Recep Tayyip Erdoğan önceki gün New York’a hareket etmeden önce havaalanında konuştu.

Yine bir gazeteci çıktı, “Esad’la görüşecek misiniz?” sorusunu sordu.

Görüşme sorusu bir türlü “askı”dan inmiyor!

“Askıda simit”, “askıda ekmek”, “askıda yemek”... İnsanlar, iyilik severlerin siparişiyle karınlarını doyuruyorlar. Birilerin de beyinlerinin doyması lâzım.

Bir kesim aklını Beşşâr Esad’a takmış. İllâ görüşülsün! “Askında tatmin”le karşı karşıyayız! Onun için Esad’la görüşme sorusu askıda; fırsat yakalandıkça indiriliyor.

“Tatmin” doymayı ifade eder. Soru sorulup alınacak cevaplar bir kesimin Esad açlığını gideriyor; ancak yeni soruya kadar.

Devletimizi yönetenler de sağ olsunlar, “Görüşürüz, görüşmek istiyoruz, haber bekliyoruz...” diyerek, Esad açlarını doyuruyorlar. Bu cevaplar açlarımızı birkaç gün idare ediyor. “Soru” yine askıda... Devlet erkanından kimi bulurlarsa bir daha, bir daha soruyorlar.

Recep T. Erdoğan ve çevresi baktılar sorucular cevaplarından mutlular, “-cağız, -ceğiz”i cepte hazır tutuyorlar; soruldukça dağıtıyorlar!

***

Son Esad sorusuna ve cevabına bakacağız. Önce “Esad’la görüşecek misiniz?” sorusunun tarihine gideceğiz.

Geçmişten rastgele bir tarih seçtim. 6 Eylül 2022. R. T. Erdoğan haberlerini daha ayrıntılı veren Yeni Şafak’tan okuyalım:

Başlık: “Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ‘Esad ile görüşür müsünüz?’ sorusuna yanıt: Vakti geldiğinde görüşebiliriz”

Cevap: “Şu an itibarıyla böyle bir şey söz konusu değil. ‘Mümkün değildir’ gibi bir ifadeyi kullanan bir siyasetçi değilim. Vakti saati geldiğinde biz Suriye'nin başkanıyla da görüşmeye gideriz. Alt kademede zaten görüşmeler sürüyor.”

Önceki gün itibarıyla “Esad’la görüşecek misiniz” sorgucularını heyecanlandıracak bir cevap geldi. Esad’la görüşmede ısrarcı kesimin pek hoşuna gitmeyecek cevap. Önce sorgucuların beklediği cevabı verelim. 2022’deki cevapla ufak bir fark var:

“Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi için Beşar Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk. Biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz. Biz buna hazırız. Halkı Müslüman iki ülke olarak artık bu birlikteliği, bu beraberliği bir an önce gerçekleştirelim istiyoruz. İki ülke ilişkilerinde yeni bir dönem de böylesi bir görüşme neticesinde inşallah başlar diye inanıyorum.”

Dikkat ederseniz R. T. Erdoğan bir merhaleden bahsetti. Artık Esad tarafından “Görüşelim.” denmesi bekleniyor.

Şimdi bizdeki Esadcılar, karşı tarafı ikna için: “Esad bak senin için her gün ‘Esad’la görüşecek misiniz?’ diye soruyoruz. Sen arada bir cevap veriyorsun, bizi mahcup etmiyorsun ama netice yok. Bizi zor durumda bırakma!” demeliler.

Yalnız “askıda tatminciler”in yayın organları, R. T. Erdoğan’ın bazı cümlelerinin üzerini özellikle örtüyorlar.

2022’de de yeni yaptığı açıklamada da şu cümleleri de kurmuştu:

“Bizim bütün arzumuz Suriye’deki terör gruplarının buradan arındırılması, bununla birlikte burada briket evler yapmak suretiyle geri dönüşü hızlandırmanın adımlarını atıyoruz.

Geri dönüşümle ilgili de 550 bin civarında Suriyeli kendi topraklarına döndü. Rusya-Ukrayna savaşı bölgede atılacak adımları etkiledi. Rusya'nın İran'ın bölgede etkinliği var. Diğer yandan koalisyon güçlerinin etkinliği var. Başta ABD olmak üzere terör örgütüne silah, teçhizat yardımları yapılıyor. Vakti zamanı geldiğinde Amerikalı yetkililerle bunları görüşerek Suriye'nin kuzeyini bunlardan arındırmak istiyoruz.”

Bu cümlelerin benzeri R. T. Erdoğan’ın yeni açıklamasında da var. “Askıda tatminciler” bu cümleleri de görmezden geldiler.

Türkiye, Suriye’de, sınırımızın hemen ötesinde belli bölgelere hâkim. Şam, ABD-İsrail/PKK’nın hâkimiyetindeki yerleri hiç aklına getirmiyor, Türkiye’nin kontrol ettiği bölgelerden çıksın, istiyor.

Bizde Beşşâr Esad’la görüşülsün, diyenler ağırlıklı olarak ABD-İsrail/PKK’nın hâkim olduğu bölgeler için hiç ses etmiyorlar. Türkiye’nin Suriye’den çıkması için pek hevesliler. Şam, bölgeye hâkim olsaydı, PKK’yı sürüp atasaydı, Türkiye girer miydi? Bir düşünsünler.

“Askıda tatmin” ne zaman askıdan iner dersiniz?