Biz güçten düştükçe saldıracaklar!
Yeryüzünde yaşamın tüm canlılar için geçerli olan yazılı olmayan kodları vardır. Bu kodların ilki yaşamın boşluk kabul etmeyeceğidir. Güçten düştüğünüz anda yaşam alanınız bir başkası tarafından doldurulur. Bir aslan klanını düşünün, klan zayıflarsa hakimiyet alanlarını başka bir klanın üyeleri almaya çalışır. Bundan daha kötüsü de var. Klan lideri aslanın hastalandığı ve güçten düştüğü anlaşılırsa sırtlanlara gün doğar. Liderin çevresini sarar ve onu yok edene kadar küçük ısırıklarla taciz ederler.
Türkiye Cumhuriyeti sadece Anadolu'daki Türklerin değil, bugün Çin Seddine kadar uzanan coğrafyada tüm Türk halklarının lideri ve güvencesidir. Onun zayıflaması sadece Anadolu'da bizlerin değil tüm Türk aleminin güvenliğini tehlikeye sokar.
Bugün Suriye'de ordu haline gelen PKK, Akdeniz'de karşımıza çıkan Yunan görünümlü Batı donanması, Meriç'in elli km batısında tatbikat yapan ABD ve Yunan tankları, Karabağ'da tekrar harekete geçmiş, Azerbaycan'ı yutmanın planı yapan Ermeni maskesi altındaki Ruslar ve Fransızlar… Bütün bunların zamanlaması sizce de ilginç değil mi?
Zayıflayan ekonomi düşman çekiyor
Tarihte yıkılan her devletin ortak bir hikayesi vardır. Önce tarımsal üretimi yitirmeye başlarlar. Çiftçi köylü ezilir dağılır gider. Sonrasında para değer kaybeder. Yabancı mallar piyasayı istila eder, esnaf ve üretim birimleri tek tek yıkılmaya başlar. Sonrasında dış devletler ihtilaf yaşadığınız konularda tıpkı sırtlanlar gibi küçük küçük ısırıklar almaya başlarlar. Bunun sonunda askeri çatışmalara çekilirsiniz. İç kamuoyunu uyutan parlak yalanlarınız ilk askeri mağlubiyetle gün yüzüne çıkar ama artık çok geçtir… Roma, Bizans, Osmanlı hep aynı sonu paylaşmıştır.
Kurduğumuz Cumhuriyete "Doksan yıllık reklam arası" diyerek kendisini dev aynasında gören zihniyetin ekonomide ve politikada ne kadar sıkıştığı ortada değil mi? Bırakın Neo-Osmanlıyı kurmayı eldeki varlıklarımıza topyekun bir saldırı ile karşı karşıya değil miyiz?
Peki gerekçe nedir? Ülkenin üretim kapasitesinin zayıfladığını, toplumun bölündüğünü, paranın değer kaybettiğini, rezervlerin boşaldığını, hazine dengesinin altüst olduğunu biz görüyoruz da yabancılar görmüyor mu? Yani aslanın zayıfladığını sırtlanlar fark etmiyor mu?
Anadolu'daki büyük ve ulu aslanı ayakta tutmanın tek şartı var: Tam bağımsız milli ekonomiyi kurmak. 'Sarışın Kurt'un izinden gidip İzmir İktisat Kongresi ile yeni bir başlangıç yapmak. İktisadi kalkınmanın planlarını oluşturmak…
Güçlü olmalıyız. Çünkü biz güçten düştükçe saldıracaklar…