katar merkezli El Cezire televizyonu da sözde bağımsız habercilik yapıyor ve İslam kamuoyunu etkiliyordu. Oysa CIA'nın televizyonuydu, doğrudan terör örgütlerini destekliyordu.

ABD, Körfez'de ve Afganistan'daki bütün yığınağına rağmen, İran'a diz çöktüremeyeceğini görerek 2003'te 1 Mart tezkeresiyle Türkiye'yi işgal etmek istedi.

İran'a diz çöktürmek için önce Türkiye'ye diz çöktürmeleri gerekiyordu.

Hedefleri, sadece Tevrat'ta vaat edilmiş bulunan "Nil'den Fırat'a kadar" olan topraklar değil, bütün dünyadır. Yani hedef, bütün dünyayı tek bir İsrail yapmaktır! Bunun için, dünyanın merkezi olan coğrafyayı, yani Türkiye, İran, Irak ve Arabistan'ı ele geçirmeleri şarttır.

İşte bu sebeplerle, her zaman Türkiye'de, İran aleyhtarı bir kamuoyu oluşturmak istediler. Oysa Türkiye ile İran'ın savaşması, Türk'ün Türk ile savaşması demek olurdu. Çünkü İran'ın yarısı Türk'tür!

***

Der Spiegel dergisi, 2003 yılında CIA eski başkanı James Woolsey ile bir röportaj yapmıştı.

Woolsey şöyle demişti: "Petrol tüm sanayi ülkelerinin hayat damarıdır. Bilinen petrol rezervlerinin üçte ikisi İran Körfezi'ndedir. Saddam 1990'da Kuveyt'e girip, Suudi petrol yataklarına yaklaştığında, dünya çapında bilinen petrol rezervlerinin neredeyse yarısını kontrol altına almasına sadece birkaç yüz kilometre kalmıştı. Suudilerin petrol üretimini istedikleri gibi artırıp azaltabilecek konumda oluşları da bizim yaralanabilir olmamızın temel sebebidir. Orta Doğu'nun elinden petrol silâhını almamız gerekiyor.

Saddam en sinsi ve tehlikelisi olduğu için biz işe Irak'la başlıyoruz. Onu hükümetin başında bırakıp, bölgedeki demokratikleşmeye kenarlardan başlayamayız. Sorunun halledilmesine kökünden başlanması gerekir."

***

ABD, İngiltere ve İsrail, Time dergisinde yayınlanan haritadaki sarı bölgeyi yani Türkiye, İran, Irak, Suudi Arabistan, Yemen, Körfez ülkeleri, Ürdün, Suriye ve Irak'ı tamamen ele geçirmek istiyor.

* Birinci aşamadaki hedef, Kürt devletini kurduktan sonra başına Yahudi asıllı birini getirecekleri Irak ile birleştirmektir. Böylece, vaat edilmiş toprakları birleştirmiş olacaklar! .

* İkinci aşamadaki hedef, sarı bölgede ABD, İngiltere ve İsrail beyinli bir Ortadoğu Birleşik Devletleri kurmaktır.

Yahudi asıllı İngiliz-Amerikan vatandaşı, ünlü tarihçi Bernard Lewis, İstanbul'da Yapı Kredi Bankası'nın 1996 yılında düzenlediği bir konferansta, projeyi adını koymadan açıklamıştı. Lewis'in planını daha sonra "Hayalim İstanbul'un başkent olduğu Ortadoğu Birleşik Devletleri" sözleriyle Talabani seslendirmişti...

Esas olarak 1. Dünya Savaşı öncesinde İngiltere'nin geliştirdiği, "İslam dünyasını, kendi kontrollerindeki ılımlı bir halife şemsiyesinde ve 4'lü konfederasyon modeli ile yönetmek" projesini hayata geçirmeye çalışıyorlar.

Halifelik için ellerinin altında birkaç kişi var... Bağdadi de onlardan biridir. IŞİD ve Bağdadi ile sadece bir deneme yaptılar. Asıl halife adayları o değil...

Yazarın Diğer Yazıları