Kandil’e kara operasyonu yapılsın mı, yapılmasın mı?
1999’da Abdullah Öcalan için idam kararı verilmişti. Birtakım basın-yayın organları yaygaraya başladılar:
Öcalan idam edilmesin! Yoksa ortalık kan gölüne döner; ona inanmışlar, her yeri yakar yıkar.
Öcalan nasıl olsa elimizde... PKK için tehdit olarak kullanılır...
İdam edersek Avrupa ne der!
Bir sürü bahaneler...
Meselenin üzerinde ciddî düşünüp getirdiklerini ve götürdüklerini hesap eden yoktu.
Aman idam edilmesin diye kampanya açan basın-yayın organlarından PKK’nın da propagandasını yapan, muhabirlerini, yazarlarını Öcalan’a gönderip ayağını yalatanlardı.
Sonunda onların dedikleri oldu ve Avrupa Birliği uyumu bahane edilerek Öcalan asılmadı.
Öcalan’ı ABD teslim etmişti. Başta bir pazarlık olabilir; ama ABD’de idam kaldırılmamıştır... Kanunları müsaittir; Türkiye’ye neden şart koşsunlar? Öcalan teslim alındıktan sonra ABD’nin elinden çıkmıştır.
Uzatmayalım... Öcalan idam edilmedi.
Önce kanunları dolandırdınız, sonra idamı kaldırdınız, Öcalan’a mahkemenin verdiği cezayı uygulamadınız, bari, öttürmeseydiniz, bari itibarlı bir mahkûm nazarıyla bakmasaydınız, kendisine İmralı sarayı tahsis etmeseydiniz.
Devleti yönetenlerin suçu büyük... Örgütü, İmralı’dan yönetmesine göz yumulduğu gibi imkân da sağlandı.
Hep “Avrupa ne der” korkusu...
Avrupalının cehenneme kadar yolu var! Kendisinin başında Öcalan ve avanesi gibi bir belâ olunca, en katı tedbiri alır ve göz açtırmaz.
Hâlâ Roj TV, PKK’nın yayın organı mı, değil mi tartışması sürüyor. Akıl dışı mantık dışı bir tartışma... Bütün yollar PKK’nın organı olduğunu gösteriyor, ama gel de bunu Avrupalı kafasına anlat...
***
“Türk’ün Adını Silme Planı” yazı dizimi takip ettiniz mi? O yazı dizisinde Avrupa’nın “Türk” e bakışını sarahaten ortaya koymaya çalıştım.
Norveçli katil, hani şu kendi vatandaşı 76 gencecik insanı gözünü kırpmadan öldüren Breivik... Manifestosunu da internete koymuş. O manifestoda Avrupa için en tehlikeli olarak Türkleri gösteriyor ve yeni Haçlı Seferinden bahsediyor.
Bu fikir durup dururken Breivik’in kafasında belirmedi... Avrupa insanının şuuraltında yatan kinini dillendirmiştir. “Avrupa ne der” le yürüdüğün zaman zararlı çıkarsın. Onun, hiçbir zaman senin hayrına düşünmeyeceğini bilmelisin.
Sen Türk’sün ve üstelik Müslümansın. Güçlü olduğun takdirde diş geçiremez, zaafını gösterirsen hemen dişini geçiriverir.
PKK neden bitmedi?
Türkiye’de taban bulduğu için mi sanıyorsun...
Avrupa PKK’ya kesin tavır alsın; gör bakalım ortada PKK kalır mı!
***
Şimdi halkın öfkesi kabardı, devlet mecbur tedbir alıyor, PKK’nın üzerine gidiyor veya gider gibi görünüyor ya... Aynı Haçlı zihniyetinin Türkiye izdüşümü gazeteci takımı “Kandil’e baştan sona girip çıksan ne yazar. PKK taban buldu, yine bir yerden filiz verir, üstelik halk arasına uçurum açılır.” demeye başladılar.
Meseleyi şuraya getirmek istiyorlar.
Birçok defa Irak’a geçildi, PKK’nın üzerine gidildi... Bir şey elde edemezsiniz, oturup anlaşın.
Behey mankafa!
“PKK açılımı” yapılmadı mı? Adamların istekleri bir bir hayata geçirilmedi mi? “Bebek katili” dedikleri, “cani” dedikleri adamla İmralı’da müzakereye oturulmadı mı?
Bütün bunlardan cesaret alan PKK, bir adım daha ileri, bir adım daha ileri diyerek bütün gücünü harekete geçirmedi mi?
Güneydoğu’yu neredeyse teslim almadı mı?
Özerklik ilân etmedi mi?
Ne olsun istiyorsunuz!...
Türkiye’nin yüreği çıkarılsın, Güneydoğu canavarların önüne mi atılsın!
PKK ile mücadele sulandırılmamalıdır.
Zamanında Öcalan idam edilmesin diyen zihniyetle Kandil düzlenmesin diyen zihniyet aynı...
PKK ya bitecek ya bitecek... Huzurun adı budur. Geride artık kalsa dahi sen kararlı olursan zamanla erir gider.
