Bayrağa bevletmek
“Zemzem kuyusuna işemek” deyimiyle densizler kastedilir. Şöhret olmak, ilk olmak için aykırı şeyler yapanlar için kullanılır. İslâmiyetin ilk yıllarında biri Mekke’de, Müslümanlar için kutsiyeti olan Zemzem kuyusuna gidip bevletmiştir. Adam bir anda şöhret oldu ve insanlığa bir halk deyimi kazandırdı: “Zemzem kuyusuna işemek”.
Yeni moda ise; Türk bayrağına bevletmek... Şöhreti yakalamak için Türk’ü sileceksin, bayrağını indireceksin!
Hilâl Hanım, kabahat sende değil elbette... Kabahat sana bu bevletme cesaretini verenlerde. Bunca zaman Zemzem kuyusuna zaten bevlediyordun... Kâr etmedi, bari “Türk bayrağına bevledeyim.” dedin. Şöhreti yakaladın... Herkes seni konuşuyor. (Hükûmet, A. Öcalan’ın talebi üzerine “âkil adam” seçimine başlamış, ne kadar Zemzem kuyusuna bevleden varsa listesinde...)
İmam-cemaat meselesi: Recep T. Erdoğan, Türk milliyetçiliğini ayak altına alacağım derken, “Türk”ü ayak altına alırsa elbette muakkipleri bayrağa bevlederler!
R. T. Erdoğan’ın eski dava arkadaşı bizzat bana, “Ülkenin adı Türkiye değil, meselâ Avrasya olsun” demişti. Ad değişince bayrak da değişir!
Hilâl Hanım, bayrağımıza bevlettiğin gündü galiba; Rum kesiminde, bir Fransız, nereden aklına esmişse, Türk bayrağı sallamış, Rumları öfkeden deliye döndürmüştü. Bayrağı elinden kapmışlar ve ateşe vermişlerdi. Sen sen ol, en can düşmanının bile bayrağı için kötü söz söyleme, adı değişsin deme... Herkesin bayrağı kendisinedir ve kendisi için kutsaldır.
Cahil cesaretiyle konuşuyorsun ama bu işler tehlikeli işler. Normal bir hükûmet başta olsaydı; Anayasa’ya sahip çıkar, hakkında dava açtırırdı.
Bayrak inerse bir daha dikemeyiz. İnen bayrağın altında sen de kalırsın. Dayanağını Selahattin Demirtaş’tan aldın ama Kandil bile seni kabul etmez! (Bir ara “Kandil muhipleri” diye bazı hanım PKK muhiplerini zemmeden sen değil miydin! Hatta bu sözünü ödünç almıştım!)
Yapma, etme Hilâl, şöhreti başka yerde ara; bevletme bayrağıma!
Milletin sabrı taşıyor. Geçen gün Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Gökhan’ın konuşmasına Bengü Türk’te tesadüf ettim. Senden “Hilal Hanım” diye bahsediyor ve çok efendice, “Ağzını topla!” demeye getiriyordu. Bak, herkes Ülkücüler gibi olmaz; bir yerlerde burnundan soluyanların karşılarına çıkarsan, maazallah yüzüne tükürürler, hepimiz üzülürüz.
Bir “ümmü bevvâl”ımız eksikti; o da var. “Bayrağa bevletmek” deyim hâline gelecek belki ama senin adın sanın kalır mı bilmiyorum!