MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “milliyetçi, muhafazakâr ve manevi değerleri taşıyan, demokratik, laik, cumhuriyetin değerlerini içine sindirmiş biri...” nin “Çatı Modeli” çerçevesinde Cumhurbaşkanı seçilebileceğini açıklamasından ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun öneriye olumlu yaklaşmasından dolayı başta Tayyip Erdoğan olmak üzere iktidar çevrelerinin biraz endişelendiği hissediliyor.
Biz geçmişte yaşananları dikkate alarak isimlendirmede hata yapılmaması ve merkez sağ gösterilip localardan bir aday çıkarılmaması gerektiğini belirtmiştik. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer de onun için...

***

CHP çevresinden eski milletvekili Algan Hacaloğlu, görüşlerini makale şeklinde zaman zaman bize de gönderiyor... Hacaloğlu da “Çatı Modeli, çözüm olabilir, ancak doğru temelde uygulanmalıdır” başlığı altında özetle şöyle diyor:
“Bahçeli’nin çatı modeli önerisi, somut, olumlu, hatta tarihsel anlamda önemli bir siyasi adımdır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine muhalefetin ‘tek ortak aday’la katılmasını hedef alacak Çatı Modeli’nin başarısı öncelikle ‘dört kural’ın başarı ile uygulamaya konulmasına endeksli görülmektedir:
1-‘Cumhurbaşkanı adayının nitelikleri’ konusunda uzlaşma sağlanmadan Çatı Modeli’nin başarı şansı yoktur...
2- Model, adayın nitelikleri konusunda uzlaşma sağlandıktan sonra, gecikmeden uygulamaya konulmalıdır...
3-Modelin uygulanmasına birinci turla başlanmalıdır. İkinci tura kalınırsa, uygulama aynı kararlılıkla seçimlerin sonuna kadar sürdürülmelidir... CHP ve MHP’nin, seçimlerin birinci turuna kendi adayları ile katılıp ikinci turda ortak adaya yönelmeleri, Çatı Modeli’nin etkinliğini ve başarı şansını büyük ölçüde azaltacaktır...
4-Model, ancak her iki partinin gerçekleştireceği uzlaşma çerçevesinde, sorumluluk ve yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeleri koşulu ile başarıya ulaşabilir...”

***

Peki “Çatı Aday” , hangi niteliklere sahip olmalıdır?
Hacaloğlu, şöyle diyor:
* “Devlet adamı olmalıdır: İçeride ve dışarıda, ‘devlet adamı’ duruş, birikim ve saygınlığına sahip bir kişi olmalıdır...
* Cumhuriyet adamı olmalıdır: ‘Cumhuriyetin kuruluş değerleri’ni, ‘Atatürk ilke ve devrimleri’ni içselleştirmiş bir kişi olmalıdır...
* Demokrat adam olmalıdır: ‘Özgürlükçü çoğulcu demokrasi’, ‘çağdaş sosyal hukuk devleti’ ve ‘hukukun üstünlüğü’ kuralları ile ‘evrensel insan hakları kataloğu’na koşulsuz bağlı bir kişi olmalıdır...
* İnsana, onun emeği, kimliği, kültürü, kökeni ve onuruna saygıyı yücelten değerlere sahip bir kişi olmalıdır...
* ‘Ulusal bağımsızlık’ ile dış politikada ilkeli, kararlı ve ‘teslimiyetçiliğe karşı duruş’un simge kişisi olmalıdır...
* Her köken ve inançtan ‘tüm halkımızı’ ve ‘ülkemizin bütününü’ kucaklayan bir kişi olmalıdır. ‘Bireysel kültürel haklara saygılı Ulus Devlet’ yapısı ile ‘Katılımcı yerel demokrasi temelinde Üniter Devlet’ yapılanmasını en geniş boyutta sahiplenmeli; siyasi yaşamında bunun mücadelesini vermiş bir kişi olmalıdır...
* Laikliği, ‘farklı inanç ve mezheplere saygı’ temelinde yaşam biçimine dönüştürmüş, ‘Laik Devlet’i benimsemiş bir kişi olmalıdır...
* Ülkemizde ‘hoşgörü ve barış kültürü’nün derinleştirilmesine katkı sağlayacak birikim ve değerlere sahip gerçek yurtsever bir kişi olmalıdır...”

***

Hacaloğlu, aslında CHP seçmeninin büyük çoğunluğunun adayda aradığı nitelikleri saymış. Arada önemli farklar olsa da ortak noktalar çok. “Katılımcı yerel demokrasi temelinde Üniter Devlet” görüşü, MHP seçmeni tarafından “özerkliklere yol açmak” olarak görülebilir. Yine de CHP ve MHP genel başkanlarının, aranan ortak nitelikleri öne çıkaran veya bu niteliklerin bileşkesini taşıyan bir aday önermek gibi sonuç almaya dönük bir tutum izlemeleri halinde çözüme ulaşmaları mümkündür.