Biden'ın CIA'ya verdiği görev!
Kimileri gazetecilerden savcı veya polis gibi davranmasını, ülkeyi veya dünyayı sarsan somut eylemleri tek tek aydınlatmasını bekliyor. Gazeteci olayların sorgulanması gereken yönlerini tespit ederek halkın gerçekleri öğrenmesi için çaba sarf eder. Kamu adına baskı yapar! Meselâ, devletin, Uğur Mumcu''nun katledilmesi olayında birbirinden farklı sekiz açıklama yaptığı bir ortamda, bu tür şüpheli durumları ortaya koyar ve halk adına denetleme görevini yerine getirmeye çalışır. Yoksa Türkiye''de bırakın gazetecileri, ceza davalarında avukatların dahi soruşturma yetkisi yoktur. Gizlilik kararı alınmışsa, avukat, savunmasını yapacağı kişi hakkındaki dosyayı bile inceleyemez!
***
"Peki buna rağmen bazen dünyada ve Türkiye''de büyük olayları gazeteciler aydınlatıyor, bu nasıl oluyor?" diye sorulabilir.
Kimi gazeteciler, doğrudan devlet görevlilerinden, istihbarat birimlerinden hazır bilgi alır ve yazar. Kimilerine bazı bilgi ve belgeler sızdırılır. Watergate skandalının ortaya çıkarılması böyledir.
Yalnız bu ilişkide, gazetecinin, kamuoyunun belli bir yöne sevk edilmesi amacıyla kullanılması söz konusudur. Devamlı bu şekilde çalışan gazeteci, bir süre sonra kendisine bilgi sızdıranların sesi haline gelir. Bu çalışmalar sırasında öğrenmemesi gereken bilgilere de vakıf olur ve gazetecilik aşkıyla yazmaya çalışırsa, başı belaya girer.
Gazeteci, genelde habere açık kaynaklardan ulaşır. Olayla ilgili bütün verileri toplayıp gözden geçirmek zaman alır, emek ister ama gazeteci için en güvenli araştırma yöntemi budur. Ben böyle yapıyorum. Tabii 42 yıl içinde, dolaylı yollardan, kamu görevlilerinden bilgi aldığım da olmuştur ama kendim araştırmadan tek kelime bile yazmadım.
***
Bugün dünyanın bir numaralı gündemi, pandemi ilanıyla birlikte bütün insanların aşılanması, bu arada ekonomide ve sosyal hayattaki büyük sıfırlamadır. İlk vakanın görüldüğü andan itibaren 1.5 yıl geçtiği halde virüsün kaynağı belirlenememiştir. Sonunda ABD Başkanı Biden, "Amerikan istihbarat servislerine korona virüs pandemisinin kaynağını soruşturma yönünde çabaları artırma ve 90 gün içinde bir rapor hazırlama talimatı" verdi.
DW''nin haberine göre Biden, Mart ayında da istihbarat servislerine korona virüsün "insanla enfekte olmuş bir hayvanın temasından mı yoksa bir laboratuvar kazasından mı kaynaklandığını" araştırmaları talimatı vermişti. Raporun bu ayın başında eline ulaştığını belirten Biden, ABD İstihbarat Topluluğu''nun iki senaryo üzerinde de durduğunu ancak kesin bir sonuca varamadıklarını söyledi.
Önceki başkan Trump ve Dışişleri Bakanı Pompeo ise virüsün Vuhan''daki bir laboratuvardan kaynaklandığına dair ellerinde kanıtlar olduğunu söylemişlerdi. Ancak hiçbir kanıt açıklamadılar. Üstelik virüsün bir ABD askerî üssünün laboratuvarında üretildiğine dair iddialar da var. Yine ABD''de 2015 yılında, virüsün başka bir laboratuvar ortamında, bilimsel araştırma amacıyla geliştirildiği de biliniyor. Bu yöndeki bilimsel makale 2015 tarihlidir.
***
Şimdi gazeteci, aşı üreten ilaç şirketlerinin açıklamalarını bilimsel veri olarak kabul ederek mi bu olaya yaklaşmalıdır yoksa bütün bilimsel kaynakları inceleyerek doğru bilgiye ulaşmaya mı çalışmalıdır? Çoğunluk birinci yolu tercih etti. Ben ise sürecin başından beri araştırıyor ve bağımsız bilim adamlarının görüşlerini yayınlıyorum.
Afrika halkına karşı suç işleyen bir örgüt durumundaki Dünya Sağlık Örgütü''ne ve bu örgütün kararlarını uygulayan hükümetlere güvenmek benim açımdan mümkün değil. Ölümlere sebep olan aşıların bilimsel analizi de yapılmış değildir. "Yapılmıştır" diyenler vardır ama aşı sıvısının içinde kullanılan maddeleri tek tek açıklasınlar da inanalım! ABD başkanı, 1.5 yıl sonra korona virüsün kaynağını neden istihbarattan soruyor? Bence aşıların içeriğini de sorsun!