Ünlü yönetmen İsmail Güneş, töre cinayetini işlediği bir film çekti: “Ateşin Düştüğü Yer”. Birçok münekkit filmi görmemezlikten geldiği gibi, Antalya Film Festivalinde, jüri, listeye bile koymadı! O film Kanada’nın Montreal Film Festivali’nde birincilik ödülü aldı. Ayrıca sinema yazarlarının birincilik ödülü de “Ateşin Düştüğü Yer” e verildi.
Ülkesinde örümcek kafalıların peşin hükümleriyle yok sayılan filmi eloğlu gördü ve takdir etti!
İsmail Güneş, çıplaklar kampı görümünde, her karesinde içki içilen, hele ağır çekim, munkabız (A. Turan Alkan’dan ödünçtür!), sefih ve sefil filmlere imza atsaydı baş tacıydı.
***
Şimdi...
Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962), en büyük yazarlarımızdan, en büyük üslûpçularımızdandır. Onu artık kimse görmemezlikten gelemiyor. Ama zamanında öyle miydi?
Prof. Dr. İnci Enginün ve Prof. Dr. Zeynep Kerman, Tanpınar’ın günlüklerini, büyük emek harcayarak, o kâh düzgün, kâh kargacık burgacık, karmakarışık yazılmış defterlerin içinden yüzlerinin akıyla çıkarak yayınladılar: “Günlüklerin Işığında Tanpınar’la Başbaşa”.
Tanpınar, o sıra Fransa’dadır. 18 Eylül 1959 sabahı yazdığı notları: “Daha Paris’ten itibaren etrafımdaki havaya karşı aksülamel başlamıştı. Fakat exilè [Sürgün. A.T.] insanların kederini kabul ediyor ve onlara bir nevi imtiyazlı muamele yapıyordum. Pertev’in [Boratav] karısıyla tek odada yaşaması, Ankara’dan ayrılmış olması, Abidin’in [Dino] köprüyü atması, bana onlar için bir mazeret gibi geliyordu. Buna mukabil bir yığın haksızlık yapılıyordu. İnce Memet tercüme ediliyor, Huzur okunmuyor, Yaz Yağmuru, şiirler ıska geçiliyordu. Komünist komünisti tutuyor. Ona hayran oluyor, onu seviyor.” (s. 166-167)
Prof. Dr. Pertev Naili Boratav, Komünistlik faaliyetleriyle ilişkili görülerek 1948’de DTCF’den B. Boran ve M. Ş. Başoğlu, N. Berkes’le birlikte uzaklaştırılmıştı.
Abidin Dino, Kanun dışı TKP’nin dış büro üyesiydi. (Mülteci Komünist’te Osman Rauf Alper anlatır.) İnce Memet, Yaşar Kemal’in romanı...
Dikkat ederseniz, Tanpınar, “komünist” dedikleriyle dost ama komünist olmadığı için kendisinin eserleri görülmüyor.
N. Hikmet Ran’ın ünlenmesinin de tek bir sebebi vardır: Komünist olması... Prof. Dr. İnci Enginün bir makalesinde bunu belirtir.
Yoksa İnce Memet’le, Huzur’u, Yaz Yağmur’unu (hikâyeler) karşılaştırabilir misiniz? Bu cümleyi yazmam bile Tanpınar’ın kemiklerini sızlatmıştır!
***
Yeni Şafak’tan Yusuf Kaplan: “İsmail Güneş, bu ülkenin değerlerine, medeniyet dinamiklerine, tarihî derinliğine, anlam haritalarına ve estetik birikimine sahip çık[tığı]... bu ülkenin has çocuğu bir yönetmen olduğu için mi? [yok sayıldı]” (9 Eylül 2012)diye soruyor. Aynı soru benim için de geçerli! Sevgili İsmail Güneş, sen yolunda yürü! Marazlı zihniyet bir gün lâyığını bulacaktır!
