Boynuna lastik geçirilmiş geyik gibi...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan''ın Suriye''deki PKK saldırılarının tahammül edilmez boyutlara vardığını söylemesi üzerine Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Gazetecilerin işine karışmak gibi olmasın ama dolar 9 lira ise doğru başlık ''Yine Erdoğan konuştu, Türk lirası yine değer kaybetti'' olmalı" dedi.

Amerika''nın Sesi de haberi Babacan''ın dediği gibi "Suriye''ye Operasyon Sinyali Döviz Kurunu Yükseltti" başlığıyla kullandı. Haberde, "Erdoğan''ın Suriye''ye yönelik askerî operasyon seçeneğini gündeme taşımasıyla birlikte İstanbul Borsası gibi piyasalar kapalı olmasına rağmen Türk Lirası, ABD doları karşısında değer kaybetti" denildi.

***

Erdoğan yönetimindeki Türkiye''nin ABD''ye rağmen Fırat''ın doğusunda ABD''nin kurduğu PKK-PYD-YPG ordusuna operasyon düzenlemesi pek mümkün görünmüyor. Suriye''nin kuzeydoğusundaki "PKK garnizonu" oluşturulurken, Türk kamuoyunu idare etmek için birkaç söz söylendi hatta bir operasyon da yapıldı ama Türk ordusunun 32 kilometre derinlikten öteye geçmemesi şartıyla... Bu da o bölgede ABD''nin oluşturduğu 100 bin kişilik PKK-PYD-YPG ordusuna kayda değer bir zarar vermedi.

Erdoğan, Suriye politikasının temelden yanlış olduğunu bilse bile tutumunu hiç değiştirmedi; şimdi de bu sözlerle değiştirmiş olmuyor. Bu durumda Türk lirasının borsa kapalıyken değer kaybetmesini "piyasaların verdiği tepki" olarak görmek doğru mudur? Parayla oynayanlar, Suriye''de neler olabileceğini neler olamayacağını bilmiyor mu?

***

Başka bir vahim durum da Erdoğan''ın "iklim krizi" diye takdim ettiği konuda yaşanıyor.

Erdoğan, Paris İklim Anlaşması''nın kabul edilmesinden övgüyle söz ederek, "Bu vesileyle iklim değişikliği ve göç konusunda hayata geçirmeyi kararlaştırdığımız yeni yapısal düzenlemelerin müjdesini de milletimizle paylaşmak istiyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı''mızın ismini Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştiriyor" dedi.

Bilindiği gibi Paris İklim Anlaşması, Meclis''te oy birliğiyle kabul edilmişti.

"Pandemi" politikalarından da anlaşılan o ki Türkiye''nin küresel politikaların deneme tahtası olmasına iktidar veya muhalefetten kimse itiraz etmeyecektir. ABD''ye hâkim olan küresel sermayenin dikte ettirdiği bütün dayatmalar, bundan sonra da öncelikle "pilot bölge" gibi Türkiye''de uygulanacaktır.

***

Dünya kamuoyu da "ABD''de, iki yıldır boynunda lastikle dolaşan bir geyik, yaban hayatı görevlileri tarafından kurtarıldı." gibi haberlerle oyalanacaktır.

Nasıl kurtarmışlar geyiği? Lastiği, içindeki çelik kuşağı ve jantı hayvana zarar vermesin diye kesememişler de hayvanın boynuzlarını kesmişler!

Oysa geyik için boynuz olmazsa olmazdır. Boynuzsuz geyiğin neslini devam ettirme ihtimali yoktur. Çünkü bunu sağlamak için kavgaya giremez!

Türkiye''yi de öyle bir hale getirdiler ki ekonomiyle, güvenlikle, sağlıkla, eğitimle ilgili kararlarını kendisi alamıyor. Güvenliği için bile kavgaya giremiyor!

Ülke, boynuna kara bir lastik geçirilmiş gibi çaresiz durumda! "Lastiği keselim" diyenlere de iftiralar atılıyor! Halk çoğunlukla, düzene ayak uyduruyor!

***

İsveç''te, Norveç''te Ural-Altay dil grubuna bağlı Sami halkı da, yaşadıkları bölgeler ellerinden alınıp etnik temizliğe tabi tutulurken ses çıkarmamıştı.

Gerçi son olarak Norveç Yüksek Mahkemesi, Sami halkının yaşadığı bölgede inşa edilen 151 rüzgâr türbininin ren geyiği çobanlarına ve meralara zarar verdiği yönünde karar verdi ama bunun nihai karar olmadığı da açıklandı.

Norveç''in yanı sıra İsveç, Finlandiya ve Rusya''ya yayılan Sami halkından bugün 100 bin kişi kaldığı tahmin ediliyor.

Türkiye''nin ise 100 milyona yakın nüfusu var ama uygulanan bütün politikalar, Türkiye''yi Türklerin elinden tamamen çıkarma yönündedir.

Geyik muhabbeti değil bu!

Yazarın Diğer Yazıları