"Bütün Türkler bir ordu!.."
İlk gençlik yıllarımızda (1970’li yıllar) emperyal güçlerin Türkiye uzantılarına karşı mücadele ederken her fırsatta bağırırdık:
“Bütün Türkler bir ordu! Katılmayan kaçaktır!” O zamanın şartlarında bu ağır slogan hepimizi ayağa kaldırmaya yetiyordu!
Türkiye’de bağırıp çağırıyoruz ama, Ermeni Meselesi Türkiye’yi ne kadar ilgilendiriyorsa Azerbaycan’ı da o kadar ilgilendiriyor. Toprağının/toprağımızın yüzde 20’si Ermenistan’ın işgalinde... Ermeniler Azerbaycan toprağı Karabağ’da muhtariyet kurdular. Önümüzdeki ay Hocalı katliamı anılacak... Acı hepimizin.
Türkiye’de Cumhurbaşkanından Başbakanına, bütün parti başkanlarına (BDP’yi demokratik anlamda “parti” saymıyorum!) kadar en yüksek perdeden aynı şeyleri seslendirdiler.
Türkiye Türk dünyasıyla birlikte hareket etmelidir. Önce Türk devletleriyle birlik sağlanmalı... En yakınımızda Azerbaycan ve sonra Kazakistan... İkisi de büyük güç. Çünkü petrol onlarda...
Nursultan Nazarbayev yine makul bir devlet adamı... Bir ara “Kökümüz Bir” toplantıları yapmıştı. (Bu gazetede zamanında Almatı’da takip ettiğim bir toplantıyı yazmıştım.)
Demek istediğim Nursultan Nazarbayev “Türk olma”nın şuurundadır.
İleride “Türk düşmanlığı” Türkiye’yi aşar, bütün Orta Asya’yı sarabilir.
Bu sıra Özbekistan’dan hiçbir ses gelmiyor ama oranın “ziyalıları”nı iyi tanırım. Devlet Başkanı Kerimov’un kitaplarını da okudum. “Türk” kökeni onda da temeldir. Bir gerçek daha var:
Yakında gözden geçirilmiş ve ekli bir kitabım yayınlanacak: Özbekiskan/Türkistan. Şu notları o kitaptan alıyorum:
“... Hokand Hükûmeti bağımsızlığı da konuşmaya başlamıştı ki, Taşkent’te toplanan Rus Kızılordusu 14 Şubat 1918’de Eski Hokand’ı kuşattı. Şehir önce bombalandı; sonra yağmalanıp yakılıp yıkıldı. 14 bin insan katledildi.
Millî hükûmetin üyeleri kaçıp kurtulabilmişlerdi. Millî hükûmetin bazı üyeleri mücadeleye devam ettiler. Yeni Margilan’da 23 Şubatta yine bir cumhuriyet kurduklarını duyurdular. Ancak 24 Şubatta Yeni Margilan’a gelen Rus Kızılordusu Türk kuvvetlerini tamamen imha edip halkı kurşuna dizdi.
Hokand millî hükûmeti, Türkistan bağımsızlık hareketleri için önemli bir dönemdir. (...) Korbaşı Ergeş şehri müdafaa ettiyse de, sayıca çok fazla Rus ve Ermeni askerleri karşısında tutunamadı... Hokand üç gün boyunca yakıldı.”
Ermeni askerleri Muhtar Türkistan Cumhuriyetine Ruslarla birlikte son vermişlerdir. Bu meseleyi Özbekistanlı ilim adamlarıyla görüşmüştüm. Yani “Ermeniler”in tavrından bilgileri var.
***
Güç birliktedir. Biz parçalanmış görüntüsü verdikçe, bugün “Ermeni meselesi”, yarın “Pontus meselesi”, ertesi gün “Kostantiniye niye hâlâ Türklerde?” meselesi karşımıza çıkacak. (Etnikçilikten bahsetmiyorum daha; Hükûmetin ağzında 36 etnik grup olunca, ne söyleyeyim ki!..)
Selçuklu sahasının ünlü ilim adamı Prof. Dr. Mehmet Altay Köymen, “Türk devletleri dışarıdan hücumla değil, içten yıkılmaktadır. Daha açık tâbiri ile, Türk’ün hakkından yine Türk gelmektedir” der.
Geçici tedbirlerle Taşnakçıların, Hınçakçıların önüne geçemeyiz... Her yerden sarıyorlar. 22 ülkenin parlamentosunda, “Ermenilere yapılan soykırımdır” denmiş, İsviçre ve Fransa’da “Soykırımı inkâr edenler cezalandırılır” kanunu çıkarılmıştır.
Varsın çıksın, ne olacak ki, diyemeyiz. Bahsettiğim gibi giderek “Şark meselesi”yle karşı karşıya kalacağız.
Biz önce “Bütün Türkler bir ordu...” deme noktasına gelelim.