Cephe gerisi tedbiri!
Sırrı ağladı ben ağladım. O evlâdını kaybetti... Namazına durmuş... Gözlerinden yaş akıyor ve ekran karşısında Allah sizi inandırsın benim de gözlerim yaşlı... O gün PKK’lılar 8 polisimizi de şehit etmişlerdi. Öncesi gün 4 askerimiz... Sonra 10 şehit 70 yaralı! Her gün ama her gün
şehit!
Dehşet verici rakam: Başbakan Erdoğan, güya yürek soğutmak için: “Bir ay içinde 500 PKK’lı öldürüldü! diyor!
Kaç yıl önce yazdım; evlât evlâttır... PKK’lısı da evlât... Anaları babaları düşünün!
Saldırı varsa tedbir de olacak! Saldırıyorsa, saldıranı bertaraf etmekten başka çaren var mı senin!
PKK/BDP milletvekili Sırrı Sakık, taziye telefonu açan R. T. Erdoğan’a “Acılar bitsin!” derken, her hâlde asıl muhatabın Erdoğan olmadığını biliyordu. Burada çok sözüm var ama acı deşmek istemiyorum.
***
Kaç zamandır “Nefret söylemcileri”ni, Agos’çuları, Hrant Dink Vakfı’nı yazıyorum... Siz “cephe”de terörü bitirmek için ölümlere koşarken ya cephe gerisi? “Nefretçiler”, PKK/KCK uzantıları, ASALA kopyaları (Hepsi iç içedir ve kendilerini “liberal-demokrat” gösterirler) sizin mücadele azminizi kırmak için “kalemler”ini gözlerinize sokuyorlar!
Agos ne yazmış bakın:
“Yeniçağ gazetesi, nefret söylemi içeren yayınlarında yeni bir aşamaya terfi etti. Gazetenin yazarlarından Arslan Tekin, ‘Türkçesi’ başlıklı köşesinde 11 ve 12 Eylül tarihlerinde üst üste yaptığı yayınlarda Agos ve Hrant Dink Vakfı’nı Hrant Dink’i öldürtmüş olmakla itham etme cüretini gösterdi. Vakıf tarafından yürütülen ve kendisinin de yazılarıyla sürekli yer aldığı medyada nefret söylemi taramasına öfkelendiği anlaşılan Tekin, bu kez de ‘Şu Hrant Dink meselesi beni fazlasıyla düşündürüyor. ‘Nefret söylemcileri’ acaba Hrant’ı, sırtından geçinmek için kendileri mi öldürttü?” sözleriyle nefret söylemine yeni bir örnek sundu. Hrant Dink’in Türkleri töhmet altında bırakan, sivri biri olduğunu savunan Tekin, iddialarını ‘Türk insanını istedikleri gibi suçlamak için, Dink’ten daha iyi bir fırsat bulabilirler miydi? Hayatta ‘olmaz’ diye bir şey olmadığını yaşayarak öğrendim... Pek alâ, öldürülmesi zeminini hazırlayanlar da ‘nefret söylemcileri’ ve destekçileridir!” diyerek sürdürdü.
Yanlış bir şey mi söylüyorum! Müteveffaya belki hiç istemeyeceği bir yükü yüklediler; na’şına kendilerini taşıtıyorlar! Müteveffa adına çok üzücü ve hatta iğrenç!
“Nefretçiler”, ASALA’cı olduklarını “ikrar” etmişlerdir. ASALA, faaliyet gösterdiği içindir ki Agos’culara “temiz kağıdı”(!) veriyor ve ASALA ile ilişkileri var ki ASALA’nın adamlarına ulaşabiliyorlar! “Nefretçi komite” Türk milletinin acılarının üzerine acı katmak için Dr. İsmail Beşikçi’yi ödüllendirdi. Tam suçüstü! Sonra yazacağım. Siz bu yazıyı okurken ben Koray Aydın’la Anadolu yollarında olacağım.