Âyetleri inkâr mı?
Âyet-i kerîme çok açık:
“Fe lâ tehinû ve ted’û ile’s-selmi ve entumu’l-a’levne va’llâhu me’akum ve len yetirekum a’mâlekum.” (“Sakın zaaf göstermeyin. Üstün olduğunuz hâlde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. Sizin amellerinizi asla eksiltmeyecektir.”) (Muhammed, 47/35)
Bu âyet-i kerîmeyi, 1993-1997 yılları arasında Ülkücü İşçiler Derneği Genel Başkanlığı yapan Birol Cevizoğlu hatırlattı. Daha önce şu âyet-i kerîmeyi, “düşman” la işbirliği yapanlara duyurmuştum:
“Ey inananlar! Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar Allah’ın düşmanı ve sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında Allah’ın bilip sizin bilmediklerinizi yıldırmak üzere kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda sarfettiğiniz her şey size haksızlık yapılmadan, tamamen ödenecektir.” (Enfal, 8/60)
Muhammed suresi, Enfal’den sonra nâzil olmuştur ve Enfal’i tamamlayıcı niteliktedir.
“Dinsiz” Marxist bir grup Türkiye’den toprak koparmak için savaş başlatmadı mı? Başlattı... Müslüman ne yapmalı bunun karşısında? Savaşmalı... Savaşmaya gücü var mı? Var... Hükûmet “savaş atları” nı hazırladı mı? (Enfal/60) Hazırlamadı... Peki, zaaf gösterdi mi? (Muhammed/35) Gösterdi...
Bunun anlamının ne olduğunu biliyorsunuz... Hangi İslâm âlimine sorsanız, “İslamcılarımız” ın Allah’ın buyruğuyla amel etmediklerini söyleyecektir. Bunun tek anlamı “inkâr” dır ama ben söylemiş olmayayım!
“İslâmcılarımız” (ve mütemmim cüzü “ateist” sol liberaller) niçin bu yola saptılar? Vermeden barış yapamayacaklarına göre, “Allah’sız, Kitap’sız, Zerdüşt!” dedikleriyle, üstün oldukları hâlde, yenene kadar savaşacaklarına “barış” a niçin çağırdılar? Çünkü zaaf gösterdiler. Niçin zaaf gösterdiklerini Abdullah Öcalan emir eri milletvekillerine not ettirmiştir:
“Sayın Altan bilirsin İslamcıların 40 yıllık rüyasıydı, rüyalarını gerçekleştirdik. Biz AKP’ye iktidarı altın tepside sunduk.”
Hep yazdım... Bu iktidar “Kemalizm”le “Türk”ü bir tutmuştur. “Kemalizm”i yıkmak için önce “Türk”ü ayak altına almıştır.
“Kemalizm”le hesabın varsa git Kemalistlerle uğraş... “Türk”le niye uğraşıyorsun!
Gerçekten Ak Parti yönetimi, şuuraltında rezerv ettikleri fikirlerini gün yüzüne çıkarmak için PKK’dan büyük destek almıştır. Allah’ın emirleri bile yok sayılmıştır! Yüce Rabb’im her şeyi bildirmiş ama ırkçılığa sapılmış, etnisiteler kutsanmış ve “ümmet” (Türk) düşman görülmüştür!
***
Bugün büyük gün! Hükûmet ve “yandaş”; dört gözle bütün zamanların en büyük düşünürü, çok kitap okuyanı, en barışseveri “Ulu Serok” (önder) Abdullah Öcalan’ın, sihirli değneğini Diyarbakır’da tapınıcılarına değdirmesini, Zerdüşt’ün son duasını okumasını bekliyor!
Barış gelecek barış!