CHP’nin ne olacak hâli?
CHP’yi yeni evreye getiren ve Özgür Özel’in önünü açan Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben buradayım.” diyor.
Özgür Özel ve ekibi, Bülent Ecevit’in CHP’nin başında olduğu 1970’li yılları bir incelesinler.
CHP, 5 Haziran 1977 seçimlerinde oyu yüzde 41,4’e kadar çıkmış ama, milletvekili sayısı 213’te kaldığı için tek başına hükûmet kuramamıştı. Ecevit, sonra 12 milletvekilini Adalet Partisi’nden apararak hükûmet kurdu ama yine ona yâr olmadı. Kuyruklar, kuyruklar... İktisat çökmüştü.
Ecevit’in ayrı aurası vardı. O “Karaoğlan”dı. “Karaoğlan”a ve miting meydanlarında uçurduğu “güvercinler”e tutunarak bir noktaya geldi, ötesine gidemedi.
Ağırlığını koyduğu 1970’li yıllarda olayların tırmanmasının baş sebebi Ecevit’in aşırı sol/komünistlere açık kapı bırakmasıdır ve başka hiçbir yorumu kabul etmek mümkün değildir. O dönemi yaşadık, inceledik... Biliyoruz.
Dün yazdım, aynı hatayı özellikle CHP’nin acar genel başkanı Özgür Özel yapıyor. Ülkede Markxist-Leninist bir idare kurmak için silaha sarılan militanları akıl almaz heyecanla anıyor. 6 Mayıs’ta, 52 yıl önce idam edilen kanun dışı Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu kurucu militanlarını mezarları başında anmayı bırakın, övgüde sınır tanımayan Özgür Özel’in çok tehlikeli bir oyuna girdiğini bilmelisiniz.
Elbette, idamlar tartışılır. Başından beri, biz idam edilmemeliydiler, diyoruz. Ama idamlarına karşı çıkmak başka, onları partilerinin kurucu liderleri gibi anmak başka... Hele övgüler dizmek... Övgü, ah sizin gibi olabilsek, anlamına gelmez mi? Yoksa niye övülsünler!
Dikkatinizi çekerim, önceki gün Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu kurucu militanlarının anmasına SOL Parti, Emek Partisi (EMEP), Emek Gençliği, DEM Parti, CHP, TİP, EHP, Yeşil SOL Parti, SYKP, TKP katılmış. DEM biliyorsunuz PKK’nın siyasî uzantısı. Diğer sol partiler de PKK ile aralarına mesafe koymayan/koyamayan partiler. Ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti, bunların arasında... Kanun dışı Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu kurucu militanlarını anmada başı çekiyor.
Onun için diyorum ki, Bülent Ecevit’in geçmiş hataları bir bir sıralanmalı, partiyi ne hâle getirdiği görülmeli. 12 Eylül 1980 Darbesi ardından kapatılan parti yeniden açıldığında, CHP’ye dönmeyip Demokratik Sol Parti’yi niçin kurduğu incelenmeli.
Sonra Ecevit’in nasıl evrildiğine bakılmalı. Turancı diyeceğimiz bir evrilme. Türk dünyasıyla ilişki kurulması gerektiğini, TBMM’de öyle bir savunmuş ki, başından beri Turancı olduğunu düşünebilirsiniz.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ne Batı ne Doğu, bu Türk'ün Yolu” diye anons ettiği videosu üzerine “Helâlleşme sırası Turacılarda mı?” başlıklı bir yazı yazmış, yazımda neden Turancılarla barışması gerektiği üzerinde durmuş, sonra kendisiyle de konuşmuştum. Bana yazılmamak kaydıyla özel bilgiler de vermişti.
Diyeceğim şu ki; Özgür Özel, farklı tavırlarıyla öne çıkan Ecevit ve Kılıçdaroğlu’nu çok iyi anlamalıdır. Onların eksiklikleri ve fazlalıkları üzerinde durmalıdır.
İşte hâlimiz... Mustafa Kemal, neye karşı ise, neyi ağır tenkit etmişse, hepsini Ak Parti iktidarı baş tacı etti. Bu baş tacı etmenin de kronik alıcısı vardı.
Ak Parti yönetimi akçalı işleri dar bir çevreye yöneltti. Sayılı isimler çok zengin olurken, halk sürünmeye başladı. Saray Mukîmi, aç olanın ne yapacağını, neleri yıkacağını aklına getirmedi.
Ve... Halk, son mahallî seçimlerde cezayı kesti. Ak Parti CHP’nin gerisinde kaldı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ben buradayım.” demeye gelen “Tek bir yüzükten, saraydaki saltanata...” başlıklı yazısı üzerinde duracağız. (Yarın)